'Baban Uğur Dündar değil, ünlü bir sanatçı'! Dört kardeşin dramı hastanede ortaya çıkmış

Sanatçı Metin Akpınar’ın evlilik dışı ilişkiden dünyaya gelen ikiz çocukları Duygu ve Sevgi Nebioğlu’nun hikâyesinde yeni detaylar ortaya çıkarken Dilara Gülaltan, babalık davası açtığı Uğur Dündar hakkında da yeni iddialar ortaya atıldı.

VATAN VATAN
'Baban Uğur Dündar değil, ünlü bir sanatçı'! Dört kardeşin dramı hastanede ortaya çıkmış

Sanatçı Metin Akpınar’ın evlilik dışı ilişkiden dünyaya gelen ikiz çocukları Duygu ve Sevgi Nebioğlu’nun hikâyesinde yeni detaylar ortaya çıkarken Dilara Gülaltan, babalık davası açtığı Uğur Dündar hakkında da yeni iddialar ortaya atıldı.

Duygu Nebioğlu’nun Metin Akpınar’ın kızı olduğunu DNA testiyle ispatlamasının ardından, ablası Dilara Gülaltan’ın da Uğur Dündar’a babalık davası açtığı ortaya çıkmıştı. Dündar biyolojik baba olmadığının Adli Tıp raporuyla kanıtlandığı açıklamasını yaptı, Gülaltan ise o rapora itiraz ettiklerini söyledi. Dün “Müge Anlı ile Tatlı Sert” programına konuşan Gülaltan, babasının Uğur Dündar olduğunu kendisine annesi Suphiye Orancı’nın söylediğini açıkladı: “Ben ‘Babamı öğrenmek istiyorum’ dediğimde, babamın şu anda davalık olduğum beyefendi (Uğur Dündar) olduğunu söyledi. O kadar detay verdi ki, bunlar dava dosyasında olduğu için açıklayamıyorum”

‘MANEVİ BABAN OLURUM’ DEDİ

Dündar’la görüştüğünü dile getiren Dilara Gülaltan, “Uğur Bey yanımda olduğunu söyledi. ‘Beni manevi baban olarak görebilirsin’ dedi. Davamız devam ediyor, o konuda da anlayışlı olduğunu söyledi. Dilekçe verdik, tekrar DNA örneği alınmasını talep ettik” dedi. Öte yandan programı arayan ve Suphiye Orancı’nın eski bir arkadaşı olduğunu söyleyen Zeynep Birinci isimli kadın, Dilara Gülaltan’ın babasının ünlü bir sanatçı olduğunu iddia etti. Birinci, Gülaltan’a “Suphiye’yle 35 yıl önce arkadaştık. Senin baban başka bir ünlü isim” dedi. Müge Anlı, söz konusu sanatçının adını yayında açıklayamayacaklarını söyledi, Gülaltan da “Ekranda söylemeyin, yeterince mağdur olduk ama ne olur bize yardım edin” dedi.

ADLİ TIP RAPORU TAHRİP EDİLEMEZ

Dilara Gülaltan’la görüşen Uğur Dündar, “Son derece terbiyeli, iyi aile terbiyesi almış biri. Anne ve babasını bulma konusunda elimden geleni yapacağımı söyledim. Onun adına üzülüyorum, adına asla dava açmayacağım” dedi.

Hakkında babalık davası açılan Uğur Dündar, Sözcü TV’ye konuştu: “Benimle ilişki yaşadığını söyleyen kadını hiç tanımıyorum. Kendimden çok eminim, DNA raporu da bunu tescilledi.” Dündar, Duygu Nebioğlu’nun “Adli Tıp raporunun manipüle edildiğini düşünüyoruz” sözlerine de yanıt verdi: “Hiç kimse Adli Tıp’ın raporunu tahrip edemez. O raporda imzası bulunan bilim insanlarına da hakaret kabul ederim.”

KAPISINDAN KOVDU: ‘KİMSEYİ İLGİLENDİRMEZ’

Müge Anlı, dünkü programında Suphiye Orancı’nın Almanya’daki evinin bulunduğunu açıkladı. Programın izleyicilerinden biri, eve gidip kapıyı çalarak Orancı’yla görüşmek istedi, ancak “Kocam evde, bu konu hakkında konuşmak iyi bir fikir değil” yanıtını aldı. “Aslında sadece telefon numaralarımızı bırakmak istemiştik ama Suphiye Hanım bu teklifi reddetti” diyen Anlı, Suphiye Orancı’nın “Benim çocuklarım kimseyi ilgilendirmez” dediğini ve kapısına gelen kişiyi polis çağırarak uzaklaştırdığını söyledi.

TATLISES’İN FİLMLERİNDE FİGÜRANDI

Uzun yıllardır Almanya’da yaşayan Suphiye Orancı’nın gençlik yıllarında İbrahim Tatlıses’in sinema filmlerinde figüranlık yaptığı ortaya çıktı. Orancı, Tatlıses’in başrolünde olduğu “Yalan” (1982), “Yorgun” (1983), “Sarhoş” (1986) ve “Aşıksın” (1988) filmlerinde figüran olarak rol almış. “Aşıksın”da spor salonuna giden ve İbrahim Tatlıses hayranı olan bir kadını canlandıran Orancı, “Sarhoş”ta da hemşire rolüne hayat vermiş.

Suphiye Orancı’nın, başrollerini İbrahim Tatlıses ve Hülya Avşar’ın paylaştığı “Aşıksın” filminde oynadığı ortaya çıktı. Suphiye Orancı, 1986 yapımı “Sarhoş” filminde hemşireyi oynadı.

DÖRT KARDEŞİN DRAMI HASTANEDE ORTAYA ÇIKMIŞ

Dört kardeşin, anneleri tarafından bakıcıya terk edilmelerinden sonra köyde dört aile tarafından bakıldığı öğrenildi. Çocuklardan biri hastaneye götürüldüğünde kimliğinin olmadığının anlaşıldığı, ardından da kardeşlerin devlet korumasına alındığı belirtildi.

Akpınar’ın, 36 yıl önce yaşadığı evlilik dışı ilişkiden ikiz kızları olduğu ortaya çıkmıştı. Duygu Nebioğlu’nun sanatçının kızı olduğu, mahkeme kararıyla resmiyete kavuşmuştu. İkizlerin ablası Dilara Gülatan da gazeteci Uğur Dündar’a babalık davası açmış ancak DNA raporu, Dündar’ın Gülatan’ın babası olmadığını göstermişti.

Metin Akpınar, kızı Sevgi Nebioğlu’nun (solda) çocukları ile de bir araya gelmişti. Dede-torun buluşmasına ikiz kardeş Duygu Nebioğlu (sağda) da katılmıştı.

Dört aile sahip çıktı

Son olarak, dört kız kardeşin, 1988 yılında anneleri Suphiye Orancı tarafından Antalya Tekirova’da yaşayan Adile ile Emir Şener çiftine, para karşılığında bakmaları için verildiği ortaya çıkmıştı. Edinilen bilgilere göre çift, o dönem iki aylık olan ikizler ile, yaşları iki ve dört olan diğer kardeşlere üç-dört ay baktı. Ancak Orancı, aileye vadettiği ödemeyi yapmadı. Şener çifti, dört çocuğa bakmakta zorlanınca aynı köyde yaşayan üç aile, üç kardeşin bakımını üstlendi. İkizlerden biri de Şener çiftinin yanında kaldı. İkizlerden biri hastalanıp doktora götürülünce çocuğun kimliğinin olmadığı anlaşıldı. Hastane çalışanları durumu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bildirdi. Kardeşler Çocuk Esirgeme Kurumu’na yerleştirildi.

‘İki kez geldi’

Milliyet'te yer alan habere göre , o dönem kardeşlerden birinin bakımını üstlenen Ahmet Adaletli, yaşananları şöyle anlattı: “Kızların annesi, köye sadece iki defa geldi. Bir çocukları bırakırken, bir de bıraktıktan bir hafta sonra kıyafet falan getirdi. Ondan sonra kayıplara karıştı. Adile Teyze ve Emin Amca bu çocuklara yaklaşık dört ay kadar baktılar ama anneleri ne para yolladı ne bir yardımda bulundu. Annelerini o dönem aradık, bulmadık. ‘Ne yapalım ne edelim’ dedik ve çocukları kendi aramızda bölüştük.”

‘Başvurdum, vermediler’

“Herkes aldığı çocuğu kendi çocuğu gibi sevdi” diyen Adaletli, “Dört aydan fazla çocuklara baktık. Allah biliyor, kimseye vermeyi de düşünmüyorduk. İkizlerden biri hastalandı ve hastaneye gidince her şey ortaya çıktı. Çocuğun kimliği yoktu, hastane durumu anladı. Çocuklarımız bizden alındı. Songül benden alındıktan sonra evlatlık için başvurdum ama anne ve babası belli olmadığı için vermediler, her an çıkar falan dediler. Geçen yıl olayların ortaya çıkmasından sonra Songül bize ulaştı, görüştük” ifadelerini kullandı.

Önemli Not: Bu haber içerik ortaklığı kapsamında VATAN internet sitesinden, F5Haber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi sikayet@f5haber.com adresimize gönderebilirsiniz.
SONRAKİ HABER