Spor yazarları Göztepe - Beşiktaş maçını değerlendirdi

Babel & Talisca işi çözdü | Güntekin Onay - VatanBEŞİKTAŞ, zirve yarışındaki rakipleri G.Saray ve Başakşehir'in kazandığı haftada puan kaybı kredisi olmadığı için sahaya yüksek konsantrasyonla çıktı. Açık konuşmak gerekirse dün Beşiktaş'ın çok iyi oynadığını söylemek mümkün değil. Ancak yüksek kalite ve tecrübesi ile kazanmayı bildi. Dün Babel başta olmak üzere Tolgay, Atiba ve Adriano iyi futbol oynadılar. ‘Anların' adamı Talisca, Babel'in pasında sıra dışı bir kafa golü attı. Ayrıca da Cenk Tosun'a gollük mükemmel bir pas verdi. Ekim ayının formsuz ve etkisiz ismi böylece tekrar önemli bir silah olduğunu hatırladı. Dünün etkisiz isimlerinden biri Quaresma'ydı. artık tahammül yok! GÖZTEPE ise özellikle hücumda zaman zaman etkili işler yaptı. Beşiktaş savunması ve kalesini bir hayli hırpaladılar. Gole yakın bir oyun sergilediler. Fakat sarı-kırmızılı ekibin 3-0'ken bulduğu gol 33 santim ofsayt. Ama bir golden daha fazlasını oyun olarak hak ettiklerini vurgulamak lazım. Golcüleri Jahovic olsaydı, durum farklı olabilirdi. BEŞİKTAŞ'IN lig yarışında G.Saray derbisine kadar bir galibiyet serisine ihtiyacı var. Göztepe karşılaşması bunun ikinci halkasıydı. Çünkü bundan sonra puan kaybına tahammülü yok. Zaman zaman düşük tempoda oynamasının da mazereti var. Şampiyonlar Ligi dönüşünde bu tip maçları oynamak kolay değil.

Spor yazarları Göztepe - Beşiktaş maçını değerlendirdi - Resim: 1

Babel & Talisca işi çözdü | Güntekin Onay - Vatan

BEŞİKTAŞ, zirve yarışındaki rakipleri G.Saray ve Başakşehir'in kazandığı haftada puan kaybı kredisi olmadığı için sahaya yüksek konsantrasyonla çıktı. Açık konuşmak gerekirse dün Beşiktaş'ın çok iyi oynadığını söylemek mümkün değil. Ancak yüksek kalite ve tecrübesi ile kazanmayı bildi. 

Dün Babel başta olmak üzere Tolgay, Atiba ve Adriano iyi futbol oynadılar. ‘Anların' adamı Talisca, Babel'in pasında sıra dışı bir kafa golü attı. Ayrıca da Cenk Tosun'a gollük mükemmel bir pas verdi. Ekim ayının formsuz ve etkisiz ismi böylece tekrar önemli bir silah olduğunu hatırladı. Dünün etkisiz isimlerinden biri Quaresma'ydı. 
artık tahammül yok!
 
GÖZTEPE ise özellikle hücumda zaman zaman etkili işler yaptı. Beşiktaş savunması ve kalesini bir hayli hırpaladılar. Gole yakın bir oyun sergilediler. Fakat sarı-kırmızılı ekibin 3-0'ken bulduğu gol 33 santim ofsayt. Ama bir golden daha fazlasını oyun olarak hak ettiklerini vurgulamak lazım. Golcüleri Jahovic olsaydı, durum farklı olabilirdi.
 
BEŞİKTAŞ'IN lig yarışında G.Saray derbisine kadar bir galibiyet serisine ihtiyacı var. Göztepe karşılaşması bunun ikinci halkasıydı. Çünkü bundan sonra puan kaybına tahammülü yok. Zaman zaman düşük tempoda oynamasının da mazereti var. Şampiyonlar Ligi dönüşünde bu tip maçları oynamak kolay değil.

112
Spor yazarları Göztepe - Beşiktaş maçını değerlendirdi - Resim: 2

Bornova şeytan üçgeni | Attila Gökçe - Milliyet 

Bornova, Türkiye'de futbolun ilk oynandığı yerlerden biri. Şimdilerde üniversite kampüsü, sanayi toplumundaki yerleşimler nedeniyle doğa ile iç-içe o yeşil rengini ne kadar koruyabildi, bilemiyorum. Ama dünkü maç biraz da 100 yıllık tarihsel bir geri dönüşümle bol gollü bir gösteriye dönüştü.

Son iki yılın şampiyonu Beşiktaş, bu yıl sıkıntılı ve yavaş bir oyun oynuyor. Maçlarında coşku yaratan gösterilerin yerini, telaşlı koşuşturmalar alıyor. Ancak dün bu tablo biraz değişir gibi oldu. Şenol Güneş, beklenmedik bir sonuca takılmamak için baştan işini sıkı tuttu. Orta alan-merkezde Oğuzhan'ı dinlendirirken  Atiba-Tolgay ikilisini tercih etmişti. Oyun akıcı ve yüksek tempolu olmamasına rağmen Beşiktaş'ın hücumda daha etkin ve iştahlı olduğunu gördük.

Göztepe gibi zor bir takım karşısında böyle bir niyetle oynamak, cesaret işiydi. Bir yandan kontrol futbolu oynanırken, öte yandan ofansif fırsatları da kovalıyorlardı. Siyah-beyazlı takımın son haftalarda en çok eleştirilen oyuncusu Talisca, Babel'in kaldırdığı topa ustaca dokunarak takımını öne geçirdi.

Beşiktaş'ın öne geçmesi, zihinlerde soru işaretlerine neden oldu. Acaba ilk golü attıktan sonra takıma yerleşen rehavet duygusu tekrarlanacak mıydı? O duygular Fabri'ye çok bedeller ödetmişti. Korkulan olmadı, sonrasında Babel, kendisine yakışır bir driplingle topu taşıyıp savunma önünde topu çekerek çok klas bir vuruşla rahat nefes aldırdı takımına. Tolgay Arslan'ın da gole katkısını unutmamak gerekiyor. Sonrasında da Talisca'nın kurnaz pasıyla Cenk Tosun farkı yaratan golü sergiledi.

Bu maç aynı zamanda "boynuz ve kulak" maçıydı. Geçen iki yılda Şenol Güneş'in yardımcılığını yapan Tamer Tuna, bu defa kariyerinde kendi türküsünü söylemeye karar vermişti. Göztepe gerçekten güzel oyunuyla baskılı ve golü arayan bir takımdı ama Jahovic'in yokluğu ofansif güçlerini budamıştı. Nabil Ghilas bu yükü taşımaya çalıştı, ama yetmedi.

Hüseyin Göçek'e bakarsak... 55'de Atiba'nın Traore'yi kolundan çekmesi penaltı olmalıydı. 67'de Kadu - Talisca  mücadelesinde hem kırmızı kart, hem de penaltı gerekiyordu. Göztepeli Nabil Ghilas'ın attığı golde ofsayt var. 85'de Leo'nun oyun gereği yaptığı mücadelede Necip'in ayağına basması kırmızı kartla değil, sadece faulle değerlendirilmeliydi. Özetle Hüseyin Göçek'e yakışmayan bir maç izledik. Oysa Beşiktaş - Galatasaray maçı için iyi bir adaydı.

Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi'nde 10 puana ulaşması, takımda lige daha dikkatli ve istekli bir bakış yaratmış. Dün özellikle ofansif fırsatları değerlendirerek kendilerini gösterdiler.

212
Spor yazarları Göztepe - Beşiktaş maçını değerlendirdi - Resim: 3

Kadro ve tecrübe farkı | Bilal Meşe - Milliyet 

Hani kırılma, başka bir deyişle ‘prangadan' kurtulma anları vardır ya işte, Talisca'nın nefis kafa golü bunun en tipik örneğidir. 7. dakikaya kadar Göztepe iki net pozisyon üretti, Fabri tecrübesini konuşturdu. Bu sürece Göztepe altı korner atışı sıkıştırdı, Kartal'a nefes aldırmadı. İşte Talisca'nın golü böylesi bir tabloda geldi.

Haaa Göztepe'nin direkte patlayan iki şutu da bu baskının üretimidir. Talisca, eski günlerine dönüş sinyali verirken, Kartal'ı Göztepe baskısından kurtaran isim oldu bence... İlk yarıda Kartal'ın tek korner atışıyla yetinmesi, ev sahibi takımın baskılı oyununun en belirgin göstergesidir.

* * *

Beşiktaş'ın farklı galibiyeti Tamer Tuna'nın Göztepe'deki başarısına asla gölge düşürmez. Oynattığı futbol ve topladığı puanlar bunun en büyük kanıtıdır. Kartal'ın iki yıl üst üstte şampiyonluklarında onun katkısını kim yadsıyabilir? Elbette Beşiktaş'ı Tamer Tuna'dan başkası iyi tanıyamaz. Nitekim ilk yarıdaki Göztepe, fena işler yapmadı. Ne var ki, Beşiktaş'ın kadro ve tecrübesini de yabana atamayız. Nitekim, Babel'in farkı ikiye çıkarmasıyla iyice rahatlayan Beşiktaş, Cenk Tosun'la üç puanı garantiye aldı.

* * *

Gelelim yine anlı-şanlı hakemlerimize! Ghilas'ın attığı gol buz gibi ofsayt... Yardımcı her nedense süzemedi bu biiir! Hadi yardımcıyı es geçtik, Atiba'nın 67. dakikada Segbefia tarafından yine indirilmesine Hüseyin Göçek'in seyirci kalması kokartı ile hiç örtüşmedi! Hareket dışarıda, yani hem faul, hem de sarı kart, hiçbirisi yok! Gözüne perde mi indi Sayın Göçek? Hakemin tek doğrusu Necip'e sert giren Leo'yu kırmızı kartla oyun dışı bırakmasıydı.

* * *

Evet, Fabri topla riske girmeyi seviyor, zaman zaman bunun faturasını da ağır ödüyor! Buna karşın öyle kritik maçlardaki  dakikalarda, öyle kritik kurtarışlar ve dokunuşları yapıyor ki, alkışı da hak ediyor. İşte Fabri dünkü Göztepe galibiyetinde yaptığı kurtarışlarla pay sahibiydi dersek abartmış olmayız.

Pepe'ye ayrı parantez açmak istiyorum. Kalitesi ortada, ancak sert futbol yapısı taraftarlarda ‘kuşku' yaratmadı değil... Valla bulunduğu bölgenin hakkını veriyor, sadece topa sert oynuyor, savunmanın ‘sigortası', kritik dokunuşların adamı...

312
Spor yazarları Göztepe - Beşiktaş maçını değerlendirdi - Resim: 4

Talisca, ölü taklidi yapmış - Serdar Sarıdağ (Milliyet)

Önce maçın adamından başlamak lazım... Talisca, nasıl olur da böylesine bir değişim gösterir. Aklıma iki seçenek geliyor. Ya Talisca'nın başka bir ikizi var ya da dünkü Talisca'nın içine, Mesut Özil kaçmıştı. Böylesine bir performans başka türlü nasıl açıklanabilir?...   Acaba, Benfica yüksek bonservis istemesin diye zaman zaman ölü taklidi mi yaptı Talisca? Cevabı olmayan bu tür sorular içerisinde kaybolmak istemiyorsak,  Brezilyalı oyuncudan maça geçmek,  daha doğru bir yaklaşım olur. 
Hiç şüphesiz futbolu futbol yapan etkenlerin arasında, taraftarın apayrı yeri vardır. Maçtan önce, Beşiktaş taraftarlarını taşıyan otobüslerin taşlanması ne kadar çirkinse, Göztepe taraftarının 90 dakika dinmek bilmeyen desteği de bir o kadar güzeldi. İşte taraftarlığın böylesine güzel yanlarını gördükçe, işimizden daha çok keyif alıyoruz. Futbolumuzun kalitesi, böylesine kitlelere sahip kulüplerimizin, Süper Lig'de yer almasıyla artabilir. 
Tribünden sahaya inecek olursak, zemin futbol oynamaya pek müsait değil gibi gözüküyordu. Fakat buna rağmen sahada tam bir futbol aklı vardı. "Efendim Beşiktaş, niye Avrupa'da başka, Türkiye'de başka oynuyor" diyorlar ya, dün bunun cevabını bir kez daha gördük. Bu vesileyle Tamer Tuna'yı da kutlamak gerek. Bazı meslektaşlarının aksine, Tamer Tuna sahada futbolun oynanması için, talebelerine taktik vermişti. Üstelik önemli oyuncularının eksikliklerine rağmen. Dedik ya, sahada tam bir futbol aklı vardı. Göztepe'nin kendi seyircisine futbol izlettirme anlayışının yanında, Şenol Güneş'in de göze hoş gelen futbol arzusu, sahadaki futbol aklına önemli katkılar sağladı. İşte bu nedenle Göztepe yenilmesine rağmen, sanki galipmiş gibi maç sonunda, taraftarı tarafından ayakta alkışlandı.
Aytemiz Alanyaspor maçıyla birlikte ikide iki yapan Beşiktaş'ta, Tolgay Arslan ve Babel faktörlerini de bir kenarda unutmamak gerek. Babel'in yokluğunda takımın yaşadığı sıkıntıları biliyoruz. Tolgay Arslan, sürekli oynadıkça ritmini buluyor. Dünkü maçta bu iki isim, kalitelerini göstererek oyunun önemli aktörleri oldular. Monaco maçındaki pas trafiğinin temel taşı Tolgay Arslan olmuştu. Tolgay dün de, oyunun birinci  ve üçüncü bölge arasındaki pas trafiğini yönlendiren, trafik polisi gibiydi.  
Peki bu galibiyet, Beşiktaş'a neler kazandırdı. Bu saatten sonra artık Beşiktaş, ligin ilk haftasında olduğu kadar, şampiyonluğun en güçlü adaylarından biridir. Toprak altındaki su, mutlaka çatlağını bularak akacağı yerlere gider. Beşiktaş'taki bu birikmiş enerji ve kazanma arzusu da, tıpkı bir su gibi gideceği yeri muhakkak bulacaktır. 

412