Erdoğan, Milli Dayanışma Kampanyası'na yüzüğünü göndererek destek olan kadını aradı: Unutmamız mümkün değil

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle başlatılan Milli Dayanışma Kampanyası'na yüzüğünü göndererek destek olan ve mektup yazan Kahramanmaraşlı Mukadder Öksüz ile telefon görüşmesi gerçekleştirdi.

F5HABER F5HABER
Erdoğan, Milli Dayanışma Kampanyası'na yüzüğünü göndererek destek olan kadını aradı: Unutmamız mümkün değil

Kahramanmaraşlı Mukadder Öksüz, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle başlatılan Milli Dayanışma Kampanyası'na yüzüğünü göndererek destek oldu. Yüzüğüyle birlikte bir de mektup yazan Öksüz, “Bizler 15 Temmuz'da vatanımız için nasıl bir ve beraber olduysak bugün de hastalık sebebiyle mağdur olan kardeşlerimizin yanında bir ve beraber olmalıyız. Maddi varlığım olarak bir tek yüzüğüm var onu da çorbada benimde tuzum olsun diyerek bu hayır kampanyasına gönderiyorum" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Milli Dayanışma Kampanyası'na yüzüğünü göndererek destek olan kadını aradı: Unutmamız mümkün değil - Resim : 1

Bu mektubun ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Öksüz'ü telefonla aradı. Erdoğan, “Ülkemiz için göstermiş olduğunuz kadirşinaslığı unutmamız mümkün değil" diyerek teşekkür etti.

'Cumhurbaşkanımızın arayacağını tahmin etmiyordum'
Telefon görüşmesiyle ilgili olarak İhlas Haber Ajansı'na (İHA) açıklamalarda bulunan Öksüz, Erdoğan'ın kendisi aramasından dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. Yüzüğü başkalarına örnek olması amacıyla kampanyaya bağışladığını belirten Öksüz, şunları ifade etti:

"Benim amacım da bu kampanya da maddi değeri fazla olmasa da ama bizim insanlığımız ve Türkiye olarak daima milletimizin, vatanımızın arkasında olduğunu bilmesi için yani arkasında bizlerin olduğunu bilmesi için ona bu mektubu gönderdim ben. Bu hayrımı yaptım. Ben bunların bilinmesini zaten istemiyordum da. Kendisine çok teşekkür ederim, hala onun aradığının heyecanındayım. Bugün sabaha kadar hiç uyumadım. İftar vaktine az bir vakit kalmıştı. Telefon çaldı, daha önce çalmış duymamışım. Çaldı, 'Cumhurbaşkanımız sizinle görüşmek istiyor' dedi. 'Acaba birisi bir şaka mı yapıyor' falan dedim. Cumhurbaşkanımızın arayacağını tahmin etmiyordum.

Kendisi dedi ki; 'Siz kadirşinaslık yaptınız, ben sizi aramayayım mı?' Gerçekte kadirşinas olan kendisi. Bir yüzük için kendi vatandaşını arayan, onun yüreğine dokunan bir Cumhurbaşkanımız var. Böyle güzel bir insan var. Biz her zaman onun, vatanımızın arkasındayız. Onun sesini duyduğum zaman kalbim pır pır oluyor heyecanımdan, sabaha kadar diyorum ya, bugün uyumadım. Kendisi o kadar sorumluluk, yükün altında. Bizim sıkıntımızı, dünyanın yükünü çekiyor. İçimizdeki, dışımızdaki düşmanlarla uğraşıyor. Kendisi lütfetmiş, o saatte o kadar işinin gücünün arkasında beni aradı. Bu benim için çok güzel bir şey. Bunu kelimelerle ifade etmek çok güzel bir şey.

'Yüzüğün manevi değeri vardı ama hiçbir şey vatanımızdan kıymetli değil'
Yüzüğün manevi değeri vardı ama hiçbir şey vatanımızdan kıymetli değil. Çünkü vatan olmazsa ne yaşayacak evin olur, ne ailen olur, ne yiyeceğin ekmeğin olur. Biz de vatanımız için varız. Allah Cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin. Allah onu daima kötülüklerden korusun, uzun ömürler versin ona. Benim gelir kaynağım yok. Az da olsa başkalarına bir örnek olması, Cumhurbaşkanımızın bizim daima kendisinin arkasında olduğumuzu bilmesi için o mektubu gönderdim.

Yoksa başkası bilsin, medya duysun diye değil. Yapılan hayrın gizli olması bizim için de önemli ve işin bu noktaya gelmesini zaten ben hiç istemezdim, istemiyordum da. Ben bu hayrı devletim güçsüz yahut da buna muhtaç diye mi gönderdim? Hayır, asla. Devletimiz çok güçlü, hem de çok güçlü. Yüzölçümü belki o kadar büyük değildir ama dünya ülkelerinden daha da güçlü. Niye? Her zaman en zor günlerimizde, her yerde bir ve beraber olmasını bilen milletiz. Bunu daima da gösterdik."

SONRAKİ HABER