TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras'a soruşturma: "Gerçeğe aykırı beyanda bulunma" suçlaması
Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Ömer Aras hakkında genel kurulda yaptığı konuşma nedeniyle soruşturma başlatıldı.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone Olİstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, Mehmet Ömer Arif Aras hakkında "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yayma suçlarından" soruşturma başlatıldığı ifade edildi.
Açıklamada Aras'ın "bir kısım soruşturma ve kovuşturmalarla ilgili yargıyı telkin ve yönlendirme ile gerçeğe aykırı, kamu barışını bozmaya elverişli nitelikli sözler" sarf ettiği iddia edildi.
TÜSİAD'ın 13 Şubat'taki genel kurulunda, hükümetin ekonomi başta olmak üzere güncel politikalarını eleştiren konuşmalar yapılmıştı.
Konuşmalarda son dönemde yaşanan tutuklamalardan ihraç edilen teğmenlere, Kartalkaya yangını, İliç madeninde toprak kayması ve depremler gibi kamuoyunda ihmal şüphesiyle gündeme gelen olaylara ve küresel gelişmelere geniş yelpazede konulara değinilmişti.
ARAS NE DEMİŞTİ?
Ömer Aras TÜSİAD genel kurulunda yaptığı konuşmada, son dönemlerde politik hayatta olağanüstü olayların yaşandığını belirterek, "Seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, yerlerine kayyım atanıyor. Bir siyasi parti lideri hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor. Birçok sanatçının menajerliğini yapan bir iş kadını [Ayşe Barım] hakkında önce soruşturma başlatılıyor, sonra farklı bir nedenle tutuklanıyor" ifadelerini kullanmıştı.
Aras, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkındaki davalarla ilgili olarak da "Bir büyükşehir belediye başkanı hakkında, yaptığı konuşmalar nedeniyle basın toplantısından dakikalar sonra soruşturmalar açılıyor. Bilirkişi görüşmesini yayınlayan gazeteciler gözaltına alınıyor, genel yayın yönetmeni tutuklanıyor" diye konuşmuştu.
Aras, 6 Şubat depremleri ve Kartalkaya yangını başta olmak üzere yaşanan trajik olaylar hakkında da, "Kurallarımız vardır ama uymayan çoktur, yeterli denetim yoktur. Bu ölümlerin ana nedeni sistem bozukluğudur... Sistemin kendi kendini düzeltme mekanizması olmalıdır. Sorumlular görevden ayrılmalı, hesap vermeli ve yerlerine yetkin kişiler gelmelidir" demişti.

