Eşi gusül abdesti alınca öldürmüştü... Cezası belli oldu

Diyarbakır’da 4 çocuk annesi eşini pompalı tüfekle öldüren katil zanlısı Abdülhamit Altan ömür boyu hapisle cezalandırıldı.

F5HABER F5HABER
Eşi gusül abdesti alınca öldürmüştü... Cezası belli oldu

Diyarbakır’ın Kayapınar İlçesi'nde 4 çocuk annesi eşi Ayşe Altan’ı (30) öldüren Abdülhamit Altan’ın (31) yargılanmasına ağır ceza mahkemesinde devam edildi.

Duruşmada hazır bulunan katil zanlısı, eşiyle 7 yıllık evli olduklarını, eşinin altınlarını bozdurup ticaret yaptığını ve bundan da zarar ettiği için eşiyle huzursuzluk yaşadıklarını belirterek, ardından bir akaryakıt istasyonunda iş bulup çalışmaya başladığını söyledi.

İşten çıkıp eve gittiğinde erkek bir şahsı evinin merdivenlerinde gördüğünü belirten sanık bu kişinin kaçtığını ve izini kaybettirdiğini söyledi.

Kaçan kişinin kim olduğunu eşine sorduğu sırada eşinin yüzünün kızardığını belirterek, “Eşimle birlikte sabah gusül abdesti almıştık. Baktım kendisi yine abdest alınca, saçları ıslak olunca ben bu durumdan iyice şüphelendim. Eşim ise kimseyi eve almadığını söyledi. Bende kendisine, ‘Bizim buralarda evlilik de, ölüm de bir kere olur’ dedim. Ya git Araştırma Hastanesi'nden kendini at, ya da silahla intihar et. Çocuklarımız yalnız kalmasın’ dedim. Eşim benimle ilgili herhangi bir şikâyette bulunmadı, beni aldattığına dair hislerim daha da kuvvetlendi. Annemin rahatsızlığı nedeniyle kafamdaki öldürme düşüncesini bir süreliğine sineye çektim. Annem vefat edince eşimi öldürmeyi kafamda tekrar kurguladım. Bu süreçte de eşime sürekli intihar etmesi için telkinde bulunuyordum. Ancak o beni duymazdan gelerek dikkate almıyordu. Bende malıma göz diktiğini düşünerek bunu yapmadığını düşünüyordum. Çünkü babamdan bana 5 milyon liralık arazi kalmıştı” dedi.

BEBEĞİN ALTINI DEĞİŞTİRİP KONSERVE PİŞİRDİ

Eşini öldürmeye karar verdiğinde kayınbiraderine bir flaş bellek bıraktığını, içinde çocuklarına aldığı sanal Coinler, onlar adına açtığı hesaptaki paralar olduğunu ifade eden katil zanlısı “Bu paralarla çocuklarımın iaşesi sağlansın istedim. Eşimle evlenirken sosyal medya üzerinden saçma sapan paylaşımlar yapmasını istemediğim için kendisine akıllı telefon almayacağımı söyledim. O da bunu kabul etti ve kendisine tuşlu telefon aldım. Telefon hattı da adıma kayıtlı olduğu için gelen mesaj ve aramaları kendime yönlendirdim. Bu yüzden ona atılan mesajlardan haberim vardı. Zaten çok mesajlaşmıyor, ara sıra ağabeyi ile mesajlaşıyordu. Gece 1 yaşındaki bebeğimiz ağlayınca bende eşimi uyandırıp altını değiştirmesini istedim. O da ‘Sen niye bakmıyorsun’ dedi. Ben de, ‘Ben mi emzireyim’ dedim. Sonra eşim uyandı ve bebeğin karnını doyurup altını değiştirdi. Uyutması sabaha karşı 03.30’u buldu. Sonra da düdüklü tencereye kışlık konserve pişirmek için koymuştu” diye konuştu.

ÖNCE KALBİNE SIKTIM, ACI ÇEKİNCE KAFASINA SIKTIM

Pompalı tüfeği doldurup, eşini odaya çağırdığını, eşinin de bu sırada dışarıda olay olduğunu söyleyip pencereden dışarı baktığını belirten Abdülhamit Altan, “Yüzünü bana dönünce kendisine doğrulttuğum tüfeği gördü. ‘Ne yapıyorsun’ diyerek üzerime doğru geldi, Kaçacağını düşünerek kalbine 1 el ateş ettim. Yere yığılınca acı çekmeye başladı. Bende fazla acı çekmesin diye bir el de kafasına sıktım. Kafasına sıktıktan sonra gördüğüm manzaradan çok etkilendim. Son kurşunu kendime ayırmıştım. Ancak eşimin ölümünü görünce açıkçası korktum ve kendimi öldürmekten vazgeçtim. Son mermiyi tüfekten çıkarıp dolaba bıraktıktan sonra odaya gelip eşimin kanları dışarı sızmasın diye paspası kapının altına yerleştirdim. Kapıyı da kilitledim. Hazırladığım bavulumu alıp balkonda uyuyan çocuklarımı öptükten sonra Mardin’e kaçtım. Sonra polisi arayarak polise teslim oldum” dedi.

ALDATMA YOK İDDİALARI SOYUT

Mahkeme heyeti, 4 küçük çocuğun “Annemiz, babamız içerde öldü” diye sokağa çıkıp çığlık atmaları üzerine komşuların polise ihbarda bulunduğunu, eve girildiğinde Ayşe Altan’ın yüz üstü yerde cansız bedeninin Adli Tıp Kurumuna kaldırıldığını belirtti. Mahkeme, sanığın eşini öldürmeyi 1,5 yıl önceden kafasına koyduğunu ve en uygun zamanı beklediğini, eşini öncelikle intihara zorladığı, bu konuda eşine birçok kez baskı yaptığını belirtti.

Eşinin intihar etmemesi ve aile içi şiddet konusunda herhangi bir şikâyette bulunmaması üzerine eşini öldürmeye karar veren sanığın, tüfeğe 3 mermi doldurup 2’sini eşine, 1’ini de kendine sıkmak için ayırdığını; ilk mermiyi eşinin kalbine sıktığını kaydetti. Mahkeme, eşinin yerde can çekiştiğini gören sanığın ikinci mermiyi eşinin kafasına sıktığını, kafasının parçalandığını görünce de korkup olay yerinden kaçtığını ifade etti.

Mahkeme heyeti, sanığın aldatma iddiasını destekleyecek dosya içinde somut hiçbir bir delil bulunmadığını belirterek sanığı “Eşi tasarlayarak kasten öldürmek” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı. Mahkeme sanığın iddialarını destekleyecek delil elde edilemediğinden hakkında haksız tahrik indirimini düzenleyen 29. Madde ile iyi hal indirimini düzenleyen 62. Maddenin de uygulanmasına yer olmadığına oy birliğiyle karar verdi.

SONRAKİ HABER