Ekrem İmamoğlu'nun konuşması yarıda kesildi: "Yayınımız canlı değil, 'Ara veriyoruz' diyemem"

---

CNN Türk'te yayınlanan 40 programında gazeteci Buket Aydın'ın dün akşam konuk ettiği isim CHP'nin İstanbul adayıEkrem İmamoğlu oldu. İmamoğlu'nun konuştuğu sırada kameraların Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasına çevrilmesi sosyal medyada tepkilere neden oldu. Programda iki isim arasında dikkat çeken ekran ambargosu diyaloğugeçti. Sunucu Buket Aydın gelen tepkiler üzerine sosyal medya üzerinden "Yayınımız bant yayındır. Canlı değildir. O yüzden yazdığınız ve eleştirdiğiniz gibi anons yapıp ara veriyoruz demem mümkün değil." açıklamasında bulundu.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN KONUŞMASI NEDENİYLE 40 DAKİKA ARA VERİLDİ

CHP tarafından İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı'na aday gösterilen Ekrem İmamoğlu, dün akşam gazeteci Buket Aydın'ın sunduğu 40 programına konuk oldu.

İmamoğlu'nun konuştuğu sırada kameralar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın canlı yayınlanan konuşmasına çevrildi. Erdoğan'ın konuşması CNN Türk'te yaklaşık 40 dakika canlı gösterildi.

"YAYINIMIZ CANLI DEĞİLDİR, ARA VERİYORUZ DEMEM MÜMKÜN DEĞİL"

Tepkiler üzerine gazeteci Buket Aydın konuya dair bir açıklama yaptı. Aydın, şunları söyledi:

"Herkese iyi akşamlar. Yayınımız bant yayındır. Canlı değildir. O yüzden yazdığınız ve eleştirdiğiniz gibi anons yapıp ara veriyoruz demem mümkün değil:) birazdan kaldığı yerden devam edecektir."

Herkese iyi akşamlar. Yayınımız bant yayındır. Canlı yayın değildir. O yüzden yazdığınız ve eleştirdiğiniz gibi bir anons yapıp ara veriyoruz demem mümkün değil :) birazdan kaldığı yerden devam edecektir. #40 @cnnturk @ekrem_imamoglu

— buket aydın (@buketaydin) March 13, 2019

EKRAN AMBARGOSU DİYALOĞU

Öte yandan Ekrem İmamoğlu'na söz konusu programda "Neden sosyal medyada 'İmamoğlu'na medyada ambargosu' etiketleri kullandınız?" sorusu da yöneltildi.

İmamoğlu, ekran ambargosu sorusuna şöyle yanıt verdi:

"Ne CHP, ne de ben böyle bir şey yapmadım. Kamuoyunun böyle bir inancı varsa, siz kendinize sordunuz mu? Bu kanalda bir şeyler ters mi gidiyor? Ya da yayın politikanızda bir eksiklik var mı? Çünkü biliyorsunuz eşitlik duygusu önemli. Kamuoyu bunu ölçüyor. Muhtemelen böyle bir kaygı hissetmiş olabilirler ama bu bizim ne şahsıma ne de kurumsal olarak partimize yönlendirecek bir suçlama asla olamaz. Biz zaten böyle bir süreci ne destekler ne de yanında yer alırız. Ama kamuoyu böyle bir intiba edinmişse bence sizin de bu soruyu kendinize sormanız lazım."

CHP'nin kendisini İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı göstermesinin sürpriz olup olmadığı sorulan İmamoğlu, "Çok mutlu oldum. Elbette konuştuk, paylaştık. Kendi içimizde mekanizmalarımız var. 4 yıl ilçe başkanlığı yaptım. Belediye başkanlığı yaptım. 10 yılın verdiği tecrübeyle yola çıkıştaki aşamaları iyi biliyorum. Partinin tüm kurullarıyla konuştum, buluştum. Oradan da pozitif ilimler aldım. Açıkçası sürpriz olmadı" yanıtını verdi.

‘ÖNCELİĞİMİZ METRO OLACAK'

"İstanbul'un trafik problemini nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine İmamoğlu, en önemli konunun metro olduğunu belirtti.

Bütüncül bir ulaşım planı yapılması gerektiğini söyleyen İmamoğlu, "Metroda koydukları hedefin yarısına bile ulaşamadılar. İBB çok kötü bir 15 yıl geçirdi. 6-7 yıldır devam eden metro hatları var. İnşaat halinde, durmuş. Önceliğimiz metro olacak" dedi.

Toplu ulaşıma güvenilmediği için özel araçların tercih edildiğini belirten İmamoğlu, "Özel araçla trafiğe çıkma oranı 15 sene öncekine göre 2 kat arttı. Konforuna güvenmiyorsanız özel aracınızı tercih ediyorsunuz. Deniz ulaşımı oranı yüzde 3'ün altına düştü. Yüzde 10'lardaydı. Bütünleşik ulaşım ağını kurduktan sonra İstanbul'un gündeminden ulaşım diye bir konu kalmayacak" diye konuştu.

‘CHP'DEKİ SÜRECİM ÖRNEK BİR SÜREÇ'

CHP'li seçmeni nasıl ikna edeceği ve böyle bir iknaya ihtiyaç duyup duymadığı sorulan Ekrem İmamoğlu, şunları söyledi:

"Asla yok. Ben CHP'nin siyasetteki evladıyım. Yani hani bir okul düzeni olsa ya da bir siyasinin partide yetişme düzeni olsa ‘Kimi örnek alalım?' deseler, bence Ekrem İmamoğlu'nun CHP'deki süreci örnek bir süreçtir. Üye oluyor. Aday adayı oluyor. Aday yapılmıyor, çalışıyor. Ama o seçimi kaybettikten sonra ilçe başkanı oluyor. O ilçede yeniden bir örgütlenme yapısı kuruyor. Ön seçimle belediye başkan adayı oluyor. Ve İstanbul'da bir tek o dönemde iktidar partisinden kazanılan belediyeyi kazanıyor. Bir başarı öyküsü bu. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partilileri ikna etmek gibi bir misyonum yok. Onların da öyle bir şeye ihtiyacı yok".

‘TEK ODAKLANDIĞIM ŞEY SEÇİMİ KAZANMAK'

Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP Genel Başkanlığı'nda ayrılabileceği iddiası ve Genel Başkanlık için hazırlığı olup olmadığı sorulan İmamoğlu, "Tek odaklandığım şey yerel seçimi kazanmak. Siyasi kariyer ‘Ben şu makamı istiyorum' şeklinde olmamalı. Yani ‘Ben istiyorum' değil, ‘Siz olmalısınız' çok değerli bir şey. Aynen şu İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde aday gösterilmem gibi. Beylikdüzü Belediye Başkanlığı'na aday gösterilmem gibi. Seçimi kazanacağıma inanıyorum. Ama bunun ötesinde siyasette her şey mümkün" diye konuştu.

"‘Ben şu makamı isterim' cümlesini benden duymayacaksınız" diyen İmamoğlu, "Ama şu olacaktır; ‘Ekrem Bey olmalı, olduğu zaman değerlendiririz.' Vatandaş isterse çok güzel bir şey. Ve siyasi arkadaşlarınızı isterse harika bir şey. O bakımdan benim siyasi yol haritam böyle bir yol haritası. Siyaset bir görev, meslek değil. Ve siyaset bir günde bırakılabilecekmiş gibi yapılmalı ki bu ülke bu işten keyif alsın. Aksi takdirde zaten şu an siyasiler yargılanıyor. Siyasilere kimsenin güveni kalmaz" ifadelerini kullandı.

‘KÜSKÜN SEÇMENİ İKNA ETTİM'

"CHP'nin küskün seçmenini" nasıl ikna edeceğine dair soru üzerine İmamoğlu, "İkna ettiğimi düşünüyorum. Sizinle bu akşam bile ikna sürecini tamamladığımı söyleyebilirim" dedi ve şöyle devam etti:

"Adaylığım olduğu ilk haftalarda yoğunlukla asla kullanmam diyen bir seçmen vardı. Sıfıra indi, hiç yok. Hemen hemen hiç kalmadı. Çokça şuna rastlıyorum: ‘Evet kızmıştım, küskündüm ama sizi tanıdım, oy kullanacağım, çok mutluyum.' Benim birçok refleksimi yönlendiren zaten halk. Halkı dinlemeyen zaten doğru yolu bulamaz. Elbette kendi doğrularınızla örtüşecek. Ama bazen vatandaş size yön verecek. Ben Cumhuriyet Halk Partililerin özellikle ne istediğini iyi bilen birisiyim ve onlarla hiç bağım kopmadı. Bir aile gibi çalıştık. Hani kalmışsa 3-5 kişi onu da sizinle bu akşam yaptığımız programda hallettiğimizi düşünüyorum".