Trump'ın 100 bin dolara çıkardığı H-1B vizesi Körfez ülkeleri için fırsata dönüştü

---

Ortadoğu, ABD Başkanı Donald Trump’ın daha yüksek H-1B vize ücretleri planının en büyük kazananı olarak öne çıkabilir. Körfez bölgesinin bir sonraki küresel yapay zekâ merkezi olma yönündeki kararlı hamlesi belirsizlik içinde kalan yabancı uzmanları kapmak isteyen diğer bölgeleri geride bırakabilir.

CNBC'nin haberine göre yatırımcılar, hükümetlerin Suudi Arabistan’ın 2030 Vizyonu ve BAE’nin Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi gibi teknoloji odaklı ulusal stratejileri hayata geçirerek teknoloji firmaları için iş dostu bir ortam yarattığına dikkat çekiyor. Bu ortam, uzun vadeli yetenek vizeleri, azaltılmış düzenlemeler ve girişimciler için diğer teşvikleri içeriyor.

Fasanara Capital CEO’su Francesco Filia “Özellikle Suudi Arabistan, Silikon Vadisi’nden en iyi yapay zekâ yeteneklerini çekmek için dünyanın en yüksek maaş paketlerini sunuyor” dedi.

Filia, teknoloji profesyonellerinin Ortadoğu’ya üst düzey maaş, vergi dostu bir ortam ve büyük ölçekli yenilikçi projelerde çalışma fırsatının birleşimi sayesinde çekildiğini söyledi.

Filia “Körfez aynı zamanda kozmopolit bir yaşam tarzı, yüksek kaliteli altyapı ve Asya’nın sunduğu her şeye erişim imkânı sağlıyor” diye konuştu.

Beyaz Saray’ın H-1B başvuruları için şirketlerin 100 bin dolar ödemesini zorunlu kılacak planının ayrıntıları hâlâ belirsiz olsa da, bu hamlenin teknoloji yetenekleri için küresel savaşı kızıştırması bekleniyor.

Dalma Capital’in kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Zachary Cefaratti “BAE’deki teknoloji şirketleri için en büyük avantajlardan biri, en iyi yabancı yetenekleri işe almadaki işgücü piyasasının esnekliği” şeklinde konuştu ve sözlerine şöyle devam etti:

“Diğer ülkelerde yabancı işgücüne sınırlamaların artmasının etkisi, BAE’nin yetenek merkezi olarak görece cazibesini daha da artırıyor”

İngiltere ve Avrupa, teknoloji sektörlerinin Körfez ülkelerine göre daha düşük destek ve finansman seviyeleri nedeniyle kilit uzmanları çekmekte zorlanabilir. Ayrıca göçmenlik konusundaki tartışmaların genellikle düşmanca tonu, bölgeye gelmek isteyenleri caydırabilir.

"ABD ve İngiltere kendi ayağına sıkıyor"
“BAE’de yetenekli insanlar kucak açılarak karşılanıyor” diyen Milltrust International Group CEO’su Simon Hopkins şunları söyledi: “ABD ve İngiltere düşünülmeden yapılmış göç politikalarıyla kendi ayaklarına sıkıyor. Odak noktası yasadışı göçü engellemek olmalı – ekonomik başarıya katkıda bulunan değerli kişileri uzaklaştırmak değil”

Hopkins, hareketliliğin küresel ekonominin kilit itici gücü olacağını ve nihayetinde kazananları ve kaybedenleri şekillendireceğini söyledi.

Wio Bank’ın CMO’su Amina Taher “BAE’yi farklı kılan şey, hırs ile altyapıyı birleştirme yeteneği. Yeniliklerin hızlıca hayata geçtiği ve gerçek ivme kazandığı bir ortam yaratıyor” dedi.

Yaklaşık 15 yıl önce petrol ve gaz sektörü dışındaki yetenekleri elde tutmakta zorlanan BAE, o zamandan bu yana Londra ve New York ile rekabet etmeyi hedefleyen bir ticaret ve finans merkezi inşa etti.

Taher “Giderek artan şekilde, en iyi teknoloji ve fintech yetenekleri bölgeyi sadece bir basamak olarak değil, inşa edecekleri, büyüyecekleri ve anlamlı şekilde katkı sağlayacakları bir yer olarak görüyor” dedi.

BAE’nin stratejisinin ön saflarında, içerik üreticileri, serbest çalışanlar ve bağımsız çalışanlar için seçeneklerden, işverene bağlı olmayan 10 yıllık Golden Visa’ya kadar uzanan geniş vize seçenekleri yer alıyor.

Nisan ayında Suudi Arabistan, işgücünün eğitim ve gelişimini güçlendirmeyi amaçlayan Ulusal Yetenek Platformu’nu tanıttı. Bu, yapay zekâ ve otomasyon kaynaklı küresel değişimlere yanıt vermeyi amaçlayan daha geniş bir stratejinin parçasıydı.

“Suudi Arabistan’ın geleceğe dönük NEOM şehri ve BAE’nin yapay zekâ destekli akıllı şehir projeleri teknoloji profesyonellerine benzersiz, büyük ölçekli fırsatlar sunuyor” diyen Filia, şöyle devam etti: “İnşa edilen bu son teknoloji veri merkezlerinde çalışmak, yapay zekâ destekli kentsel gelişim, fintech ve lojistiği destekleyecek yeni bir nesli yetiştirecek”

BAE ve Suudi Arabistan, Trump’ın yeni işgücü politikaları çevresindeki belirsizlikten fayda sağlayabilir; ancak tüm yetenekler Körfez’e akmayacak.

ManpowerGroup UK’nin yönetici direktörü Michael Stull, birçok Körfez ülkesinde vatandaşlığa giden önemli bir yol olmadığını söyledi.

Stull “Yine de kenarda duran biri olarak görülüyorsunuz, ülkenin parçası değilsiniz. Bu yüzden insanların hissettiği bir güvensizlik var” ifadelerini kullandı.

İsrail ve İran olumsuz etkiliyor
İsrail’in Hamas’a karşı savaşı, Katar gibi Körfez ülkelerini doğrudan ateş hattına soktu ve bölgeye taşınmak isteyen birçok kişi için istikrar ve güvenlik konusunda şüpheler yarattı. BAE’nin yalnızca coğrafi konumu bile, Hürmüz Boğazı’nın karşısında İran’la komşu olması, bu yaz İran ve İsrail’in doğrudan ateş açmasıyla gündeme geldi ve Körfez’in komşularının istikrarıyla hâlâ uğraşması gerektiğini hatırlattı.