Trump’ın ticaret savaşı kızışıyor: Resesyon kapıda mı?
ABD Başkanı Donald Trump, Çin’i %50 ek gümrük vergisiyle tehdit ederken, Pekin’den %34’lük misilleme geldi. Küresel piyasalar çalkalanırken, uzmanlar resesyon riskinin arttığını söylüyor. Peki, ekonomik daralma kaçınılmaz mı? Detaylar haberimizde.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone OlABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı, Donald Trump’ın son hamlesiyle yeni bir boyut kazandı. Trump, Çin’in 10 Nisan’dan itibaren ABD mallarına %34 ek gümrük vergisi uygulama kararına karşılık, %50’lik ek vergi tehdidinde bulundu. Bu tehdit gerçekleşirse, bazı Çin ürünleri ABD’ye %104 gibi rekor bir vergi oranıyla girecek. Beyaz Saray’da konuşan Trump, küresel piyasalardaki sert düşüşlere rağmen geri adım atmayacağını belirterek, “Birçok ülke bizimle adil anlaşmalar yapmak için masaya geliyor. Gümrük vergileri, ticaret açıklarını kapatmanın bir yolu” dedi. Çin ise bu politikayı “ekonomik zorbalık” olarak nitelendirdi ve baskılara boyun eğmeyeceğini vurguladı.
Ticaret Savaşının Küresel Yankıları
Trump’ın gümrük vergisi hamleleri, küresel piyasalarda fırtına etkisi yarattı. Borsalar sert düşüşler yaşarken, bankacılık hisseleri ve emtia fiyatları alarm verdi. HSBC ve Standard Chartered gibi uluslararası bankaların hisseleri %10’un üzerinde değer kaybetti, bakır ve petrol fiyatları ise %15’ten fazla geriledi. BBC Ekonomi Muhabiri Simon Jack, “Borsadaki düşüşler, şirketlerin gelecekteki kâr beklentilerini yansıtıyor. Maliyetler artarken kâr marjları daralıyor” diyor. Ancak Jack, bu durumun doğrudan bir resesyonu işaret etmediğini, fakat risklerin göz ardı edilemeyecek kadar yükseldiğini belirtiyor.
Resesyon Nedir, Ne Kadar Yakın?
Ekonomide resesyon, bir ülkenin gayrisafi yurtiçi hasılasının (GSYH) üst üste iki çeyrek boyunca küçülmesi olarak tanımlanıyor. Trump’ın tarifeleri, ABD’nin 36 trilyon dolarlık borcunu ve ticaret açıklarını gerekçe gösterse de, uzmanlar bu politikanın ters tepebileceği uyarısında bulunuyor. Bankalar gibi ekonomik sağlamlığın göstergesi olan sektörlerdeki kayıplar ve emtia fiyatlarındaki çöküş, küresel ekonominin sağlığı hakkında ciddi soru işaretleri yaratıyor. Büyük Buhran ve Covid-19 pandemisi gibi tarihsel örnekler dışında küresel resesyonlar nadir görülse de, ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği için olasılıklar artıyor.
Çin ve ABD Arasında Restleşme
Çin’in Washington Büyükelçisi Liu Pengyu, Trump’ın tehditlerini sert bir dille eleştirerek, “Baskı ve tehditler çözüm değil, diyalog şart” dedi. Pekin, misilleme olarak 10 Nisan’da devreye girecek %34’lük ek vergilerle resti gördü. Trump ise 9 Nisan’da yürürlüğe girecek yeni tarifelerle yanıt vermeye hazırlanıyor. Trump, “Misilleme yapan ülkeler daha yüksek vergilerle karşılaşacak” uyarısında bulunurken, Çin’in geri adım atmaması halinde ekonomik gerilimlerin daha da tırmanacağı kesin gibi görünüyor.
Piyasalar ve Uzmanlar Ne Diyor?
Küresel piyasalar, Trump’ın “gümrük vergisi operasyonu” ile sarsılırken, bazı uzmanlar resesyon olasılığını %40’tan %60’a çıkardı. Bankacılık sektöründeki düşüşler, “ekonomik sağlamlığın çatırdadığı” yorumlarını beraberinde getirdi. Emtia piyasasındaki gerileme ise küresel talebin zayıflayabileceğine işaret ediyor. Yine de Simon Jack, “Borsa tepkisi ile reel ekonomi her zaman aynı çizgide ilerlemez. Resesyon kesin değil, ama riskler Trump’ın tarifeleri öncesine göre çok daha yüksek” diyerek temkinli bir iyimserlik sergiliyor.
Sonuç: Belirsizlik Hakim
Trump’ın ticaret savaşı, küresel ekonomiyi bir yol ayrımına getirdi. ABD ve Çin arasındaki bu restleşme, maliyet artışları, kâr daralmaları ve tedarik zinciri bozulmalarıyla sonuçlanabilir. Resesyon kaçınılmaz olmasa da, uzmanlar, hükümetlerin ve merkez bankalarının alacağı önlemlerin kritik olacağını vurguluyor. Küresel ekonomi, Trump’ın “adil anlaşma” arayışının bedelini ödeyecek mi? Cevap, önümüzdeki aylarda netleşecek.