14 yaşındaki Türk çellistin büyük başarısı

Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun

F5Haber'e Google News'te abone olun

Abone Ol

İlk solo resitalini 14 yaşında veren Oygür, New York'un dünyaca ünlü konser salonu Carnegie Hall'da konser vermek ve ödülünü almak için davet aldı. Yarışmaya, klasik dönem bestecisi Avusturyalı besteci Josep Haydn'ın bir eseriyle katılan ve kendi yaş kategorisinde birinci olan Oygür, ödülünü aldığı Carnegie Hall'da unutulmaz eserlere imza atan besteci Ahmet Adnan Saygun'un bir eserini çaldı.

Maddi imkânları el vermediği için uzun bir arayış ve çaba sonucu sponsorlar aracılığıyla ödünü almak için New York'a gelen Oygür, çello ile tanıştığı anı, yarışmaya başvuru ve ödül alma sürecini anlattı.

"Çello olmadan artık yaşayabileceğimi sanmıyorum"

Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Devlet Konservatuarının lise bölümünde viyolonsel eğitimi alan Oygür, "Çello çalmaya 10 yaşımda başladım, o zamandan beri kimse elimden alamıyor." dedi.

Oygür, küçükken hep müziğe ilgisi olduğunu ancak çello çalmak gibi bir hedefi olmadığını, konservatuvara girmesinin de spontane geliştiğini aktararak, "Annem, bana 'burada bir konservatuvar varmış sınavına girmek ister misin?' dedi. Ben de 'tamam' dedim. Sonra Özgür Hoca'yı gördüm, Çello çalışını dinledim ve çello olmak zorunda diye bir karar verdim. Çello olmadan artık yaşayabileceğimi sanmıyorum. Benim için çok değerli ve özel bir şey." ifadesini kullandı.

“Daha ağır bir çalışma temposuna giriyorum”

Çello çalarken kendini rahat hissettiğini ve mutlu olduğunu vurgulayan Oygür, yarışmaya başvuru sürecini şu sözlerle anlattı: "İlk önce tabii çalışma süreci değişiyor. Daha ağır bir çalışma temposuna giriyorum. Daha farklı bir kafa, zihin yerine girmem gerekiyor, daha üstüne gitmem gerekiyor. Tabii ki öğretmenimin yardımı olmadan hiçbir şey yapamazdım. Her şeyi ona borçluyum. Yarışmaya girmeye beraber karar verdik, o zamandan beri beraber çalışıyoruz, hazırlanıyoruz."

Oygür, başvuruyu Kovid-19 salgını sürecinde yaptıklarını söyleyerek, "Yarışma konusunda çok şanslıydık çünkü bizim 'Hadi New York'a gidelim' diyecek bir durumumuz yok. Yarışmalar online olduğu zaman olduğumuz yerden katılabiliyoruz. O çok büyük bir rahatlık ve şans oldu bizim için." diye konuştu.

“Beklenmedik bir anda oldu”

"Golden Classical Music Awards"da kendi yaş kategorisinde birinci olduğunu annesine gelen mesajdan öğrendiğini aktaran Oygür, "Biz o sırada ailemle dolaşıyorduk, ilk önce İngilizce yazdığı için annem bana verdi okumam için, ben de panik oldum ve tepki veremedim. Beklenmedik bir anda oldu." ifadesini kullandı.

Oygür, bu süreçte hem arkadaşlarından hem ailesinden destek gördüğünü vurgulayarak, "Bana destek verdiler, çok mutlu onlar da. En az benim kadar, belki benden daha çok heyecanlanıyorlar." dedi.

Müzik alanında gelmek istediği noktayı, "Benim hayalim, insanları müziğimle etkileyebilmek" şeklinde tanımlayan Oygür, başarılı olmak için de "Çaldığında en huzurlu noktan olması lazım, en rahat ve mutlu noktanız. Dünyadaki her şey yok oluyor, bir tek sen ve enstrümanın. Zaten aynı şey oluyorsunuz. O anın içinde bütün olmalısınız." ifadesini kullandı. Oygür, en beğendiği çellistlerin ise Mstislav Rostropovich, Mischa Maisky ve Jacqueline du Pre olduğunu söyledi.

"Ciddi anlamda tüm hayatınızı ona göre yönlendirmeniz gerekiyor"

Adnan Menderes Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müdürlüğünü yaklaşık 11 sene yürüten Dilay Ra Oygür'ün öğretmeni Dr. Özgür Elgün de "Dilay, parmakları çok kısa biri. Sınav jürisinden hiç kimse Dilay'ı konservatuvara almak istememişti." dedi. Yeteneğin önemli olduğunu ancak çok çalışmak gerektiğini belirten Elgün, "Dilay, iyi bir örnek ve çok çalışan bir öğrenci. İyi bir geleceği olduğunu düşünüyorum." diye konuştu. Oygür'ün annesi Elif Ocak da kızının birinci olmasından çok büyük mutluluk duyduğunu belirterek, "Çocuğumu izlemek çok çok farklı bir duyguydu, inanılmaz büyüleyici ve etkileyici. Çok gurur duydum, dilerim birçok kişi de bu mutluluğu yaşama şansına erişir." ifadesini kullandı.

Bu sürecin uzun bir yolculuk olduğunu ve çok yoğun tempoda hayatlarının tamamen değiştiğini vurgulayan anne Ocak, "Gerçek anlamda bir müzisyen yetiştirmek istiyorsanız ciddi anlamda tüm hayatınızı ona göre yönlendirmeniz gerekiyor." dedi.

Türkevi'nde konser verdi

Dilay Ra Oygür, Türkiye'nin New York Başkonsolosluğunca Türkevi'nde düzenlenen etkinlikte de mini bir konser verdi. Uluslararası yarışmalarda dereceleri olan Oygür, Macaristan 3. Danubia Talents Liszt Uluslararası Müzik Yarışması'nda öğretmen-öğrenci kategorisinde ikincilik, ABD King’s Peak Müzik Yarışması'nda üçüncülük, İngiltere Mecidi Uluslararası Müzik Yarışması'nda üçüncülük ödülü, Türkiye 5. İstanbul Genç Yetenekler Yarışması'nda üçüncülük, Macaristan 3. Wiener Klassiker Uluslararası Müzik Yarışması'nda üçüncülük, Macaristan 5. Danubia Talents Uluslararası Online Müzik Yarışması'nda üçüncülük ve Macaristan 4. Danubia Talents Uluslararası Müzik Yarışması'nda mansiyon ödülü aldı.

Kaynak: AA