Tilya Damla Sönmez: Ben yalnızlığımla çok mutluyum
22 yaşında Altın Portakal’ı kucakladı. Altın Koza’dan, SİYAD’dan, Milano Film Festivali’nden ödüller kazandı... Hem bağımsız filmlerde hem popüler işlerde sağlam adımlarla ilerledi. Gözünü kamera arkasına, yapımcılığa da dikti. Hatta bir filmiyle ödül aldı. Şimdilerde “Hayattan zaman çalıp yakınlarımla o zamanı geçirmeye başladım, birtakım hırslarım törpülendi” diye anlatıyor. Yeni sinema filmleriyle karşımıza çıkmaya hazırlanan Tilya Damla Sönmez’le buluştuk. Yanlış okumadınız, evet artık onun bir adı daha var: “Latince ıhlamur, Özbekçe altın demek.”
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone OlDamla Sönmez stüdyoda çekim için son hazırlıklarını yaparken onu yakalıyorum. Mesafeli gibi bir havası olsa da aslında çok sıcak. Kendisi de bunun farkında; “Dışarıdan soğuk bulabiliyorlar beni. Oysa siz benim soğuk olduğum düşünürken ben sosyal anksiyeteden ölüyorum” diyor. Sohbet ederken cam gibi gözlerinden kendinizi almanız neredeyse imkânsız. Başlıyor anlatmaya...
◊ Instagram’ında gördüm, adın yıllar sonra ‘Tilya Damla Sönmez’ olmuş. Nereden çıktı Tilya?
Aslında bizim ailede herkesin nüfusta olmayan isimleri var. Amcama ‘Coco’, babama ‘Mamo’ diyorlar. Hem lakap gibi hem isim gibi. Tuhaf bir tesadüf, anneme de üniversiteye gidene kadar nüfusta olmayan ismiyle hitap etmiş bütün aile. Tilya da babaannemin bana koyduğu bir isim. Eskiden “Damla benim adım, tek isim daha iyi” diyordum. 30’dan sonra Tilya ismini benimsemeye başladım.