Ortadoğu Araştırmalar Merkezi kadın radikalleşmesinin röntgenini çekti! Halifeliğe çocuk doğurmak

DEAŞ kabusu sonrası uluslararası camia ‘Radikalleşme nasıl engellenir? Bunda, kadınların rolü nedir?’ gibi sorulara yanıt arıyor. ORSAM, ‘Radikalleşmeyle Mücadelede Kadınların Rolü’ başlıklı bir araştırma yaptı. Sonuçlarını, raporda imzası bulunan akademisyenler yardımcı doçentler Başak Yavçan ve Gülriz Şen’le konuştuk.

HÜRRİYET HÜRRİYET
Ortadoğu Araştırmalar Merkezi  kadın radikalleşmesinin röntgenini çekti! Halifeliğe çocuk doğurmak

Suriye Savaşı sırasında tanık olduğumuz kafa kesme sahneleri, radikalleşmeyi ve bununla nasıl mücadele edileceği sorusunu yeniden dünyanın gündemine soktu. Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM), Avrupa Birliği (AB) ve Dışişleri Bakanlığı’nın desteğiyle, ‘Radikalleşmeyle Mücadelede Kadınların Rolü’ başlıklı bir araştırmya yaptı. Araştırma için TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nden Yardımcı Doçent Dr. Başak Yavçan ve Yardımcı Doçent Dr. Öğretim Üyesi Gülriz Şen, sekiz farklı şehirde 80 kişiyle görüşmeler yaptı. Ankara, İstanbul, Gaziantep, Kilis, Adıyaman, Diyarbakır, Adana ve Antakya’daki görüşmelerde akademisyenler, sivil toplum üyeleri ve insani yardım örgütleri, çeşitli cemaatler, avukatlar ve barolar, toplum liderleri, doğrudan etkilenen kadınlar, hem iktidar hem de muhalefet partilerinin yerel temsilcileri yer aldı. Bir yıl süren çalışmanın sonunda ortaya Türkiye’de radikalleşmenin ve bunda kadınların rolünün röntgenini çeken ilginç bir rapor çıktı. 

Başak Yavçan, “DEAŞ gibi radikal gruplar, eskiye oranla kadına daha çok önem veriyor. Daha fazla sayıda kadının, örgütte daha etkin yer almasını istiyor. Londra’daki King’s College Üniversitesi’nin çalışmasına göre Irak ve Suriye’de DEAŞ ile bağlantılı yabancı 41 bin 490 kişinin yüzde 13’ü kadın” diye başlıyor anlatmaya: “Radikalleşmede ekonomik sebepler tek başına yeterli değil. Ancak, psikolojik ve ideolojik sebeplerle bir araya gelince etkili oluyor. Kadınlar Türkiye’de radikalleşmenin yalnızca bir kurbanı olarak değil; sempatizan, fail, muhtemel önleyici ve rehabilitör olarak da öne çıkıyor.” Araştırmaya göre Suriye ve Irak’a seyahat etmiş kadınların büyük çoğunluğu Selefi ağlara eşleri yüzünden katılmış. Ancak bir kısmı hamile oldukları veya çocuklarının Türkiye’den ayrılmasını istemediği için gitmeyi reddetmiş. Radikalleşen kadınlarsa DEAŞ veya El Nusra için savaşan yüksek rütbelilerle evlenmek için Suriye’ye gitmiş. Yavçan, “Halifeliğe çocuk doğurmayı kendilerine göre savaşa katılma metodu olarak görüyorlar. Güneydoğu bölgesindeki kadınlarda kuvvetli ideolojik yatkınlık var. Bu kadınlar ailelerinin yanında Selefi yayınların etkisinde yetişiyor. İstanbul’dan Irak ve Suriye’ye giden pek çok Türk kadınla birlikte, akrabalarının DEAŞ’a katılmasını engelleyen Suriyeli kadınlar da var” diye anlatıyor.

Ortadoğu Araştırmalar Merkezi  kadın radikalleşmesinin röntgenini çekti! Halifeliğe çocuk doğurmak - Resim : 1

Kampta kalabalıkta kaybolmuştum

Önemli Not: Bu haber içerik ortaklığı kapsamında HÜRRİYET internet sitesinden, F5Haber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi sikayet@f5haber.com adresimize gönderebilirsiniz.
SONRAKİ HABER