Sanatçı Vahap Aydoğan: Gerçeklik bir montajdır. Sürreal biyografiler; bir ömrün kolektif rüyası, rastlantı ile kaderin sessiz savaşıdır"

Sanatçı Vahap Aydoğan, "sürreal biyografi" kavramıyla sıradan portrelerin çok ötesine geçen bir anlatı kuruyor. Onun fırçası, rastlantıyla kaderin arasındaki sessiz savaşı resmediyor; her çizgi, bireyin değil, ona giydirilmiş kimliğin izlerini taşıyor. Aydoğan için sanat; estetik değil, sezgisel bir arkeoloji, bir yüzey değil, kolektif rüyanın görünür hâli.

Galerinin tamamı için tıklayınız

“Portre, sadece bir yüz değil; bastırılmış arzuların, unutulmuş hafızaların gölgesidir.”

Sanat, bazen yalnızca bir ifade biçimi değil; bir varoluş sorgusudur. Vahap Aydoğan ise bu sorguyu tuvalin sessizliğinde sürdüren nadir isimlerden biri. Onun resimleri, klasik portrelerin ötesine geçerek, bireyin değil; bastırılmış benliklerin, unutulmuş arzuların ve kolektif bilinçaltının izlerini taşıyor. “Sürreal biyografi” adını verdiği yaklaşımıyla Aydoğan, her çizgide rastlantı ile kader arasında süren görünmez bir savaşı anlatıyor. Galerilerin ışıklı vitrinlerinden uzakta, gölgede kalan duyguların izini süren sanatçıyla; resmin, kimliğin ve hafızanın katmanlarında uzun bir yolculuğa çıktık.