Al Jazeera muhabirinin öldürüldüğü yer ziyaretçi akınına uğruyor

Ebu Akile`nin öldürüldüğü yeri ziyaret etmek için sabahın erken saatlerinden itibaren farklı yerlerden akın eden Filistinliler, olayın gerçekleştiği yerde gözyaşları dökerek çiçek bıraktı. Olayın gerçekleştiği yerdeki ağaca Filistin bayrağı ve Ebu Akile`nin posterinin yanı sıra Filistinlilerin başlarına sardığı geleneksel kıyafet olan Puşi asıldı. Ebu Akile"nin yaralandıktan sonra düştüğü yere çiçekler ve defter yapraklarına yazılan mektuplar konuldu. Olay yerine bırakılan mektuplardan birinde şu ifadelere yer verildi: "Görüntü netleşti ve yayın durdu. Ölmeyen kelime Şirin Ebu Akile, ruhun şad olsun." Kurşun izleriOlay yerinin yakınındaki evlerin sahiplerinden biri olan genç Mecd Uveys, yaptığı açıklamada, Ebu Akile ve onun büyük ulusal rolüne vefa borcunu ödemek için olay yerini ziyarete geldiğini söyledi.Ziyaretçilerin çokluğundan dolayı olay yerinin dünden beri hiç boş kalmadığını ifade eden Uveys, olay erindeki kurşun izlerini göstererek şöyle konuştu: "Bak, İsrail`in patlayan kurşunlarının ağaçlara ve taşlara bıraktığı izler bunlar. Bu mermilerin sadece İsrail ordusu tarafından kullanıldığı biliniyor." Uveys, Ebu Akile`nin meslektaşlarıyla birlikte gazetecilere ait özel üniforma giydiğini, İsrail ordusunun onların yerini gördüğünü ve onlara doğrudan ateş açtığını söyledi. Olay yerini ziyaret ve gözyaşlarıCenin vilayetine bağlı Anin köyünden Eymen Halil de gözyaşlarını tutamayarak, Ebu Akile`nin hedef alındığı yeri görmek için ziyaret etmeye karar verdiğini söyledi.Halil, "Ebu Akile`yi şahsen tanımasak da onu onlarca yıldır haberlerden tanıyoruz, hepimiz ağladık. Ebu Akile, hakikatin görüntüsünü aktararak ülkeye hizmet etti" diye konuştu. Ebu Akile`nin kendileri için çok şey ifade ettiğini, nesillerin hafızasında yaşadığını ve hatırasının uzun yıllar unutulmayacağını dile getiren Fesafise, Ebu Akile`nin uzun yıllar boyunca olayları dünyaya duyurduğunu, onun bir direnişçisi olduğunu, olayları dünyaya duyurarak Filistin davasını savunduğunu ve böylece başkalarının yapmakta aciz kaldığı şeyi yaptığını söyledi. Ebu Akile, Cenin Mülteci Kampının hafızasındaCenin Mülteci Kampının birçok sakini Ebu Akile`yi, İsrail`in Nisan 2002`de kampa düzenlediği geniş çaplı operasyonu haber yaptığı anılarıyla hatırlıyor.Kamp sakinlerinden Ümmü Ahmed Ferihat, gözyaşlarını tutamayarak, "Ebu Akile, İsrail`in kampa düzenlediği saldırıyı bizimle birlikte yaşadı. İsrail`in katliamlarını ve geride bıraktıkları yıkımı anlattı. Yıkıntılar arasında çocuklarımızı aradı" diye konuştu. Ferihat, "Susamıştı ve kıyafetleri kirliydi, ben de evimden kıyafetlerini verdim, Şirin (Ebu Akile) gitti ve gidişi şimşek gibi kalbime indi" dedi. İnsan hakları raporlarına göre, İsrail ordusu, Nisan 2002`de Cenin kenti ile Cenin Mülteci Kampına girerek 10 gün içinde yaklaşık yarısı sivil en az 52 Filistinliyi öldürürken, 150`ye yakın bina tamamen yıkıldı, onlarca bina kısmen yıkıldı ve yaklaşık 435 aile yerinden edildi. Al Jazeera muhabiri Şirin Ebu Akile`nin öldürülmesiAl Jazeera televizyonunun deneyimli saha muhabiri Ebu Akile, İsrail askerlerinin dün işgal altındaki Batı Şeria`da bulunan Cenin Mülteci Kampı`na düzenlediği baskını takip ettiği sırada, İsrail askerlerinin açtığı ateşle öldürülmüştü.Görevini yaptığı sırada ve üzerinde "basın" yazılı çelik yelek giydiği halde, İsrail askerleri tarafından gerçek mermiyle vurularak başından yaralanan Ebu Akile yaşamını yitirmişti.

Al Jazeera muhabirinin öldürüldüğü yer ziyaretçi akınına uğruyor

Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun deneyimli saha muhabiri 51 yaşındaki Şirin Ebu Akile'nin, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin Mülteci Kampının girişinde öldürüldüğü yer, Filistinli yüzlerce kişi tarafından ziyaret ediliyor.