Hangi Allah için öldürmek?

---

Birkaç gün önce, Kenya'nın başkenti Nairobi'de bir alışveriş merkezine, El Kaide bağlantılı bir örgüt olan Eş Şebab tarafından silahlı saldırı düzenlendi. Saldırıda 60'ın üzerinde İNSAN öldürüldü. Bir iddiaya göre örgüt, saldırı sırasında müslümanların AVM dışına çıkmasına izin verdi. Yani öldürülmeyi "hakedenler" müslüman olmayanlardı.

Benzer bir saldırı da 2008 yılında, Hindistan'ın en turistik şehirlerinden olan Mumbai'de yaşanmıştı. Orada da saldırıyı üstlenen Deccan Mücahidin adlı örgüte bağlı saldırganlar, müslüman olmayanları hedef seçmişti. Hatta turistik bir seyahat için Mumbai'de bulunan Türk bir çift, saldırganların elinden bildikleri Arapça duaları okuyarak kurtulmuşlardı. Yine 11 Eylül olaylarında, El Kaide'nin İslam adına Dünya Ticaret Merkezi'ndeki binlerce masum insanı nasıl öldürdüğünü canlı izlemiştik.

Buraya kadar yazdıklarımı okuduğunuzda aklınızdan, "İyi de kardeşim, sadece müslümanlar mı terör estiriyor? Bugüne kadar müslümanları hedef alan hiç saldırı olmadı mı? Sen bir de onları yaz." diye geçebilir. Elbette oldu. Üstelik öyle çooook gerilere, Haçlı Seferleri'ne falan gitmeye de gerek yok.

Bosna'da, Filistin'de yaşananlar ortada. Daha geçen yıl Arakan'da müslümanlara yönelik çok ciddi saldırılar gerçekleştirildi. Avrupa'da gün be gün artan İslamofobi nedeniyle yaşanan saldırılarda nice aileler yok edildi.

Hadi bu saldırılar farklı dinden insanların din uğruna birbirlerine yönelik gerçekleştirdiği saldırılardı. Peki, müslümanın müslümana ettiği eziyete ne demeli! Yanı başımızdaki müslüman ülkelerde iç savaşmış, mezhep farkıymış, türlü çeşitli nedenlerle insanlar birbirlerinin kafalarını kesiyor, öldürdükleri insanların kalplerini çıkarıp vahşice ısırıyor. Tüm bunları yaparken çektikleri videolarda "Allah'u ekber" nidaları kulaklarımızda çınlıyor. Öyle komşu ülkelere gitmeye de gerek yok, yakın tarihimizin kara lekesi Sivas katliamı sırasında da bu nida kulaklarımızda çınlamıştı. Sivas'ta insanlar sırf mezhebi farklı diye yakılırken, dışarıda "Allah'u ekber" nidası yankılanıyordu.

Din uğruna işlenen cinayetlerin, yapılan saldırıların, katliamların listesi böyle uzayıp gider. İşte ben de bu nedenle kendime, "Tüm bu insanlar hangi Allah için öldürüyor?" diye sürekli sorarım.

ABD'deki Pew Araştırma Merkezi'nin Din ve Kamu Yaşamı Forumunun, "2010 Dünyanın En Önemli Dini Gruplarının Büyüklüğü ve Coğrafi Dağılımı" adlı raporunda, dünya nüfusunun ne kadarının hangi dinden olduğu araştırılmış. Rapora göre dünya nüfusunun yüzde 32'sini hıristiyanlar, yüzde 23'ünü müslümanlar, yüzde 15'ini hindular, yüzde 7,1'ini budistler ve yüzde 0,2'sini yahudiler oluşturuyormuş. Herhangi bir dine inanmayanların oranı ise yüzde 16,3'müş. Yani dünya nüfusunun büyük çoğunluğunu, semavi din olarak kabul edilen dinlere mensup insanlar oluşturuyormuş. Semavi dinlerde tek yaratıcı olduğuna inanılırken, hepimiz farklı dinler ya da mezhepler altında da olsa aynı Allah'a inanırken, İslam'da olduğu gibi diğer semavi dinlerde de "can almak" en büyük günahlardan biriyken benim, "Hangi Allah için öldürmek?" diye sormam çok da abes olmasa gerek.

Büyük çoğunluğu müslüman olan bir ülkede doğup büyümüş biri olarak ben, gerçek bir müslümanın hiçbir gerekçeyle can almasını anlayamıyorum. Diğer dinler adına alınan canların gerekçesi nedir bilemem ama, İslami terör örgütlerinin eylemlerinin en büyük dayanağı olan Cihad anlayışının çok yanlış yorumlandığını düşünüyorum. Mantık dersi almış-almamış, az buçuk kafası çalışan herkes bulabilir ki, Allah yolunda masum insanları katletmeyi Cihad olarak kabul etmek, tek kelimeyle mantık dışıdır.

Din kisvesi altında yapılan katliam ve soykırımları engellemenin ilk adımı, din olgusunu aşırı uç grupların tekeline bırakmamaktan geçiyor olmalı. Devlet politikalarının pis işlerinin, bizzat devletler kanalıyla bu uç gruplara devredilmemesi ise sonraki adım olarak kulağa hiç de fena gelmiyor. Aksi taktirde, dünya insanları olarak daha nice katliamlar yaşar, nice ağıtlar yakarız.

@ellyfkaraca
elif@soylesigunlugu.com
soylesigunlugu.com