için kaldı

Putin, Erdoğan ve Ruhani arasındaki üçlü zirve

Türkiye, Rusya ve İran liderleri arasında geçen Astana Zirvesi yaklaşık 2 saat sürdü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Putin ve Ruhani toplantıda Suriye'deki son durumu değerlendiriyor. Zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye olarak Suriyeli kardeşlerimizin yanında olduk, kucak açtık." dedi. Erdoğan, "Astana garantörleri olarak sergileyeceğimiz işbirliği bu ülkenin geleceğini de belirleyici olacaktır." ifadelerini kullandı.

F5HABER F5HABER
Putin, Erdoğan ve Ruhani arasındaki üçlü zirve

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Putin ve Ruhani toplantıda Suriye'deki son durumu değerlendiriyor. Video konferans yöntemiyle gerçekleşen zirvede konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye olarak Suriyeli kardeşlerimizin yanında olduk, kucak açtık." dedi. Erdoğan, "Astana garantörleri olarak sergileyeceğimiz işbirliği bu ülkenin geleceğini de belirleyici olacaktır." ifadelerini kullandı. Türkiye-Rusya Federasyonu-İran Üçlü Videokonferans Zirvesi sonrası, devlet başkanları tarafından ortak bildiri yayımlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin videokonferans yöntemiyle katıldığı Astana Formatında Türkiye-Rusya Federasyonu-İran Üçlü Zirvesi başladı.

Zirvenin basına açık bölümünde konuşan Erdoğan, "Suriye" temalı altıncısı düzenlenen zirveye video konferansla katılarak liderlerle bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu belirtti ve zirvenin ülkeler ve bölge için hayırlara vesile olmasını diledi.

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle herkesin zorlu bir mücadelenin içerisinde olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran'da ve Rusya'da salgından dolayı yaşanan can kayıplarından duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

Putin ve Ruhani'nin şahsında Rusya ve İran halklarına, kendi ve Türk halkı adına başsağlığı dileyen Erdoğan, İran'ın başkenti Tahran'daki bir klinikte gaz sızıntısı nedeniyle meydana gelen patlamada hayatını kaybeden İran vatandaşları için de başsağlığı diledi.

Türkiye olarak salgınla mücadele sürecinde vatandaşlara en iyi sağlık hizmeti vermenin yanında dost ve kardeş ülkelere de yardım ettiklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Dünyanın 137 ülkesine tıbbi yardım ve malzeme desteğinde bulunduk. Günlük vefat sayılarını 16'lara kadar indirmeyi başardık. Yarım milyonu aşkın insanın hayatına mal olan bu musibetten dünyamızın en kısa zamanda kurtulmasını temenni ediyoruz. 2017'nin Kasım ayında başlattığımız Astana formatındaki üçlü zirve süreci, Suriye'de barış, güvenlik ve istikrarın tesisine önemli katkılar sağladı. Suriye'nin siyasi birliğinin ve toprak bütünlüğünün muhafazası, sahada sükunetin tesis edilmesi ve ihtilafa kalıcı bir siyasi çözüm bulunması temel önceliklerimizdir."

"İŞ BİRLİĞİMİZ HİÇ ŞÜPHESİZ SURİYE'NİN GELECEĞİNİ DE BELİRLEYİCİ OLACAKTIR" 

Bugünkü toplantıda da bu ivmenin devam ettirileceğine inandığını vurgulayan Erdoğan, "Türkiye olarak ihtilafın başından itibaren Suriyeli kardeşlerimizin yanında olduk. Etnik kimliğine, kökenine, inancına bakmadan milyonlarca Suriyeli sığınmacıya kucak açtık." dedi.

Suriye'nin terör örgütleri eli ile parçalanmaması için büyük hassasiyet gösterdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gerektiğinde fiili müdahalede bulunarak insani dramın ve bölücü emellerin önüne geçtik. Komşumuz Suriye'nin bir an önce huzur, güvenlik ve istikrara kavuşması için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz. Astana garantörleri olarak sergileyeceğimiz iş birliği, hiç şüphesiz bu ülkenin geleceğini de belirleyici olacaktır. Bugünkü toplantımızı bu ideal yolunda atılmış bir adım olarak görüyor, şimdiden katkılarınız için teşekkür ediyorum. Yapacağımız istişarelerin Suriyeli kardeşlerimiz ve tüm bölgemiz için hayırlara vesile olmasını Rabb'imden niyaz ediyorum."

Zirvede, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da eşlik etti.

RUHANİ: "İRAN, SURİYE KRİZİNDE SİYASİ ÇÖZÜME İNANIYOR"

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Suriye krizinde siyasi çözümden yana olduklarını, askeri seçeneklerin çözüm getirmeyeceğini söyledi.

Ruhani, video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Astana Formatında Türkiye-Rusya-İran Üçlü Zirvesi'nde Suriye'deki gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) Üçlü Zirve'nin ertelenmesine neden olduğunu ancak bu süre içinde Suriye'de birçok gelişme meydana geldiğini aktaran Ruhani, bu nedenle zirveyi video konferans ile yapmaya karar verdiklerini belirtti ve normal toplantıyı da kısa sürede İran'ın ev sahipliğinde gerçekleştirme temennisinde bulundu.

ABD'nin Suriye'ye yönelik Sezar Yasası yaptırımlarını eleştiren ve bunu "ekonomik terörizm" olarak nitelendiren Ruhani, "ABD, askeri baskılar ve terörist örgütler vasıtasıyla elde edemediğini ekonomik baskılarla ve Suriye halkını cezalandırarak elde edemeyecek." diye konuştu.

Astana sürecinin, Suriye krizinin barışçıl çözümüne katkı sunan tek süreç olduğunu dile getiren Ruhani, bu süreçte çok kazanım elde edildiğini ve bunların korunarak geliştirilmesinin 3 ülkenin görevi olduğunu ifade etti.

Ruhani, Astana sürecinin garantörleri olarak Suriyeli taraflar arasındaki müzakereleri desteklediklerini belirterek, "Suriye krizinin üzerinden 9 yıl geçti. İran, Suriye krizinde siyasi çözüme inanıyor. Bunun askeri çözümü olmayacaktır." ifadelerini kullandı.

Suriyeli mülteciler ve sığınmacılar konusunun da önemli olduğunu ve dönüşlerin sağlanması için uluslararası toplumun da yardımcı olması gerektiğini kaydeden İran Cumhurbaşkanı, "Siyasi hedeflerin gerçekleştirilmesi için öne sürülecek her türlü şart bu süreci zarara uğratacaktır." dedi.

ORTAK AÇIKLAMA YAYIMLANDI

Türkiye-Rusya Federasyonu-İran Üçlü Videokonferans Zirvesi sonrası, devlet başkanları tarafından ortak açıklama yayımlandı.

Açıklamaya göre Üçlü Zirve'de devlet başkanları Suriye sahasındaki mevcut durumu ele aldı, üçlü eş güdümü artırma yönündeki kararlılıklarını yineledi.

Üçlü Zirve'de liderler, komşu ülkelerin milli güvenliğine halel getirecek ayrılıkçı gündemlere karşı durma kararlılığını da ifade etti.

Zirvede, Suriye'deki ihtilafın Suriyelilerin öncülüğünde, BM'nin kolaylaştırıcılığında, siyasi süreçle sona erdirilebileceğine dair inanç teyit edildi.

SONRAKİ HABER