"PKK’nın fesih kararı Sırrı Süreyya Önder’in vefatı nedeniyle ertelendi" iddiası

---

Türkiye, terör örgütü PKK’nın silah bırakma ve fesih sürecinde tarihi bir eşikte. Türkiye Gazetesi’nin haberine göre, PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025’te yaptığı “silah bırakma ve örgütü feshetme” çağrısının ardından örgüt, geçen hafta kongresini toplayarak fesih ve silah bırakma kararı aldı. AK Parti üst düzey yöneticileri ve güvenlik kaynakları, kararın geçen hafta sonu kamuoyuna duyurulmasının planlandığını, ancak DEM Parti TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder’in vefatı nedeniyle açıklamanın ertelendiğini bildirdi. Güvenlik kaynakları, örgütün bir-iki gün içinde kararlarını kamuoyuna açıklayacağını belirtti.

PKK’nın Fesih Süreci ve Öcalan’ın Çağrısı
Öcalan’ın 27 Şubat’taki “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Ekim 2024’te başlattığı süreçle ivme kazanmıştı. Öcalan, DEM Parti heyetine ilettiği mektupta, “Sayın Devlet Bahçeli’nin çağrısı, Sayın Cumhurbaşkanı’nın iradesi ve diğer siyasi partilerin olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyorum. Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” demişti. PKK Yürütme Komitesi, 1 Mart’ta ateşkes ilan ederek Öcalan’ın çağrısına uyacağını açıklamıştı. Örgütün sözde yöneticisi Mustafa Karasu da, “Öcalan’ın ortaya koyduğu dönüşümü, PKK’nın feshini ve silahlı mücadelenin sonlandırılmasını gerçekleştireceğiz” ifadeleriyle sürece destek vermişti.

AK Parti’nin Hukuki ve İdari Hazırlıkları
AK Parti ve devlet birimleri, PKK’nın fesih kararına paralel olarak hukuki ve idari adımlar için taslak bir program hazırladı. Güvenlik birimleri, bu hazırlıklar kapsamında Öcalan ile de görüşmeler gerçekleştirdi. AK Parti kaynakları, “Kritik eşik, silah bırakılması ve fesihti. Bu aşama geride kaldı. Hukuki adımlarla ilgili hazır bir taslağımız var. Örgütten gelecek açıklamadan sonra biz de atacağımız adımları masaya yatıracağız” dedi. Hazırlıklar arasında hasta tutukluların durumu gibi düzenlemelerin 10. Yargı Paketi’nde yer alması ve İnfaz Yasası’nda değişiklikler yapılması öngörülüyor. Ancak bu adımların “PKK veya DEM Parti’nin taleplerine yanıt” olarak yorumlanmaması gerektiği vurgulanıyor.

Öcalan’ın İmralı’daki Durumu
AK Parti kurmayları, Öcalan’ın İmralı’dan çıkarılmasına dair herhangi bir planları olmadığını net bir şekilde ifade etti. Öcalan’ın bizzat kendisinin de İmralı’dan çıkmak istemediği, dışarıda güvenlik sorunları yaşayabileceğini düşündüğü belirtildi. AK Parti kaynakları, “Öcalan, birçok istihbarat örgütüyle çalışmış biri. Dışarıda nefes aldırmazlar ona” değerlendirmesini yaptı. Bunun yerine, Öcalan’ın cezaevi şartlarının esnetilmesi planlanıyor. İmralı’da kendisine bir görevli tahsis edilecek, DEM Parti ve ailesiyle daha sık görüşmesine izin verilecek. Öcalan’ın görüşmek istediği kişilere de erişim sağlanacağı kaydedildi.

“Terörsüz Türkiye” İçin Hassas Süreç
AK Parti, “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda sürecin kamuoyunda yanlış anlaşılmaması için adeta kırmızı alarm durumunda. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yapılan toplantılarda, sürece ilişkin açıklamaların yalnızca yetkili isimler tarafından yapılması kararlaştırıldı. AK Parti kurmayları, “Süreç çok hassas. Milletvekilleri, teşkilatlar veya parti yönetiminden yapılacak her açıklama tartışmalara yol açabilir. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Genel Başkan Vekili Efkan Ala ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in açıklamaları çerçevesinde hareket edilecek. DEM Parti’den de aynı hassasiyeti bekliyoruz” dedi.

Siyasette Yankılar
PKK’nın fesih kararı, siyasette geniş yankı buldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat’ta “Terörsüz Türkiye çabalarında yeni bir safhaya geçilmiştir” derken, MHP lideri Bahçeli, Öcalan’ın çağrısını “baştan sona değerli ve önemli” olarak nitelendirmişti. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ise “Çağrı boşta kalmamalı, hukuki ve siyasi düzenlemeler yapılmalı” diyerek sürecin devamı için beklentilerini dile getirmişti. Ancak CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sürecin şeffaf bir şekilde TBMM çatısı altında yürütülmesi gerektiğini vurgularken, İYİ Parti lideri Müsavat Dervişoğlu, çağrıyı “kirli bir pazarlık” olarak eleştirmişti.