için kaldı

Kılıçdaroğlu'ndan Gara açıklaması: Şehitler üzerinden siyasi hesaplaşma doğru değil

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin TBMM'deki grup toplantısında konuşma yaptı. CHP lideri Gara'daki PKK katliamıyla ilgili olarak, "Gara şehitlerimiz var. Hepimizin içi yanıyor. Şehitler üzerinden siyasi hesaplaşma doğru değil. Bilgi edinmeye çalıştık, bilgiler parça parça gelmeye başladı" dedi.

F5HABER F5HABER
Kılıçdaroğlu'ndan Gara açıklaması: Şehitler üzerinden siyasi hesaplaşma doğru değil

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları: 

Cumhuriyet'in bütün kurumlarına saldırdılar. Genelkurmay başkanlarının bile terörist olarak içeri atıldıklarına şahit olduk. Enis Berberoğlu'nun damlası, bardağı taşıran damla oldu. Dünya siyaset tarihinin en anlamlı ve en uzun yürüyüşünü yaptık. Adına Adalet Yürüyüşü dedik. Olmayan bir şey için yürüyor, istiyorduk. Memlekette adalet yok. Adaletin eli kolu bağlanmıştı. İradesi ipotek altına alınmıştı. Yargı kararları uygulanmıyor. Hiçbir ayrım yapmadık, kim adalet istiyorsa onun yanında olduk. Bugün de aynı noktadayız. Biz onun adalet talebini yerine getirmek için her türlü kavgayı vermeye hazırız. Enis Berberoğlu için düşünebiliyor musunuz, Türkiye'deki yargının durumunu? Bir mahkeme beraat, bir başka mahkeme ömür boyu müebbet veriyor. Anayasa Mahkemesi hak ihlali var diyor, alttaki mahkeme uygulamam diyor. Ne demek AYM diyor? Ben hükümü bana talimat veren saraydan alıyorum diyor. Bugün o saray yerlebir oldu. Biz amacımıza ulaştık, Enis Berberoğlu şimdi parlamentonun onurlu bir üyesi olarak görevinin başındadır. 

"HSK'YA SORUYORUM..."

Daha bizim söyleyeceklerimiz var. AYM son kararında, "Türlü bahaneler ve hukuk tanımaz tutum ve davranışlarla bireylerin temel hak ve özgürlüklerine neden olacak şekilde anayasanın öngördüğü karşı koymalara keyfi kararlara hiçbir hukuk sistemin müsaade edilemez. Hukuk devletinde anayasal hükümlere uymamanın ilgililer açısından idari sorumluluklar doğuracağı açıktır" diyor. AYM ikinci kez karar vermek zorunda kaldı. İlk kararı uygulamayan yargıcın o görevden alınması lazım. HSK'ya soruyorum, bu kişi hala görevinde mi değil mi? Hala görevini sürdürüyorsa, o zaman sen kimin hakkını savunuyorsun? 

GARA'DAKİ PKK KATLİAMI: HEPİMİZİN İÇİ YANIYOR

Gara şehitlerimiz var. Hepimizin içi yanıyor. Şehitler üzerinden siyasi hesaplaşma doğru değil. Bilgi edinmeye çalıştık, bilgiler parça parça gelmeye başladı. Açıklamayı Malatya Valisi yaptı. Bu ülkenin Cumhurbaşkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan bir kişi var. Neden vali açıklama yapıyor? Benzer olay İdlib'de de olmuştu. 33 vatandaşımız şehit edilmişti, açıklamayı Hatay Valisi yaptı. Eksikliklerini biliyorlar çünkü. Bir olay çok önemli. Erdoğan çarşamba günü bir müjde vereceğini açıkladı. Ona göre ordu müdahale edecek, kardeşlerimiz kurtarılıp Türkiye'ye getirilecek. Biz de arzu ederiz, kimsenin burnu kanamadan kardeşlerimizin alınıp getirilmesi. Bunlar olmadı. Tamamı şehit oldu. Açıklama yapmaktan korktular. Devleti yöneten birisi çarşamba günü çok önemli bir şey açıklayacağım diye açıklama yapmaz. Operasyonlar gizli yapılır, kimseye haber verilmez. Rahmetli Ecevit, terör örgütünün başındaki kişi alınıp getirilirken eşine bile haber vermemişti. Bunlar bir köy bile yönetemezler. AK Parti'ye ait troller harekete geçti. Kabahatlerini örtmek için. Suçlamaya başladılar, ayrıştırmaya başladılar. Şehitler 83 milyonun şehitleri. Bu ülke için hayatlarını verdi onlar. Şehitler üzerinden de ayrışmayı getiriyorlar. Çok tehlikeli bir tutum bu. Sarayın talimatı üzerine yapılıyor. Ben üzülüyorum, içim acıyor. Şehitler gelmiş, cenazeler kalkmamış kavga ediyorlar. Devleti yönetme güçleri yok. Kinle devlet yönetilmez. Devlet bilgi, birikimle yönetilir. 

Bir de kendilerini bir başka pozisyonda tutuyorlar. Biz Müslümanız diye, diğerleri değil. Toplumu bölüyorlar. Buradan bütün vatandaşlarıma söz veriyorum, inancınız, kimliğiniz ne olursa olsun, bu coğrafyada yaşıyorsanız benim başımın üstünde yeriniz var. Türkiye bu acıları yaşıyor. Erdoğan bu olaylar olmamış gibi kahvaltıya gidiyor bir yaylaya. Rize ile Trabzon arasında her 15 metreye bir polis dikiyorlar. Sen kendi vatandaşına güvenmiyorsun. Şikayeti görev yapan polisler söylüyor. Böyle bir garabet Türkiye'de hiç yaşanmadı. Yaylaya çıkıyorsun sabah kahvaltısı yapmaya. Umrunda bile değil. Rize kongresi. Allah aşkına, bütün vatandaşlarımdan rica ediyorum. O kongreyi izleyin. O gülüşmeler, kahkahalar, fıkralar. 13 kişi hayatını kaybetti. Hangi ahlaka göre siz bunu yapıyorsunuz? Ben böyle bir inanç bilmiyorum. Topu atmışsın Malatya Valisi'ne. Kaçacak delik arıyorlar. 

Kongrede bir de şehit annesini telefonla bağlatıyorlar. Anne ağlamaklı, Erdoğan'ın keyfi yerinde, ders vermeye kalkıyor. Allah bu millet sabır versin. Bir şehit annesini propaganda malzemesi olarak kullanıyor. Şehitlere ne kadar yakın olduğunu anlatmak için kullanıyor. Bütün Türkiye görüyor oysa, nasıl eğlendiğini. Askerlerimiz, sivillerimiz hayatını kaybetmiş o beyefendinin derdi başka. Bir annenin mahremini yaşamasına dahi izin vermiyorlar. O annenin acısını acaba o saray ve çevresi biliyor mu? O dramı biliyorlar mı acaba? 

"BU 5 SORUNUN CEVABINI BEKLEYECEĞİM"

Sen niye çocuklarını bedelli askerliğe gönderdin. O şerefi yaşamak istiyorsan çocuklarını Irak'a gönderirsin. Hangi AK Partili milletvekilinin çocuğu bedel ödedi bu ülkede? Gerçekten içimiz acıyor. Arkadaşlarımız defalarca soru önergesi var. Karşımızda bir duvar var. Ben bizleri dinleyen bütün vatandaşlarıma, hangi partiden olursa olsun şunu söylüyorum. Beni lütfen iyi dinleyin. 5 soru soracağım Erdoğan'a. Bu soruların cevabını millet adına ondan bekleyeceğim.

Birinci soru; Bölücü terör örgütünün 5.5 yıl elinde tuttuğu vatan evlatlarını kurtarmak için 2015'ten bu yana ne yaptınız? 5.5 yıl terör örgütünün elinde kaldılar. Çık millete anlat. bir İsrail askeri Filistinliler tarafından alındı, dünyayı ayağa kaldırdılar. Herkes sahip çıktı. 5.5 yıl unutturdular. Biz soru önergesi vermesek kimsenin haberi olmayacak.

İkinci soru; Abdullah Öcalan'dan seçimlerde mektup dilenirken, neden vatan evlatlarının serbest bırakılması için çağrı yapmasını istemediniz? İstanbul seçimleri sizin için 13 vatan evladından daha mı değerli?

Üçüncü soru; Neden dostluğunuzu vatan evlatlarımızı terör örgütlerinin elinden kurtarmak için kullanmadınız? En yakın dostun Trump. 

Soru dört; Benzer hadiselerde sorunu çözümünde büyük katkıları olmuş insan hakları örgütlerinden, evlatlarımıza zarar gelmemesi için en azından çağrıda bulunmak hiç aklınıza gelmedi mi? Daha önce teslim almışlardı terör örgütünden. İnsanlar sağ salim Türkiye'ye getirildi. 13 şehidimize neden sahip çıkmadınız.

Beşinci soru; Rize'de yaptığınız açıklamalarda, sınır ötesi operasyonun hedeflerinden birinin de şehit 13 evladımızın kurtarılması olduğunu ancak başarılamadığını söylediniz. Başarısızlığı kim üstlenecek? Millet bekliyor, bu işin sorumlusu kim? Bütün rehineler ölüyor. Gidiyorsun kurtarmaya, sen geliyorsun, korkudan kimse açıklama yapmıyor, valiye açıklama yap diyorlar. 

13 şehidimizin kanları yerdedir. Onlar Türkiye'ye getirilebilirdi. Sözde terör örgütünden alacaklar, çarşamba günü gelecek, Erdoğan medyaya açıklama yapacak, biz 13 kişiyi kurtardık. Hedef buydu. Davulla zurnayla rehine mi kurtarılır? Rahmetli Ecevit Kıbrıs çıkarmasında eşine bile haber vermemişti. 13 şehidimizin sorumlusu Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu 5 sorunun cevabını bekliyorum. Ben değil, bu millet bekliyor. Savunmaya geçti şimdi. Salı toplantılarını çarşamba günü yapıyor. 5 soruyu sordum, cevabını yarın senden bekliyorum. 83 milyon insan bekliyor. 

Elazığ'da bir kadın Erdoğan'a 'açım' diyor. Erdoğan duymuyor. Sosyal medyaya düşünce, vali kadını valiliğe çağırıyor. Allah bilir iki polis derdest edip getirmiştir. Açım demeyeceksin, yanlış anladılar diyeceksin. Koskoca valisin, kadının bari ayağına git, derdiniz sor. Makamına, ayağına çağırıyorsun. Şunu söyleyeceksin, televizyon kamerası da hazır orada. Ertesi gün yayınlıyorsun. Bunlarda ahlakın kırıntısı var mı? O kadın açım dedi. Bir paket verdiler herhalde, sen bundan sonra açım deme, sözlerini de geri al. Valiler devletin valisi olur, partinin valisi olmaz. 

SONRAKİ HABER