için kaldı

Erdoğan'dan Çipras'a: Batı Trakya'daki azınlıkların hukuku yok mu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ortak basın toplantısı düzenleyen Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, "Lozan Anlaşması'nın yeniden yapılandırılması söz konusu olamaz." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Lozan sadece Ege'yi mi kapsıyor. Ege'nin dışında hiçbir şey yok mu? Batı Trakya'daki azınlıkların hukuku yok mu? diye karşılık verdi

F5HABER F5HABER
Erdoğan'dan Çipras'a: Batı Trakya'daki azınlıkların hukuku yok mu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tarihi Yunanistan ziyaretinde Yunan mevkidaşı Pavlopulos ile Lozan restleşmesine sahne olan görüşmesinin ardından Yunanistan Başbakanı Aleksiz Çipras ile kameraların karşısına geçen Erdoğan Çipras'ın "Lozan Anlaşması'nın yeniden yapılandırılması söz konusu olamaz" sözlerine "Lozan'la ilgili tanım, Lozan'ı tanımlama şekli, Türkiye ile Yunanistan arasında anlaşma değildir. 11 ülkeyi kapsayan bir anlaşmadır. Lozan'da Japonya da var, İngiltere de var, Fransa da var. Peki, Lozan sadece Ege'yi mi kapsıyor. Ege'nin dışında hiçbir şey yok mu? Batı Trakya'daki azınlıkların hukuku yok mu? Bunların hukukunu herhalde araştırmak, korumak, Yunanistan'daki yönetimin görevi olmalı. Bunu sayın Başbakan ile de paylaştık. " şeklinde karşılık verdi.


Yunanistan Başbakanı Çipras, ülkeyi ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmesinin ardından kameralar karşısına geçti. Çipras'ın açıklamalarından satır başları:

Aramızdaki diyalog kanallarını güçlendirmeliyiz. Aramızda bir güven ilişkisi oluşturabilmeliyiz. Biz anlaşmazlıkların arkasına gizlenmeyi değil bunları çözmeyi düşündük. Ege ile ilgili konuları konuştuk. Ege'deki gerginlikten bahsettik. Yunanistan'ın hava ihlali bizim ilişkilerimiz açısından bir risk teşkil ettiğini söyledim. Sayın Cumhurbaşkanı ile birlikte Kıbrıs sorununun adil ve kalıcı bir çözüm bulunmasının hem Kıbrıs halkı hem bölge halkı için önemli olduğunu görüştük. Yabancı askerlerin olmayacağı bir Kıbrıs Cumhuriyeti kurulmasından yana olduğumu söyledim. Türkiye ile AB arasında imzalanan anlaşmayı konuştuk. İki ülke yetkili makamlarının daha yakın işbirliğini konuştuk. Cumhurbaşkanı ile AB-Türkiye arasındaki ilişkilerin önemini konuştuk. Demokratik reformlara desteğimizi ilettim. Avrupa'ya yönelen demokratik bir Türkiye'yi Yunanistan'ın her zaman destekleyeceğini söyledim. Güvenlik konusundaki işbirliğimizin daha derinleştirilmesini konuştuk.

ÇİPRAS'TAN ERDOĞAN'A: SİZİ YENİ BİR SAYFA AÇMAYA DAVET EDİYORUM

Yunanistan'ın temel ilkesinin demokratik süreçlere saygısından bahsettim. Bizim ülkemiz demokrasi ve özgürlük ülkesidir. Darbeyi destekleyecek bir ülke olmadığını söyledim. Yunanistan bir Avrupa ülkesidir, bir hukuk devletidir. Yunanistan yargısının kararları bağımsız şekilde alınır ve saygı ile karşılanır. Bazı önemli projelerin tamamlanmasını konuştuk. İstanbul-Selanik arasındaki demiryolu hattının devreye girmesi de konuştuğumuz konular arasında.

Önümüzdeki yıl 2018 yılı Yunanistan için son derece önemli bir yıl. Biz uzun süredir ekonomik krizle ilgili bir maceranın içindeyiz. Bu sebeple 2018 yılında Yunanistan için mevcut olan olumlu atmosfer içinde iki ülke arasında da en iyi ortamın yakalanması için elimizden gelen çabayı sarf etmenin gerektiğini düşünüyorum. Sizi yeni bir sayfa açmaya davet ediyorum, Türk-Yunan ilişkilerinde. Ve bu yeni sayfa karşılıklı kışkırtmalara dayanmayacak, inşa etmeye çalıştığımız dostluk köprülerine dayanan yeni bir sayfa olacak. Eminim ki bunu kabul edeceksiniz. Biz bunu başarabiliriz.

ERDOĞAN: GERÇEKTEN TARİHİ BİR GÜN YAŞIYORUZ

Çipras'ın ardından söz alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

Bugün tarihi bir gün yaşıyoruz. Bu ziyareti 2 ülke diyaloğunda önemli bir adım olarak görüyorum. Bu süreç içinde atmamız gereken önemli adımlar var. Başbakanlığım döneminde kurulan işbirliği konseyinin 5. toplantısını önümüzdeki dönemde Selanik'te düzenleyeceğiz.

İkili ticaret 6 milyar dolar, belirlediğimiz hedef 10 milyar dolarlı. Temennim odur ki bunu yeniden toparlarız. Ülkemizden 800 bin turist Yunanistan'a, Yunanistan'dan 600 bin turist geldi. Ortak kültürel mirasımızın aslına uygun şekilde korunarak aktarılması halklarımızın da kaynaşmasına, özgüven tesisine vesile olacaktır.

FETÖ'CÜLERİN İADESİ

Türkiye uzun zamandır, PKK, DEAŞ, FETÖ gibi eli kanlı çetelerle mücadele ediyor. Yunanistan da bunlara yabancı değil. 17 Kasım terör örgütünün ne yaptığını biliyoruz. Yunan güvenlik birimlerinin son dönemde attığı adımları takdirle karşılıyoruz. 15 Temmuz gecesi 251 insanımızı şehit eden FETÖ militanlarının adaletle yüzleşmesi büyük önem taşıyor. FETÖ'cü şahısların iadesi ile ilgili sayın Çipras ile başlattığım görüşmede, bugün de Yunan yargısına benim bir çağrım var. O da şudur, gecikmiş adalet adalet değildir. Lütfen bu konu ile ilgili kararı görüşerek, Türkiye'de işkence, idam söz konusu değil, bunların iadesi de mümkündür. Çünkü bunlar darbe gerçekleştiren kişilerdir.

LOZAN ANLAŞMASI

Lozan'la ilgili tanım, Lozan'ı tanımlama şekli, Türkiye ile Yunanistan arasında anlaşma değildir. 11 ülkeyi kapsayan bir anlaşmadır. Lozan'da Japonya da var, İngiltere de var, Fransa da var. Peki, Lozan sadece Ege'yi mi kapsıyor. Ege'nin dışında hiçbir şey yok mu? Batı Trakya'daki azınlıkların hukuku yok mu? Bunların hukukunu herhalde araştırmak, korumak, Yunanistan'daki yönetimin görevi olmalı. Bunu sayın Başbakan ile de paylaştık.

Patrik yurt dışına çıkmak istese Lozan'a göre Eyip Kaymakamlığı'nın izni ile çıkabilirdi, biz bunu bir tarafa koyduk, önünü açtık. Batı Trakya'da atanmış bir baş müftü var. Biz seçilmiş ile yapıyoruz. Ben 15 yıldırı bütün buradaki arkadaşlarımıza hep bunu söyledik. Ama bugüne kadar hiçbir netice alamadık. Lozan'ı hemen Ege'ye hasredip işi bitirmeyelim. Bizim toprak bütünlüğü ile ilgili sıkıntımız yok.

Ocak ayının 7'sinde, Balat'ta patrikhanenin kısa bir mesafede demir kilise namı ile maruf bir kilisesi var. Bitiyor, 7 Ocak'ta Boyko ile birlikte oranın açılışını yapacağız. Biz inanç hürriyetinden korkmuyoruz ki. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz.

KIBRIS MESELESİ

Anavatan ve garantör Türkiye olarak Kıbrıs meselesi bir diğer konu. Kofi Annan benden rica etmiştir, ben size soruyorum, işi beraber eli alalım dedi. Dedi ki ben 3 kere teşebbüs ettim başarısız oldum. Beni bir hafta sonra aradı ben görüşmelerimi yaptım başlayabiliriz dedi. Yunanistan, Türkiye, İngiltere garantör ülke. Çalışmalarımıza başladık, final çalışmasını da İsviçre'de yaptık. Kofi Annan ve Başbakanlar bir araya geldik. O zaman Karamanlis Başbakan'dı. Görüşmeler bittikten sonra son ana geldiğimizde, hatta Güney Kıbrıs tarafı masadan çekilmek istedi. Kofi Annan ben söz verdim, işi bitireceğiz dedi. Referandum safhasına geldi. Türkler evet dedi ama güney bir o kadar tam ters hayır dedi. Oradan AB'ye Güney Kıbrıs girdi. Bize de orada söz verdiler. O süreci de ben yaşadım. Yine en son Cenevre'de bir araya geldiler. Sonunda masadan kim çekildi. Güney Kıbrıs çekildi. Biz istiyoruz ki adil bir çözüme kavuşturalım ama Güney Kıbrıs'ın böyle bir derdi yok. En kısa yoldan hep kaçamak bazı yollara başvurup yine olmadı diyorlar. Aynı şekilde Ege'deki meselelerde biz bunlardan kaçmıyoruz gene varız. Genelkurmay Başkanım burada biz bu görüşmeleri yürütürüz. Adil olalım. İşin üzerine gidelim. Çözüme odaklanalım. Bardağın boş tarafı ile uğraşmayalım. Dolu tarafı ile uğraşmazsak zaman kaybı diye bir şey olmaz. Yeni bir dönem diyorsak yeni dönemi de bizim bu şekilde, adanın gerçekleri ile ilgili olarak adımları atmamız lazım.

3 milyonu aşkın mülteciyi ülkemizde barındırıyoruz. 30 milyar dolar harcama var. AB ise bize şu ana kadar verdiği destek bizim milli bütçemize değil, Kızılayımıza. Verdikleri söz 6 milyar avro, ve bu gelmedi. Sözü veren AB, yerine getirmeyen AB.

ABD'NİN KUDÜS KARARI

Bir diğer konu, özellikle böyle bir toplantıda sözlerimi bitirmeden önce sayın Trump tarafından Kudüs'e dair açıklamaya değinmek istiyorum. Bu karar bölgemizin ve dünyanın barışı adına son derece talihsiz bir açıklamadır. Açıklama uluslararası hukukun ayaklar altına alınmasıdır. 13 Aralık'ta İstanbul'da bir zirve yapacağız. Oradan bir sonuç bildirgesi çıkacak.

Aramızdaki dayanışmanın bu birlikteliğin başarılarla devam etmesini özellikle arzu ediyorum.

Erdoğan'ın sözlerinin ardından Aleksis Çipras açıklamalarda bulundu:

Önceki zaman zarfında Lozan ile ilgili sözlerimin tam olarak anlaşılmadığını anladım. Kendisi yeniden görüşülmesini istemiyor. Yunanistan'ın toprak bütünlüğü ile ilgili olarak herhangi bir durum söz konusu değil. Bizim sınırlarımız Lozan ile belirlenmiştir. Lozan anlaşması ile ilgili bir güncellemeden bahsediliyor, bu anlaşmanın doğru şekilde uygunlanmasından bahsedildi. Trakya'daki Müslüman azınlık ile Türkiye'deki Yunan azınlık bizi yakınlaştıran unsurlar olmalıdır. Yunanistan vatandaşı Müslümanlarla ilgili hükümetimiz hassas davranmakta ancak bu konularla ilgili daha fazla adımla atılması gerektiğine de inanıyorum. Ancak Yunanistan'daki vatandaşlarla ilgili konular başka ülkeleri ilgilendiren konular değil. Erdoğan'ın Ege'deki, Kıbrıs'taki fikir ayrılıklarından bahsettiğini duydum, Kıbrıs'la ilgili olarak ben 43 yaşındayım ve 43 yıldır bu mesele açık. Bu çerçevede kimin suçlu olduğuna dair tartışma söz konusu. Bu durum 43 yıldır devam ediyor.


SONRAKİ HABER