Prof. Dr. Okan Tüysüz anlattı: Afrin'deki St. Simon Manastırı depremlerle 16 derece döndü

Jeolog Prof.Dr. Okan Tüysüz, Afrin'in güneyindeki St. Simon Manastırı'nın büyüklükleri 6.5 ile 7.5 arasında değişen çok sayıda deprem nedeniyle 16 derece kadar döndüğünü belirtip sözü Gaziantep, Antakya ve Halep'e getirdi.

Prof. Dr. Okan Tüysüz anlattı: Afrin'deki St. Simon Manastırı depremlerle 16 derece döndü - Sayfa 1

Jeolog Prof.Dr. Okan Tüysüz, Afrin'in güneyindeki St. Simon Manastırı'nın büyüklükleri 6.5 ile 7.5 arasında değişen çok sayıda deprem nedeniyle 16 derece kadar döndüğünü belirtip Gaziantep, Antakya ve Halep'in deprem tehlikesinde sonuca ulaşabilmek için bu depremlerin olduğu yerlerin tespit edilmesi gerektiğini söyledi.

Prof. Dr. Okan Tüysüz anlattı: Afrin'deki St. Simon Manastırı depremlerle 16 derece döndü - Sayfa 2

Sosyal medyadan bir paylaşım yapan Prof.Dr. Okan Tüysüz şu ifadeleri kullandı: "Afrin güneyindeki Saint Simeon manastırı (bir tane de Samandağ’da var ve Samandağ adı buradan geliyor) 528/529'da 7.5 (140.000 can kaybı), 587/588'deki 7 (60.000 can kaybı), 881'deki 6.5 büyüklüğündeki, 1626'daki VII-IX şiddetindeki ve 1822'deki 7.2 büyüklüğündeki depremlerde tahrip olmuştur. Bu depremlerin hepsi Gaziantep, Antakya ve Halep’te farklı derecelerde yıkımlara yol açmışlardır. Cihazların kaydetmediği dönemde gelişen bu depremlerin yerleri, hangi fay üzerinde oldukları ve büyüklükleri konularında farklı görüşler vardır."

Prof. Dr. Okan Tüysüz anlattı: Afrin'deki St. Simon Manastırı depremlerle 16 derece döndü - Sayfa 3

Okan Tüysüz, manastırın 16 derece döndüğünü belirterek sözlerine devam etti:

Prof. Dr. Okan Tüysüz anlattı: Afrin'deki St. Simon Manastırı depremlerle 16 derece döndü - Sayfa 4

"Fay kolları arasında yer alan manastır 16 derece kadar dönmüştür. Bunun yanı sıra 746, 757, 854, 881, 963, 1114, 1170 ve 1408 depremlerinin de bölgeyi etkilediği bilinmektedir. 528, 587 ve 757 depremlerinin St. Simeon fayı üzerinde,500, 526, 565, 678, 746 ve 854 depremlerinin ise diğer faylar üzerinde olduğu varsayılmaktadır. Tüm bu depremlerin nerede olduğu yeterince açıklanmadan bölgenin deprem tehlikesi üzerinde net olarak sonuca ulaşılamaz. Depreme her zaman hazır olmamız gerekli."