için kaldı

Ekrem Ekşioğlu depremden kurtuluşunu anlattı: 30 saniyeye durur diye düşünürken tavan üzerime çöktü

Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremden en çok etkilenen illerden biri Hatay olmuştu. Şehrin futbol takımı Hatayspor'da antrenör olarak çalışan eski milli futbolcu Ekrem Ekşioğlu, Rende Sitesi'nin enkazından kurtulan nadir insanlardandı. Ekşioğlu, yaşadıklarını anlattı.

POSTA POSTA
Ekrem Ekşioğlu depremden kurtuluşunu anlattı: 30 saniyeye durur diye düşünürken tavan üzerime çöktü

Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremden en çok etkilenen illerden biri Hatay olmuştu. Şehrin futbol takımı Hatayspor'da antrenör olarak çalışan eski milli futbolcu Ekrem Ekşioğlu, Rende Sitesi'nin enkazından kurtulan nadir insanlardandı. Ekşioğlu, yaşadıklarını anlattı.

Eski futbolcu ve Atakaş Hatayspor antrenörü Ekrem Ekşioğlu, depreme Hatay'da yakalandı. Oturduğu bina (Rende Sitesi) çöken Ekşioğlu, yaşadığı kan donduran geceyi Fanatik gazetesine anlattı.

UÇAKLAR O GECE UÇAMADI

“Maçtan sonra oyuncular iki gün izin istedi ama çalışmamız gerektiği için 1 gün verdik. Atsu da dahil futbolcular biletlerini aldı ve 1 gün de olsa İstanbul ya da şehir dışına gideceklerdi. Teknik ekip olarak biz, transfer sürecinden dolayı izinde kalma kararı aldık. Oyuncular, İstanbul’daki kardan dolayı uçamadı. Kasımpaşa da dönemedi. Gökhan Kağıtçıoğlu hocamız, benimle yıkılan binada kalıyordu. Maç sonrası Volkan Demirel hocamızla ailesi ve misafirleriyle yemek yedik. Volkan hoca da, ailesi ve misafirlerinin uçağının kalkmasını bekliyordu. Mecburen onlar da kaldı.”

EV SICAK DİYE YARI ÇIPLAK UYUDUM

“Yemekten sonra tesislere geçtim. Taner ağabey, transfer görüşmeleriyle uğraşıyordu. Kendimi çok yorgun hissettim. Gökhan hocayla, dubleks evde kalıyoruz. O üstte çatıda, ben altta (7. kat) kalıyordum. Ailesi kimin gelirse, evi özel bırakalım diye tesislere giderdik. Gökhan hoca, o gece ailesini İzmir’e kalkan uçakla gönderdi. 3-4 gündür tesislerdeydim ve bana, ‘Gel hocam, evde kal’ dedi. Biraz muhabbet ettikten sonra 02.00 gibi yattım. Dışarı soğuk ama ev sıcak olduğu için o anki yorgunluk da var tabii, yarı çıplak yatağa yattım.”

30 SANİYEYE DIŞARI ÇIKARIM DİYORDUM AMA...

“Sonra ilk sarsıntıyla (Saat 04.17) uyandım. Daha önce deprem yaşamışlığım var ve ‘30 saniye sonra durur, dışarı çıkarım’ diye düşündüm. Sonuçta apartman da, 7 sene önce depreme dayanıklı denilerek yapılmış. O sırada Gökhan bana, ben ona bağırıyorum. İlk önce durur gibi oldu ama sonra çok şiddetlendi. Kendimi yatağın sağına atıp, cenin pozisyonu aldım. En son kafamı kaldırdığımda tavan üzerime doğru çöktü. İnsanların ‘İmdat’ ve çığlıklarıyla aşağıya doğru düşmeye başladık.”

"BURAYA KADARMIŞ" DEDİM

“O an, ‘Allah’ diye bağırıyoruz Gökhan’la. Gittikçe gittik ve her taraf toz bulutu oldu. Betonların arasına sıkıştım. Telefon falan yok tabi ama kolumdaki akıllı saatin ışığı yandı bir anda. Ben asansörde bile kalamam çok. Dua ediyorum, bir yandan da, ‘Buraya kadarmış Ekrem’ diyorum. Eşim, çocuklarım, annem ile babam geliyor aklıma. En son her şey durdu ve nefes alamıyordum. Uzuvlarımı hissedemiyorum. ‘Hayatta kalmam lazım, beni bulacaklar’ derken, ‘Tam tersi olursa ne olacak?’ da, aklıma geliyor.”

"ALLAHIM BENİ NASIL ÇIKARTTIN?"

“Sarsıntılar devam edince, bir anda yüzüm açıldı. O an, yeniden doğuşum gerçekleşti. Yığınların arasından gökyüzünü gördüm. Çıktım ama ‘Allah’ım beni buradan nasıl çıkarttın?’ diye şoktaydım. Yükseklik olarak 2. katta buldum kendimi! Gökhan üst kattaydı ama sesi aşağıdan geliyordu ve ‘Yatağın altındayım’ diyordu. Bir baktım binanın üstü yana doğru kaymış, duvarları duruyor. Titriyorum. Çünkü Hatay’ın en soğuk 2-3 gününden biriydi. Yaşadığıma inanamıyorum. Gökhan’a yardım etmenin yollarını arıyordum. Aşağıya inerken, düşüp öleceğim diyordum. İnanılmaz bir yokluk o an.”

"VOLKAN HOCA'NIN EŞYALARINI GİYDİM"

“Apartman görevlisini gördüm, sarıldık. Başından yaralanmış. ‘Güvenlik kulübesi yıkıldı, görevliyi kaybettik’ dedi. Bizler, 100’den fazla canımızın gittiği Rende Sitesi’nin yıkılan iki bloğundan çıkan şanslı insanlardık. Aşağı inince adamın birinde telefon gördüm. Telefonu alıp, Macaristan’da görevli eşimi aradım ve ‘Burada çok ciddi bir deprem oldu, merak etme iyiyim ama şehir yıkıldı’ dedim. O an uyku hali, ‘Neden iyisin?’ demiş, anlamamış. Yarı çıplaktım ve o an aklıma, kulübün verdiği ve tam ortasına kolon düşen araç geldi. Bagajda, Volkan hocanın son kamp öncesi çantası vardı. ‘Sonra alırım’ demişti. Camı kırdım, oradan bagaja ulaşıp, kıyafetleri giydim.”

"HABERLERDE HATAY GEÇMİYORDU"

“O an biri yanıma geldi. Yağmacı olmadığımı anlaması için kendimi tanıttım. ‘Böyle duramazsın, bizim aracın (Minivan) bagajına otur’ dedi. Allah razı olsun ondan ve yardım edenlerden. Radyoda, ‘Adıyaman, Malatya, Kahramanmaraş, Antep etkilendi’ diyor ama Hatay yok. ‘Nasıl yani?’ diyorum. Gün aydınlanınca eşimi bir daha aradım, ‘Herkese haber ver’ dedim. Akıllı saatten Volkan hocanın numarasını teyit edip, başkasından ona ulaştım. Gökhan’ı bulamadığımı belirttim ama kurtulduğunu söyledi! Tam o anda biri, yandaki aracın camına vuruyordu. Gökhan’dı, kurtulmuştu. Ayakları ve kafası yaralıydı. Aşağıya inerken bir bebekle, anne ve babasını kurtarmış.”

"VOLKAN HOCA SAYESİNDE DİKKAT ÇEKİLDİ"

“Sonra tesislere gittiğimizde kurtulanların hepsi oradaydı. Volkan hoca ve eşinden Allah razı olsun. Paylaşımlarıyla ilginin Hatay’a çekilmesini sağladılar. İkinci depreme de tesislerde yakalandık. Taner Savut, Atsu, Osman hoca ve Murat hocayla ailelerinden haber alamıyorduk. Osman hoca, 8 saat sonra ailesiyle, Atsu ile Taner ağabeyin olduğu Rönesans Rezidans’tan çıktı. Film gibi kurtuluş hikayesi vardı. Futbolcu kardeşlerimle de gurur duyuyorum. Kimsenin cesaret edemediği Rönesans’ın enkazına girdiler. İkinci depremde tesislerdeki binayı terk ettik. Hijyen ve su sıkıntısı vardı. Yanımızda aileler var ve içme suyuyla ne kadar yapabilirsiniz.”

"PELVİSİMDE KIRIKLAR VAR"

“Ertesi günkü organizasyon sonucu önce otobüslerle Adana’ya, uçakla da İstanbul’a geçtik. Doktor kontrolünde, pelvis kemiğimde kırıklar tespit edildi. Bir gün hastanede kaldım. MR çektirmeye giremedim, arabamın altına hâlâ bakamıyorum ve psikolojik destek alıyorum. Hatay’la bizim gönül bağımız vardı, şimdi kan bağımız var. Hatay çok karakterli bir yer ve medeniyetler şehri. 1999’da Marmara’da deprem olduğunda burada top oynuyordum. Hatay’ın deprem bölgesi olduğunu ve şehrin 7 kez yıkıldığını ilk kez o zaman öğrenmiştim. Bu artık bir milat olmalı. Öncelikle depreme dayanıklı evler yapalım. Yardımlar devam etmeli. Şehirlerimizi yeniden kuracağımıza inanıyorum. İyi günlerimizde de böyle kenetlenmeliyiz. Lütfen çocuklarımıza güzel bir yer bırakalım. Buralar bizim.”

Önemli Not: Bu haber içerik ortaklığı kapsamında POSTA internet sitesinden, F5Haber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi sikayet@f5haber.com adresimize gönderebilirsiniz.
SONRAKİ HABER