Yılman'dan zehir zemberek yazı: "Yayın kötüydü, hem de çok kötüydü!"

17 yıl sonra bir ilk gerçekleşti; İmamoğlu ve Yıldırım açık oturumda karşı karşıya geldi. Habertürk yazarı Sevilay Yılman, geçen pazar akşamı gerçekleştirilen ortak yayına ilişkin zehir zemberek bir yazı kaleme aldı. Yılman, "Kötüydü. Hem de çok kötüydü. Ama bunun nedeni ne İsmail’in moderasyonu ne de adayların performansı" dedi.

F5HABER F5HABER
Yılman'dan zehir zemberek yazı: "Yayın kötüydü, hem de çok kötüydü!"

Yıllar sonra stanbul'un büyükşehir belediye başkan adayları canlı yayında kozlarını paylaştı. AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Binali Yıldırım ve CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu'nun yaklaşık 3 saat süren canlı yayını Türkiye'yi ekrana kilitledi. Yayını beğenen de oldu beğenmeyen de.

Habertürk yazarı Sevilay Yılman, geçen pazar akşamı gerçekleştirilen Binali Yıldırım-Ekrem İmamoğlu yayınını değerlendirdi.

"Düellonun kazananı kim, kaybedeni kim?" başlıklı yazısında Küçükkaya'nın moderasyonunu beğendiğini  belirten Yılman "Eğer bu iş hakkıyla yapılsaydı… Yani işin nasıl ve nerede, hangi formatta yapılacağına siyasiler değil, profesyoneller karar vermiş olsaydı…Eminim tadından yenmez acayip bir iş çıkar ve hakikaten uzun zaman unutulması mümkün olmayacak harika bir program olurdu!" dedi

Yılman sözlerine şöyle devam etti: 

Şimdi kısa ve öz ben söyleyeyim programı nasıl bulduğumu…

Kötüydü. Hem de çok kötüydü.

Ama bunun nedeni ne İsmail’in moderasyonu ne de adayların performansı!

Ben İsmail’i gayet başarılı buldum.

O şartlarda, o ortamda yapılabilecek en iyi moderasyonu yaptı kanımca.

Tarafsız, objektif ve her iki adaya da aynı mesafede tavır sergileyen bir duruş koydu.

Benim programı kötü bulmamın nedeni başka.

Bir kere stüdyo dekoru berbattı!

Krallara layık o dev masa neydi öyle!

İsmail’in yargıç gibi o koca masanın başına oturtulması… Adayların da yargıca ifade vermeye gelmiş birer suçlu gibi konumlandırılması… Çok iticiydi.

Adaylar yan yana değil, birbirlerini net görecek şekilde karşılıklı oturtulmalıydı.

Çok saçmaydı oturuş biçimleri.

İmamoğlu konuşurken Binali Bey İsmail’e bakıyor…

Binali Bey konuşurken de aynı şeyi bu kez Ekrem Bey yapıyordu.

Her iki ismin de birbirlerine yandan yandan bakış atmaları çok komik görüntülere sebep oldu.

Kesinlikle adayların birbirlerinin yüzünü ön cepheden tam görebilmesi ve konuşurlarken birbirlerinin yüzüne bakabilmelerine olanak sağlayan bir dekor yapılmalıydı.

Zaman kısıtlaması doğru bir formüldü ama süre ayarlaması yanlıştı.

3 dakika kısaydı.

En az 5 dakika olmalıydı.

Çünkü böyle koca büyük bir şehrin yönetimine aday olan isimlerin 3 dakika gibi kısa bir zamanda kendini ifade edebilmesi zaten mümkün olamazdı.

Nitekim birçok sorunun yanıtı 3 dakika kısıtlaması nedeniyle havada kaldı.

Özetle...

Yapaydı çok. Dinamik ve sürükleyici değildi.

Böyle olması da aslında gayet normal çünkü o programın stüdyo, dekor, format, süre kısıtlaması ve hatta moderatörün bile kim olacağını profesyonel televizyoncular, gazeteciler değil... Siyasiler belirledi.

Tarihi yayın diye beklenti vardı ama üzgünüm tarihe kaydedilmeye değer olmadı o program.

Ama dedim ya! Böyle olmasının müsebbibi siyasilerdir.

Habertürk’ün fikri olan bu projeyi alıp kendilerine göre formatlamalarının bir sonucudur bu!

Eğer bu iş hakkıyla yapılsaydı… Yani işin nasıl ve nerede, hangi formatta yapılacağına siyasiler değil, profesyoneller karar vermiş olsaydı…

Eminim tadından yenmez acayip bir iş çıkar ve hakikaten uzun zaman unutulması mümkün olmayacak harika bir program olurdu!

Bu haliyle sadece program oldu ve işin trajikomik yanı günlerce beklenen programla adaylar bırakın karşı taraftan birilerini etkileyip de oy kapmayı...

Hali hazırda kararsız olan seçmeni bile ikna edemedi.

SONRAKİ HABER