Mehmet Yılmaz'a sert tepki: Mahir Ünal’ın eşine “karıları” diye hitap etme hakkını sana kim veriyor?

Mehmet Y. Yılmaz'ın  'Kötülüğün sıradanlaşması' başlıklı yazısına bir tepki de Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi'den geldi. Yılmaz'ın üslubunu "sorunlu" bulan Selvi, yazarı "kötülüğü inançlı kesimin özelliği gibi göstermeye çalışmakla" suçladı. 

F5HABER F5HABER
Mehmet Yılmaz'a sert tepki: Mahir Ünal’ın eşine “karıları” diye hitap etme hakkını sana kim veriyor?

Mehmet Y. Yılmaz 3 gün önce kaleme aldığı yazısında AK Partili yöneticilerin nasıl insanlar olduğunu merak ediyorum demiş ve eklemişti: “Mesela karılarını dövüyorlar mı? Çocuklarına karşı nasıl bir tutum içindeler? Kız çocukları ile oğlan çocukları arasında fark gözetiyorlar mı? Komşuları ile ilişkileri nasıl? Karşı cinse nasıl davranıyorlar? Bir kadın ile tanıştıklarında akıllarından ilk geçen ne oluyor?”

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal'ın avukat eşi Şule Özdin Ünal ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un eşi Fatmanur Altun sosyal medya hesaplarından sert tepki göstererek ayrımcı ve cinsiyetçi söylemlerle mücadele edeceklerini söyledi. Konuyu bugünkü köşesinde değerlendiren  Hürriyet yazarı Selvi de çok sert tepki gösterdi. Polemik yazarı olmadığını ve bu tür konulara girmemeye özen gösterdiğini söyleyen Selvi,geçmişi hatırlattı ve "Bu yazıyı yazmamın sebebi de o. Mehmet Y. Yılmaz o zaman benimle ilgili olarak hukuki yollara başvuracağını söylemişti. Hakkıdır. Saygı duyarım. Ama bugün Mahir Ünal’ın kendisi için hukuki yollara başvuracağını söylemesini eleştiriyor." ifadelerini kullandı.

"Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un işaret ettiği gibi, “Toplumun bir kesimini tacizci, tecavüzcü, eşine ve çocuklarına şiddet uygulayacak kadar gaddar diye toptancı bir yaklaşımla kodlayan bu güruhla” karşı karşıyayız." diyen Selvi şöyle devam etti:

Bir defa kullandığı dil sorun. Hem de çok sorunlu. Üst bir dille, sorgu hâkimi edasıyla, “Mesela karılarını dövüyorlar mı? Çocuklarına karşı nasıl bir tutum içindeler? Kız çocukları ile oğlan çocukları arasında fark gözetiyorlar mı? Komşuları ile ilişkileri nasıl? Karşı cinse nasıl davranıyorlar? Bir kadın ile tanıştıklarında akıllarından ilk geçen ne oluyor? Haksızlıklar karşısında susarak ‘dilsiz şeytan’ olmayı eleştirirler mi? Elde ettikleri pozisyonu kaybetmek pahasına itiraz etme kudretine sahipler mi?” diye soruyor. Sen kim oluyorsun insanların ailesinin içine burnunu sokuyorsun? Ne demek o “karıları” hitabı öyle? Desteklediğin 28 Şubat’ın ikna odalarında mı zannettin kendini? Olmadı Mahir Ünal’ı ikna odasına çek...

"Mahir Ünal’ın eşine “karıları” diye hitap etme hakkını sana kim veriyor?" diye soran Selvi " Kendi eşine saygısı olmayanların başkasının eşine saygısı olmaz. Bir de tutmuş, “Soyadı kendisiyle aynı olan bir kadın da benzer bir şey yazmış, yakını mıdır, bilmiyorum” diye yazmış. Soyadı aynı dediğin hanımefendi, Şule Özdin Ünal, Mahir Ünal’ın eşi. Yani mahremi. Bir kadın olarak her türlü saygıyı hak ediyor. " yorumunda bulundu. 

Selvi şöyle devam etti;

Dert sadece Mahir Ünal derdi değil. Zaten Mehmet Y. Yılmaz da “arketip” demek suretiyle geçmişte bidon kafalı, bacağı kıllı olarak nitelendirilen inançlı kesimi hedef alıyor. Ekranlardan darbe çağrısı yapanlara, darbe olursa elinde liste olduğunu söyleyenlere, bazı kadın gazeteci ve siyasetçilere sosyal medyadan iğrenç saldırılarda bulunanlara, kavanozun içine mermileri doldurup tehdit edenlere de karşıyım. Ama o iğrençlikleri kullanarak, tüm pislikleri inançlı bir kesimin kültürel kodları olarak gösteren faşizan kafaya da karşıyım.

SONRAKİ HABER