Abdurrahman Dilipak: Türkiye dolardan kurtulmak zorunda

Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, kriz dönemlerinde doların yükseldiğini belirterek, “Türkiye artık dolardan yakasını kurtarmak zorunda” önerisinde bulundu. Sanal paranın bu anlamda önemli bir fırsat olduğunu belirten Dilipak öte yandan Merkez Bankası’nın Pekin, Moskova, Hindistan, ABD ve Avrupa’da da şube açması gerektiğini kaydetti.

F5HABER F5HABER
Abdurrahman Dilipak: Türkiye dolardan kurtulmak zorunda

Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, "Türkiye Cumhuriyeti’nin dolarla imtihanı" başlıklı yazısında kriz dönemlerinde yükselen doların Türkiye ekonomisine zarar verdiğini belirterek  “Türkiye artık dolardan yakasını kurtarmak zorunda” dedi. Her ülke için aynı durumun söz konusu olduğunu belirten Dilipak, Rusya ve Çin'in de ellerindeki dolar stoğunu eritmeye çalıştığını kaydetti.

"Yerel para ile ticaret, mal takasına dayalı barter da önemli bir alternatif. Sanal para yeni bir fırsat." diyen Dilipak Merkez Bankası’nın Pekin, Moskova, Hindistan, ABD ve Avrupa’da da şubeleri olması gerektiğini savundu.

Dilipak’ın bugünkü köşe yazısının ilgili kısmı şöyle:

2008’de aniden dünyayı sarsan krizle dolar 1,50’ye fırladı. Kriz 'teğet geçti' ama 3 yıl sonra 2010 yılı sonunda döviz kuru 1,501 TL’dir. Görüldüğü gibi dolar aynı zamanda hedef ülkelerdeki iktidarları zor durumda bırakmak için istikrarı bozmaya yönelik adeta bir silah, manivela olarak kullanılmaktadır. 2011 / 1.670, 2012 / 1.792, 2013 / 1.902, 2014 / 2.188, 2015 / 2.702, 2016 / 3.022, 2017 / 3.649, 2018 / 4.811 ve bugün dolar 5.770 TL. Türkiye bir şekilde artık dolardan yakasını kurtarmak zorunda. Her ülke için aynı durum söz konusu. Rusya, Çin de ellerindeki dolar stoğunu bir şekilde eritmeye çalışıyor. Yerel para ile ticaret, mal takasına dayalı barter da önemli bir alternatif. Sanal para yeni bir fırsat

***

“Bizim Merkez Bankamız, niye Pekin’de Moskova’da, Hindistan’da, Afrika’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da, Avrupa’da, Amerika’da şubeler açmasın. Bizim de 21.YY’ın büyük değişimine hazır olabilmemiz için, diğer alanlarda olduğu gibi, finans piyasasında da kavramsal ve kurumsal anlamda, ama en başta filozofik anlamda bir zihinsel sıçramaya ihtiyacımız var. Yoksa kapitalizmin bu çıkmaz sokak hükmündeki bu labirentlerinde, paraya ulaşmak hiç kolay olmayacak. Yeni bir durumla karşı karşıyayız ve tarihin kavşak noktalarından birinde bulunuyoruz”

SONRAKİ HABER