için kaldı

Abdurrahman Dilipak: Neden 13 Kasım!. Neden daha erken değil

Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında planlanan görüşmenin tarihine dikkat çekerek "Neden 13 Kasım!. Neden daha erken değil. Ya da ABD’den bu abuk-sabuk açıklamalar gelirken ne konuşulacak. Neden daha alt seviyede teknik uzmanlar 3. bir ülkede görüşmüyor? O gün İstanbul’un ilk işgâlinin 101’inci yıldönümü imiş. 10 Kasım’dan 3 gün sonra. " diye yazdı.

F5HABER F5HABER
Abdurrahman Dilipak: Neden 13 Kasım!. Neden daha erken değil

"Siyasette arka kapı her zaman açık olmalı. Dolaylı da olsa her zaman bir temas noktası olmalı" diyen Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, Türkiye'nin harekat düzenlediği bölgeye ilişkin "Bu operasyonda ABD, SDG’lileri de peşine takıp geri çekilecek, Türkiye 2000 kadar DAEŞ’li ile baş başa bırakılacak, sonra Erdoğan-Trump görüşmesi sonucu ateşkes sağlanıp Türkiye geri çekilecek. SDG/PYD geri dönecek, ÖSO geldiği yere gönderilecek ve başladığımız noktaya geri mi döneceğiz?" diye sordu. 

Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, bugün köşesinde “Suali mukadderlere cevap” başlıklı bir yazı kaleme aldı.

"EĞER BU FIRSATI İYİ DEĞERLENDİREMEZSEK İŞİMİZ ZOR"

Çoğu Arap ülkesinin yönetimlerinin Türkiye'nin Barış Pınarı Harekatı'na karşı çıktığını ancak halklarının destek verdiğini belirten Dilipak, "Türkiye bu operasyon konusunda AB, ABD, Arap Birliği karşısında yalnız. Belki batılıların çifte standardını, ikiyüzlülüğünü anlamak için önümüzde tarihi bir fırsat var. Yani bizim bu operasyonu, “Fırat’ın doğusu”nun dışına taşımamız gerekiyor. Uluslararası camiada kendimizi anlatmak için bu durum bize önemli bir fırsat sunuyor. Eğer bu fırsatı iyi değerlendiremez isek işimiz zor." ifadelerine yer verdi. 

"TRUMP'IN İPİYLE KUYUYA İNİLMEZ"

"Trump’ın ipiyle kuyuya inilmez. ABD’ye güven olmaz" diyen Dilipak, "Eğer içimizden birileri ABD ile gizli bir mutabakat yapmışsa bunu görüp tedbirini almak gerek. Bu işlerde her zaman böyle bir risk vardır" ifadesini kullandı.

"NEDEN 13 KASIM!"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump arasında planlanan görüşmeyi eleştiren Dilipak "13 Kasım’da Trump’la Erdoğan ABD’de görüşecek. Neden 13 Kasım!. Neden daha erken değil. Ya da ABD’den bu abuk-sabuk açıklamalar gelirken ne konuşulacak. Neden daha alt seviyede teknik uzmanlar 3. bir ülkede görüşmüyor? O gün İstanbul’un ilk işgâlinin 101’inci yıldönümü imiş. 10 Kasım’dan 3 gün sonra. 30 Ekim’de Cenevre’de Suriye Anayasa Komitesi’nin toplantısı var. Bu toplantıya ABD PKK/YPG’lilerin de katılmasını istiyor. Ama Türkiye itiraz ederse ABD, SDG etiketi ile yine o çevreden birilerini masaya oturtmak isterse ne olacak." dedi. 

"TOPLUM SÖZ DEĞİL İCRAAT GÖRMEK İSTİYOR"

Dilipak yazısının devamında şu ifadeleri kullandı;

Sahi Trump ile teröre karşı ne konuşacağız. Krizden beslenen, bölgedeki varlığını krize borçlu olan, bunun için terör örgütlerini örgütleyen, eğiten, donatan bir ülkenin başı ile ne konuşacağız. PKK, PYD’ye arka çıkanlar FETÖ’ye, BÇG’ye arka çıkan, onları örgütleyen, destekleyen güç değil mi!

Teröre karşı bu kadar sert tepkiler verirken bu terör baronları ile en yüksek seviyede görüşmenin mantığı ne! Bu sorunun bugüne kadar büyüyerek devam etmesinin asıl sebebi bu değil mi! “Dostlar alışverişte görsün” kabilinden bir iş olarak anlaşılacak yaklaşımlar toplumda umutsuzluktan öte ciddi bir güven krizine sebeb olabilir.

Toplum söz değil icraat görmek istiyor. Sözlerin büyüklüğü ile işe yansıyan boyutu arasındaki fark kadar umutsuzluk üretilir. Bu da siyasette giderek artan bir güven krizine sebeb olur.

Bu iş ticarette de böyle. Malınızı öve öve göklere çıkartırsanız, ilk kullanımda elinizde kalırsa bir daha güven kazanmak çok zor olur. Ama ürününüzü mütevazı şekilde tanıtırsanız, hatta tüketici kullanınca beklentisinden daha iyi bir ürün aldığını düşünürse size güvenir.

Hamasetin dozu iyi ayarlanmaz ise inanılırlığını kaybeder. “Haddinden fazla şiddet gayedeki hikmeti yok eder” zira.

SONRAKİ HABER