Sergio Oliveira Belhanda'nın yarısı kadar olamadı Okan Buruk VAR isyanında haklı çıktı

Yaz ayı transfer döneminde özellikle orta saha hattını büyük yatırımlar yapan ve Mertens, Torreira, Midtsjö, Sergio Oliveira, Mata gibi yıldız futbolcuları transfer eden Galatasaray'ın bu oyunculardan henüz beklenen verimi alamaması Okan Buruk'un üzerindeki baskıyı artırdı. Daha önce Sarı Kırmızılı kulüpten resmen kovularak gönderilen Faslı 10 numaranın 5 ismi geride bırakması ise camiada homurdanmalara yol açtı.

VATAN VATAN
Sergio Oliveira Belhanda'nın yarısı kadar olamadı Okan Buruk VAR isyanında haklı çıktı

Yaz ayı transfer döneminde özellikle orta saha hattını büyük yatırımlar yapan ve Mertens, Torreira, Midtsjö, Sergio Oliveira, Mata gibi yıldız futbolcuları transfer eden Galatasaray'ın bu oyunculardan henüz beklenen verimi alamaması Okan Buruk'un üzerindeki baskıyı artırdı. Daha önce Sarı Kırmızılı kulüpten resmen kovularak gönderilen Faslı 10 numaranın 5 ismi geride bırakması ise camiada homurdanmalara yol açtı.

Süper Lig'de 10. hafta geride kaldı. Adana Demirspor liderliğini sürdürürken Jorge Jesus yönetimindeki Fenerbahçe ligde ikinci sıraya kadar yükseldi. Fenerbahçe'nin 3 puanla kapattığı haftada Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor puan kaybı yaşadı.

Milliyet'in duayen yazarı Şansal Büyüka, Süper Lig'in 10. haftasını "Şansal Büyüka ile dobra dobra" köşesinde değerlendirdi. Büyüka, Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk için "Okan Hoca yeter ki, hakem yanlışlarını gördüğü kadar kendisinin ve takımın yanlışlarını da görebilsin." ifadelerini kullandı.

İşte usta yazar Şansal Büyüka'nın Galatasaray ve Süper Lig değerlendirmeleri...

Kayseri-Galatasaray maçının henüz 28. saniyesindeki penaltı pozisyonuna gözlerini kapatan VAR hakemi Erkan Engin’i araştırdım, internette istatistiklerini ve haberlerini inceledim.

Erkan Engin, meslek hayatında sadece bir Süper Lig maçı yönetmiş, 2015-16 sezonunda G.Birliği-Mersin karşılaşması... O da ‘Milat’tan önce... Sonrasında Süper Lig’in yanından bile geçememiş. Demek ki, gelmiş geçmiş MHK’ler tarafından yetersiz bulunmuş.

Ama bu Erkan Engin, gördüğüm kadarıyla VAR kadrosunun değişmez hakemi olmuş. Geçen sezon VAR hakemi olarak Trabzon-Beşiktaş maçında görev yapmış. Altay-G.Saray maçının VAR hakemi olmuş.

Hatta yine geçen sezon Konyaspor; Gaziantep ile oynayacağı maç öncesi VAR hakemi olarak atanan Erkan Engin’e isyan etmiş , bildiri yayınlamış ve Rize ile oynadıkları maçta skandal kararlar verdiğini açıklamış.

Belli ki bu Erkan Engin, VAR kadrosunun “demirbaş” hakemi... İyi de olsa, kötü de olsa yoğun biçimde maç alıyor. VAR kadrosunun yetersizliği sadece Erkan Engin ile sınırlı değil...

Hiç Alper Çetin adını duydunuz mu? VAR’da en çok görev alan ve en fazla para kazanan hakemlerden biri... Süper Lig’de bir maçı bile yok. Şaka değil, yanlışlıkla bile Süper Lig’de tek maçta bile görev alamamış. Ama VAR’ın vazgeçilmezi...

Yine VAR kadrosunda bulunan Serkan Tokat, bu sezon Galatasaray’ın oynadığı 9 lig maçının 6’sında VAR ve AVAR hakemi olarak görev yapmış. Hatta Galatasaray’ın son 7 maçının 6 sında Serkan Tokat var. (Kaynak: Deniz Çoban / BeIN Sports Trio programı)... Elbette ortada kasıt yok. VAR kadrosu dar ve yeteneksiz olunca, planlama yanlış yapılınca, VAR kadrosu sadece 11 hakeme kalınca ortaya böyle gariplikler çıkıyor.

“Planlama yanlış yapılıyor” diyorum, aslında doğru söylüyorum. Örneğin aynı Serkan Tokat, bu 9 haftada Fenerbahçe’nin tek maçında bile VAR ya da AVAR hakemi olarak görev almamış. Bu kadar dengesizlik, bu kadar iş bilmezlik, bu kadar plansızlık olur mu?

Her şeye rağmen; VAR sistemi mutlaka devam etmeli... Ancak VAR kadrosu derhal, şimdi, hemen değişmeli... Çıraklara ustaları boğdurmayın. Emeklere, paralara, puanlara, futbola yazık etmeyin. Kaliteyi önemseyin.

VAR hakemleri sabit 10’ar bin lira maaş alıyorlar. Süper Lig’de görev aldıkları her VAR hakemliği için ayrıca 10 bin, AVAR hakemliği için 6 bin 600 lira ekstradan kazanıyorlar. Allah daha çok versin, gözümüz yok. Ama ortada çok büyük bir adaletsizlik, dengesizlik var. Bir VAR hakeminin aylık geliri 100-135 bin liraya kadar çıkarken, Volkan Bayarslan, Arda Kardeşler ve diğerleri; sahada kelle koltukta maç yöneten hakemler, 70-80 bin lirada kalıyor. Yani başrol oyuncusu, neredeyse yardımcı oyuncunun yarısı kadar para alıyor. TFF, bazı kulüpler istedi diye maç yöneten hakemlerle VAR kadrosunu ayırdı, ortada ne adalet, ne kalite, ne hakça bir yarış kaldı. Böyle gitmez... Adaleti sağlayın, kaliteyi geri getirin.

VAR sisteminin dar ve yeteneksiz kadrosunu eleştirip duruyoruz. Peki çare ne? Çare eski sisteme dönmek... Yani sahada maç yöneten hakemlerin boş günlerinde VAR kadrosunda yeniden görev almaları...

VAR sistemi, sonuçta ekran başında... Hakeme ekstra bir fiziki güç yüklemiyor. Cuma günü sahada görev alan bir hakem, pazar günü bir başka maçın VAR hakemi olabilir. Cumartesi maçlarını yöneten hakem, pazartesi maçlarında VAR görevi alabilir. VAR’a hakem bulunamazken, hafta sonu evde oturan Süper Lig hakemleri var.

İstanbul maçlarında sahada görev alan bir hakem, ertesi günü VAR odasında görev yapabilir. Sonuçta VAR da İstanbul merkezli bir sistem... Baktığınızda çare çok, yeter ki niyet olsun...

Süper Lig’de “hakem, hakem” diye her maç sonrası dertlenip, açıklamalar yapıp, bildiriler yayınlayıp şampiyon olan takımı çok uzun yıllardır görmedim. Fenerbahçe öyle, Galatasaray, Beşiktaş öyle... Başakşehir’e şampiyonluğu kaptırdığı sezonda Trabzonspor öyle... Çabuk unutuyoruz ya, hatırlatmak istedim.

İşte VAR hakemleri

- Emre Malok

- Özgür Yankaya

- Alper Çetin

- Erkan Engin

- Özgüç Türkalp

- Serkan Tokat

- Alper Ulusoy

- Hakan Ceylan

- Koray Gençerler ,

- Mustafa Öğretmenoğlu

- Bülent Birincioğlu

Bu hakemler; çoğunun adını bile duymadığınız bu hakemler, Süper Lig’de maç yöneten, çoğu FIFA kokartlı hakemleri yönlendiriyor, hatta yönetiyor. Aklınız, vicdanınız, mantığınız bunu alıyor mu?

Galatasaray’ın hocası Okan Buruk’un daha 28. saniyedeki penaltı tartışmasında hakemin ve VAR’ın sessiz kalışına gösterdiği sert tepkiye katılıyorum. Maç 1-0 başlasa, büyük ihtimalle başka senaryolar konuşulabilirdi. Aslında bu pozisyon dışında hakemin bir başka büyük yanlışı yok. Ama Galatasaray’ın çok büyük yanlışları vardı. Bunları da konuşmak lazım...

- Galatasaray, Kayseri karşısında tam 70 dakika resmen mahkum oynadı.

- Kayseri orta sahası, G.Saray orta sahasını adeta teslim aldı.

- Mata ve Mertens’li orta saha inanılmaz yumuşak kaldı.

- Son maçın iki canavarı Midtsjö ile Toreiria ortada yoktu.

- Mertens sol önde oynayınca ve hiç savunma yapmayınca, arkada Kazımcan büyük sıkıntı çekti.

- Rakip hücumlarda bütün yüksek toplara Kayserili oyuncular vurdu.

- 8+3 formülü nasıl aşılır bilemem ama ilk on bir Rashica’yı çağırıyor.

- Her kötü sonucu hakemlere bağlamak, futbolculara, “Bizde yanlış yok” duygusunu aşılamıyor mu?

- Galatasaray’da büyük kadronun büyük sıkıntıları var. Buna rağmen şampiyonluğun en önde gelen adaylarından biri...

- Okan Hoca yeter ki, hakem yanlışlarını gördüğü kadar kendisinin ve takımın yanlışlarını da görebilsin.

G.Saray ligdeki 9 maçın 6’sını deplasmanda oynadı. Bu maçlarda;

- Gitti, en iyi zamanında Antalya’yı yendi.

- Ligin lideri Adana’ya kaybetmedi.

- Geçen yılın şampiyonu Trabzon’da golsüz berabere kaldı.

Enseyi karartmayın; bu takım iş yapar.

Fenerbahçe’de lider; sahada değil, saha kenarında... Bu tanımlama bana değil, değerli dostum Bedri Baykam’a ait... Tepeden tırnağa doğru bir tanımlama... Jorge Jesus maçı oynuyor.

- Fenerbahçe’de artık futbolcu yok, takım var.

- Fenerbahçe’de futbolcuya dayalı düzen bitti, Jorge Jesus kanunları var.

- Futbolcular değişiyor, takımın temel prensipleri sabit kalıyor.

- Jesus ile birlikte takımda “yedek” kavramı kalktı.

- Her maç bir başka futbolcu oynayabilir, başkaları sonradan oyuna girebilir.

- İşin en önemlisi, futbolcuların bunu içselleştirdi. Kimse gocunmuyor, bozulmuyor.

- Artık hiçbir futbolcu, “Nasıl olsa oynamayacağım” diye kendini salmıyor, çalışmayı bırakmıyor.

- Hani medya, çok uzun yıllardır, “hazır kıta” diye başlık atar ya, Fenerbahçeli futbolcular tam da öyle...

- Jesus’la birlikte, “yorgunuz” kavramı ortadan kalktı. Perşembe-pazar maçları alışkanlık oldu.

- En önemlisi; Fenerbahçe genlerine döndü. Hızlı hücum, öne oyun, yan pasın ve uyuşuk futbolun iflası, sürekli gol arama anlayışı...

- Fenerbahçe şampiyon olur ya da olamaz. Jesus ile birlikte geri dönen bu özellikler, Fenerbahçe için şampiyonluk kadar önemli...

- Zaten Fenerbahçe şampiyon olacaksa, bu özellikleri yeniden yakaladığı için olacak.

Önemli Not: Bu haber içerik ortaklığı kapsamında VATAN internet sitesinden, F5Haber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak geldiği şekliyle alınmıştır. Bu haberlerin hukuki muhatabı haber kaynaklarıdır. Haberlerle ilgili her tür şikayetinizi sikayet@f5haber.com adresimize gönderebilirsiniz.
SONRAKİ HABER