Koronavirüsten kaybettikleri yakınlarının son günlerinde yanında olamayanlar anlattı...
Sevdiğiniz birini kaybetmek zor, pandemi koşullarında daha da zor. Hastalığın en ileri safhasında onun yanında olamamak, son nefesini vermeden içinizde kalan bir şeyi paylaşamamak, arkasından normal bir cenaze töreni düzenleyememek, yas tutarken kimseyle kucaklaşamamak... Ne yazık ki yakınlarını koronavirüs nedeniyle toprağa verenlerin çoğu bunları yaşıyor. Salgının bu en soğuk yüzüyle tanışanları dinledik...
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone OlHer şey Twitter’da bir kullanıcının yazdığı ‘27 yaşındaki genç, karantinaya girmeyi kabul edip koronadan ölen annesinin naaşına son kez sarılmalı mı’ sorusuyla başladı. ‘Sarılsın’ diyenler de oldu, karşı çıkanlar da... Yakınlarını koronavirüs nedeniyle kaybeden üç kişiyle konuştuk; canlarını çok yakan, kimseye sarılamadan ‘içine ağlanan’ yas sürecini, ‘kendi helvanı kavurup kendi kendine yemenin yalnızlığını’ ve en çok da yakınlarının yapayalnız kaldığı yoğun bakımda elini tutamamanın vicdan yükünü anlattılar.
KEŞKE ‘SENİ SEVİYORUM’ DİYEBİLSEYDİM
Nevin Çelikkanat (52, ekonomist)