Yenidoğan çetesi lideri Fırat Sarı'nın mal varlığı ortaya çıktı
Yenidoğan çetesi soruşturmasında yargılanan çete yöneticisi Fırat Sarı'nın mal varlığı ortaaya çıktı. Sarı'nın mal varlıklarına el konuldu.
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone Olİstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi Fırat Sarı’nın el konulan mal varlığı ortaya çıktı. Sarı’nın Bakırköy’de bulunan meskenine, Bingöl’de bulunan 3 arazisine ve bahçesine el konuldu.
Bankacılık faaliyetleri incelendi
Yenidoğan çetesi lideri Fırat Sarı’nın bankacılık transferleri verileri mali profili göz önünde bulundurularak incelendiğinde, 2022 yılından itibaren önceki yıllara göre işlem hacminde artış olduğu, 2023 yılında artışın en yüksek seviyesine ulaştığı belirlendi.
Mal varlıkları belirlendi
Fırat Sarı’nın Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında el konulan mal varlıkları ise ortaya çıktı. Sarı’nın Bakırköy’de bulunan meskenine, Bingöl’de bulunan 3 arazisine ve bahçesine el konuldu. Öte yandan Fırat Sarı’nın tek sahibi olduğu Medisense Sağlık Hizmetleri Şirketi’ne ve yüzde 60 hisse sahibi olduğu Sarıoğlu Turizm Ticaret A.Ş firmasına da el konularak kayyım atanmasına karar verildi.
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı'nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devraldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK'den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine sanıkların seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı bildirilen iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.
Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede belirtiliyor.
Fırat Sarı ve İlker Gönen için 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talebi
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.
Öte yandan yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.