Şule Çet davasında gerginlik "Kızına sahip çıksaydın!"

---

Ankara'da 29 Mayıs 2018 tarihinde bir plazanın 20. katından şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybeden Şule Çet'in ölümüyle ilgili davanın ikinci duruşması görüldü.

Duruşma öncesi Ankara adliyesi önünde bir araya gelen kadın derneklerinden çok sayıda kişi "Şule Çet için adalet istiyoruz" yazılı pankart açtı.

Büyük bölümü salona sığmayan ve duruşmaya alınmayan kadın seyirciler sanık avukatı Paşa Büyükkayaer'i salona girerken protesto etti. Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım söz aldı. Av. Yıldırım şu iddialarda bulundu:

"Olay iddia edildiği gibi misafir odasında değil, makam odası diye nitelenen büyük salonda yaşandı. Misafir odasının o kadar toplu olma sebebi delillerin karartılması değil o odaya gidilmemiş olmasıdır. Olayın misafir odasında yaşandığını iddia ederek sanıklar birbirini korumaya çalışıyor. Salondaki camda Berk Akand'ın avuç içi izinin olması da bunu doğruluyor. Aynı zamanda Şule'nin düştüğü yer de dikkate alındığında salon camının altında olduğu görülüyor. Berk bu davanın en büyük sanığı olduğu kadar tanığıdır da… Berk bir önceki duruşmada Çağatay'ın bardakları yıkadığını itiraf etti. Şule'nin kanında bulunan ilaca evinde ve çantasında ulaşılamadı. Bu ilaç Şule'nin içeceğine mi karıştırıldı?"

"Sanık lehine rapor düzenleyen Adli Tıpçı meslekten atıldı"

Av. Yıldırım, sanık avukatlarının, Şule Çet'in babası para göndermediği için ekonomik nedenlerle intihar ettiğini savunduklarını hatırlatarak "Hangimiz babamız para göndermiyor diye kendimizi bir plazanın 20. katından aşağı attık?" diye konuştu. "Bizler afaki iddialarda bulunmuyoruz. Tüm delillerimiz bilimsel temellidir. Karşı tarafın öne sürdüğü raporun altında imzası olan Mehmet Nuri Aydın meslekten ihraç edilmiş biridir" dedi ve sanıklar lehine rapor düzenleyen bilirkişiyi reddetti.

Çet ailesinin avukatlarından Evin Kaya ise "Şule'nin tırnak aralarında iki ayrı erkeğe ait DNA, Şule'nin bedeninde tükürük bulundu. Bu tecavüzdür, planlı ve tasarlanmıştır. Direncini kıracak uyku ilacının verilmesi bunun kanıtıdır" iddiasında bulundu.



Sanık Berk Akand'ın avukatı intihar iddiasını tekrar etti. "Tavla kenara çekiliyor ve bize göre Şule aşağı atıyor kendini. İlacın prospektüsünde intihara yönlendirebilir yazıyor" iddiasında bulundu.

Duruşmada tanık olarak dinlenen, sanık Çağatay Aksu'nun annesi, "Ramazandı ve iftar yemeğindeydim. Çağatay'ı aradım. Berk'le beraberiz dedi. Saat 10 gibiydi. 1 saate eve geçeriz dedi. Daha sonra 2'yi çeyrek geçe tekrar aradım. İçki içmesine kızdım. Sesinden alkollü olduğu anlaşılıyordu" dedi.

Sanığın sataşması ortamı gerdi

Sanık Çağatay Aksu'nun, Şule Çet'in babasına yönelik "Kızına sahip çıksaydın" ifadesini kullanması salonda gerginlik yarattı ve tepkilere neden oldu.

Şule Çet'in arkadaşı tanık G.Y. "Şule'nin intihar ettiğine inanmıyoruz. İşten çıkarılmıştı ve parası verilmemişti. Şule Çağatay beni rahatsız ediyor demişti" dedi.

Sanık Berk Akand: Dünyaya cezaevinde çürümek için gelmedim

Duruşmada sanık Çağatay Aksu da söz aldı:

"Yoruldum. Delil bulursanız beni asın. Benim DNA örneğim yok. Tecavüz edeceksiniz ve DNA örneğiniz geçmeyecek, mümkün değil. 10 aydır cezaevindeyim. Her geldiğimde suçlamalar değişmiş oluyor... Beni tecavüzcü, katil diye yazıyorlar. Allahaşkına beni beraat ettirin"

Diğer tutuklu sanık Berk Akand da beraatini istedi ve kendini şu sözlerle savundu:

"Ben dünyaya cezaevinde çürümek için gelmedim, ben kaçmak isteseydim benim saçımın telini bulamazlardı. Beraatimi istiyorum hakim bey"

Mahkeme Şule Çet'in olay günkü telefon kayıtlarının getirilmesi, psikolojik tedavi gördüğüne dair evrakların, olay gecesinin yer aldığı videoların deşifre edilmesine, iki sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 10 Temmuz 2019 tarihine ertelendi.

İddianamede, sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkında "cinayet", "nitelikli cinsel saldırı" ve "hürriyeti tahdit" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39'ar yıla kadar hapis cezası isteniyor. Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet'in ölümüyle ilgili soruşturmada iki sanık tutuklanmıştı.