için kaldı

Çağla cinayetinde 21 yıl sonra yeni gelişme!

Şişli'deki evinde 5 Haziran 2000'de boğazı kesilerek öldürülmüş halde bulunan lise öğrencisi Çağla Tuğaltay'ın katilini bulmak için 21 yıldır yürütülen soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı.

F5HABER F5HABER
Çağla cinayetinde 21 yıl sonra yeni gelişme!

Lise öğrencisi 15 yaşındaki Çağla Tuğaltay'ın, Şişli'deki evinde 5 Haziran 2000'de boğazı kesilerek öldürülmesine ilişkin 21 yıldır devam eden soruşturmada, şüphelinin saç ve göz rengiyle biyo coğrafik soy analizinin tespit edilebilmesi için Adli Tıp Kurumuna gönderilen DNA örnekleri üzerindeki incelemeye dair beklenen rapor dosyaya ulaştı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Bürosu Savcılığı tarafından Tuğaltay'ın ölümüne dair yürütülen soruşturmanın, olayın üzerinden 20 yıl geçmesi ve failin bulunamaması nedeniyle 5 Haziran 2020'de kapanması beklenirken, ifade ve inceleme işlemleri devam ettiği için zamanaşımı durdurulmuş, soruşturmaya devam edilmişti. Olayın üzerinden geçen 21 yıla rağmen fail veya faillerin bulunabilmesi için devam eden soruşturmada, savcılık, Tuğaltay’ın tırnak arasındaki örnek ile olay günü üzerinde bulunan kıyafetini Adli Tıp Kurumu Başkanlığına göndererek, DNA çalışması yapılamasını, failin saç ve göz rengiyle, biyo coğrafik soy analizini yüzdesel olarak tespit edebilen “Yeni Nesil Dizileme(NGS)” cihazıyla inceleme yapılmasını talep etti.

Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Biyoloji İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan raporunda, savcılığın istediği incelemenin yapılabilmesi için örneğin belirli nitelikleri taşıması ve incelemelerin sıralı bir metodoloji ile yapılması gerektiği vurgulandı. Raporda, olay yeri örneklerinde özellikle faili bilinmeyen, bu nedenle örnek üzerinde karşılaştırma yapılamayan rutin STR analizlerinde tek bir kişiye ait olduğu belirlenen sonuçlar tespit edildiğinde, savcılığın istediği bu incelemenin yapılabildiği ve kesin olmayan ihtimali sonuçlar elde edilerek DNA'ya sahip şahsın göz, ten ve saç rengi (fenotipik özellikler) ile biyo coğrafik soy analizinin çıkarılmasının mümkün olduğu aktarıldı.

'ŞAHSIN DNA'SI KIYAFETLERDE ELDE EDİLEMEMİŞTİR'
Birden çok şahıs içeren DNA profilleri üzerinde yapılan incelemenin sonucunda elde edilen fenotip özelliklerin de birden çok şahsa ait olabileceğinden, bu durumun kişinin dış görünüş özellikleri konusunda doğru yorumlama yapılabilmesini engellediği ifade edilen raporda, "Daha önce belirtilen tırnak örneğine ait DNA izolatı Adli Tıp Kurumu Kanunu Uygulama Yönetmeliği gereğince imha edilmiş olup, bu örnekte tespit edilen otozomal ve Y-STR DNA profillerinin aynı örnek içeriğinde maktul ile birlikte bir arada bulunması nedeniyle, izolat imha edilmemiş olsaydı dahi; bu incelemeye alınması mümkün olmayacaktı. Bu sebeple, gönderilen kıyafetler üzerinde, tırnak örneğinden elde edilen Y-STR profiline sahip şahsın otozomal DNA'sının maktulün DNA'sı ile karışmamış halde (tek bir şahsa ait halde) tespit edilmesi amaçlanarak bu ihtimal doğrultusunda yeniden incelemeye alınmıştır" denildi.

Raporda, "Çağla Tuğaltay'a ait olduğu bildirilen kıyafetler üzerinde yapılan DNA inceleme çalışmaları neticesinde, tırnak örneğinde bulunduğu tespit edilen Y-STR profilinin sahibi şahsın DNA'sı kıyafetlerde elde edilememiştir. Bu sebeple talep edilen Yeni Nesil Dizileme (NGS) çalışması yapılamamıştır" ifadesi kullanıldı. Soruşturma dosyasına giren raporla henüz bir sonuç elde edilemese de savcılığın titiz çalışmaları sürüyor.

65 KİŞİNİN İFADESİ ALINMIŞTI

Lise öğrencisi Çağla Tuğaltay, 5 Haziran 2000'de okuldan çıkarak Şişli'deki evine gitti. Aynı gün Tuğaltay, evinde boğazı kesilmiş halde ölü bulunmuştu. Savcılıkça başlatılan soruşturma kapsamında, geçen yıl itibarıyla Çağla Tuğaltay'ın erkek arkadaşı ve ağabeyi dahil yaklaşık 65 kişinin ifadesi alınmıştı. Alt komşu ifadesinde, maktulün eve girince ayaklarını sert bir şekilde vurduğunu, bu seslerden Çağla Tuğaltay'ın eve girdiğini anladığını, olay günü de bu şekildeki seslerden sonra Çağla'nın tanıdığı biriyle konuşuyormuş gibi sohbet ettiğini duyduğunu söylemişti.

Olay yeri inceleme ekipleri tarafından apartman girişinde bulunan kan örneği ile Adli Tıp Kurumunca maktule yapılan otopside tırnakları arasında bulunan doku örneklerinin DNA taramasında, şüphelinin erkek olduğu tespit edilmişti. Maktulün tırnakları içinde doku örneği bulunması ise maktulün şüpheliye direndiğini ortaya çıkarmıştı. Apartmana girip çıkan kişiler ile olaya dair ihbar edilen kişilerin ifadeleriyle kan örnekleri alınarak dosyadaki örneklerle karşılaştırılmış ancak hiçbir uyum sağlanamamıştı.

SAVCILIK ZAMAN AŞIMINI DURDURMUŞTU
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Bürosu Savcılığı tarafından yürütülen soruşturmanın, olayın üzerinden 20 yıl geçmesi ve failin bulunamaması nedeniyle 5 Haziran 2020'de zaman aşımından kapanması beklenirken, şüpheli görülen kişilerin ifadelerinin alınmasına ve kan ile parmak izi incelemelerine devam edildiği için Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 67. maddesi kapsamında zaman aşımı durmuş soruşturma devam etmişti.

Öte yandan, Çağla Tuğaltay dosyasındaki şüpheliye ait olduğu değerlendirilen DNA örneğinin, emniyetin DNA havuzunda olduğu, emniyete girişi yapılan DNA örnekleriyle her gün karşılaştırıldığı bildirilmişti.

SONRAKİ HABER