Bilim kurulu üyesinden sahte içki açıklaması: Belirti görüldükten sonra dönüşü zor

Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi İlhan, sahte içki kaynaklı ölümlerde 3 ila 30 saat arasında belirti görülmediğini söyledi. Bu süreçte metanol, tüm vücuda yayılıyor. 24 saatin ardından görülen halsizlik, baş ağrısı, görme bozuklukları gibi belirtiler sonrasında ise geri dönüşü zor bir yola giriliyor.

F5HABER F5HABER
Bilim kurulu üyesinden sahte içki açıklaması: Belirti görüldükten sonra dönüşü zor

Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, sahte içki ve buna bağlı ölümlerle ilgili değerlendirmelerde bulundu. 

Etil, metil ve etilen glikol olmak üzere 3 tip alkol olduğunu söyleyen İlhan, zehirlenme vakalarında kolay anlaşılabilir bulgular olmadığını söyledi.

Prof. Dr. İlhan, başlangıçta sarhoşluk evresi ve mide ağrısının ilk saatlerde olduğuna dikkat çekerek, zehirlenmenin belirtileriyle ilgili şunları kaydetti:

“Gastrit dediğimiz gibi bir şeyden rahatsız oluruz, midemizde bir ağrı hissederiz. İlk birkaç saatte böyle bir durum söz konusu oluyor. Daha sonra 3 ile 30 saate varan asemptomatik dönem, bulgusuz olan dönem geçebiliyor çoğunlukla. Bu dönemde maalesef metanol tüm vücuda nüfuz ediyor, tüm vücut içerisinde bulunuyor. Evre 3 dediğimiz dönem ise bu 30 saatten sonra başlayan kabaca 24 saat, 1 günden sonra başlayan bulgular ki; burada ise çok ciddi bir halsizlik baş ağrısı, kusma, karın ağrısı, görme bozuklukları, çift görme, bulanık görme, alanda kar yapmış gibi, tipi varmış gibi görme özellikle tipiktir.

"BELİRTİ SONRASI GERİ DÖNÜŞÜ ZOR"

Renk saptama değişiklikler, yine aynı idrarda formaldehit kokusu olması, karın ağrısı, kusma, ishalden komaya kadar giden bir süreç yaşıyoruz. Ama bu noktaya geldikten sonra geri dönüş biraz zor gibi gözüküyor. Genelde geri döndürülmeye çalışılıyor ama hastalarımız doz çok yüksek alındığında, metil alkolün daha az dozda alınmasına rağmen etil alkole göre daha fazla etki yaptığından maalesef hastalarımızı çok da kurtaramıyoruz. Nihayetinde komadan sonra kalp yetmezliği ile şoka, ölüme kadar giden bir durum söz konusu olabiliyor. Etilen glikolde ise yine benzer bulgular olabiliyor ama burada daha erken bulgular ortaya çıkabiliyor.”

"EVDE ÜRETİM DE DOĞRU DEĞİL"

Prof. Dr. İlhan bundan korunmak için yapılması gerekenler konusunda ise, “Bugün alkolün zararlarını hepimiz biliyoruz, toksik etkilerini hepimiz biliyoruz. Doğrusu alkol kullanmamak ama vatandaşların alkol kullanma yönünde bir tercihi varsa, mutlaka bildikleri marketlerde, bildikleri restoranlardan bu gereksinimlerini gidermeleri doğru bir yaklaşım olacaktır. Alkollü içki üretiminde etil alkol de metil alkol de kullanılabilir. Eğer rutin ticarette kullanılan etil alkol kullanılıyorsa burada da dozlama yapmak zor olacağından yüksek dozdan dolayı insanlar hayatını kaybedebilirler. Söylediğim bulguların tamamı rutin yani ticari olarak satılan alkolle de söz konusu olabilir. Sadece metil alkolün farkı bunun çok daha çabuk ve çok daha küçük dozlarda karşımıza çıkması. O yüzden vatandaşlarımızın kendi alkollü içeceklerini üretmelerinin çok doğru olmadığını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

"KUSTURMAK DOĞRU YÖNTEM DEĞİL"

Prof. Dr. İlhan, tedavi konusunda ise, “Tedavisi açıkçası vatandaşın kendisinin yapabileceği bir şey değil. İvedilikle bir yataklı tedavi kurumuna gitmek gerekiyor yani 2. basamak, 3. basamak sağlık kuruluşlarına gitmek gerekiyor. En önemlisi öyküde şüpheli bir durum söz konusuysa ve gittikleri yerde de vatandaşlarımızın hemodiyaliz veya yoğun bakım şartları dahi gerekebilir çünkü hastalık çok ağır gidiyor. Özellikle alkol zehirlenmelerinin tüm türlerinde kişi kusturulmaz, toplumda yanlış bir algı var, kusturulmaması gerekiyor. Tedavi de tamamen ‘çay iç geçer, yoğurt ye geçer, suyu bol içi geçer’ diye değil, tamamen tıbbi koşullarda yatarak tedavinin sağlanması gerekiyor. Vatandaşın kendisinin yapabileceği bir şey yok, şüphe ettiyse ve mutlaka bir yataklı tedavi kurumuna başvurması gerekiyor” ifadelerini kullandı.

SONRAKİ HABER