için kaldı

Görmez: (FETÖ/PDY) "Bu yapıya gönlünü kaptırmış herhangi arkadaşa mihrabı teslim etmemiz doğru olmaz"

Diyanet İşleri Başkanı Prof

F5HABER F5HABER
Görmez: (FETÖ/PDY) "Bu yapıya gönlünü kaptırmış herhangi arkadaşa mihrabı teslim etmemiz doğru olmaz"

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Mekke'de basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.FETÖ/PDY yapılanmasına karşı Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki görevden almalara dair bir soruya, Görmez, "Biz 15 Temmuz'un akabinde 81 ilimizde komisyonlarımızı oluşturduk. Adalet çizgisinden sapmamak üzere her arkadaşımızı dinleyerek hareket etmeye çalıştık. Bu yapıya gönlünü kaptırmış her hangi arkadaşa mihrabı teslim etmemiz doğru olmaz. Yine yanlış bir bilgi ile her hangi bir arkadaşımızın zarar görmesini gönlümüz kabul etmez. Aslında bu süreç daha önce başlamıştı ancak mahkemelerle geri dönüyorlardı. Şimdi aynı hassasiyetle çalışmamız devam ediyor" şeklinde yanıt verdi.Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Müslümanlar olarak sevinçliyiz. Sevinçliyiz ve umutluyuz. Sevinçliyiz çünkü İslam vahyinin nazil olduğu mekanlardayız. Vahin kalbindeyiz. Bulunduğumuz bölgede bir tarafta Hira var, insanlığa ilk rahmet mesajının geldiği yer. Bir tarafta Hz. İbrahim, Hz. İsmail Peygamber'den itibaren bütün inananların tevhidin merkezi olmuş Kabetullah'ın civarındayız. Peygamberlerimizin bütün arkadaşlarıyla birlikte, asabıyla birlikte İslam'ın rahmet mesajı için mücadele verdiği yerlerdeyiz. Sevinçliyiz çünkü Kurban Bayramı geliyor. Kurban Bayramı İslam ümmetinin Hz. İbrahim tarafından kuruluşunun bayramıdır aynı zamanda. Rabbimizin emriyle Hz. İbrahim tarafından İslam ümmetinin kuruluşunun bayramı olduğu için biz Kurban Bayramı'nı idrak ediyoruz. Aynı zamanda hüzünlüyüz, içimiz buruk, sevinçlerimiz gölgeli. Çünkü İbrahim Peygamber tarafından kurulan ve Peygamberimiz Muhammed Mustafa tarafından kıyamet sabahına kadar süreklilik kazanan İslam ümmeti aynı zamanda hazan mevsimi yaşıyor. Büyük hüzünler yaşıyoruz aynı zamanda. Onun için hüzünlüyüz. İslam beldelerinde viraneler var, harabeler var. Harabelere dönen İslam beldeleri var. Hüzünlüyüz çünkü iman beldeleri, iman beldeleri olmaktan çıktı. Güven yok oldu. Hüzünlüyüz çünkü İslam beldelerinde selam yok oldu. Aslında imanının yeryüzüne getireceği ilk büyük netice emandır, güvendir. İslam'ın getireceği ilk şey selamdır, barıştır. Ama İslam beldelerinde, iman beldelerinde eman yok oldu. İslam beldelerinde selam yok olduğu için ve İslam beldeleri viranelere, harabelere döndüğü için hüzünlüyüz. Sevinçlerimizi buruk yaşıyoruz. Bayramlarımızı buruk yaşıyoruz. Çünkü can alamaya devam ediyoruz, kan dökmeye devam ediyoruz. İslam beldelerinde kan dökülüyor. İslam'ın 3 büyük düşmanı olan cehalet, tefrika ve sefalet biz Müslümanların peşini bırakmıyor" dedi.Görmez, " İslam coğrafyasına hac aynasından baktığımızda ırk ayrımları görüyoruz. Irkçılık üzerine kurulmuş örgütler görüyoruz. Birbirleriyle mücadele eden yapılar görüyoruz. Cinsiyet ayrımı görüyoruz. Halbuki Hac ibadetinin bize öğrettiği husus eşitliktir. İhram bize eşit olmayı öğretiyor" diye konuştu.Görmez, "Bu yıl ki ifa ettiğimiz hac ibadetini 15 Temmuz'da millet olarak yaşadığımız ihanet ve işgalin tesirleri üzerimizdeyken yapıyoruz" diye konuştu.Görmez "15 Temmuz'da şehit verdiğimiz bütün kardeşlerimize vahyin kalbinde rahmet diliyorum. Kulaklarında sala, dillerinde tekbir, ellerinde bayrak ile o tankların, topların üzerine yürüyen ve canlarını siper eden bütün şehitlerimize Mekke'den, Peygamberlerin diyarından, asabın diyarından dualarımızı gönderiyoruz. Hepsine rahmet diliyoruz, Yaralı olan gazi kardeşlerimize yüce Rabbimizden acil şifalar diliyoruz" dedi.HACCIMIZI HEP BİRLİKTE 15 TEMMUZ ŞEHİTLERİNE ADIYORUZDün akşam 15 Temmuz'da şehit olan vatandaşların aileleri ile bir araya geldiğini kaydeden Görmez, "Biz bu yıl 2016 yılı Haccımızı hep birlikte 15 Temmuz Şehitlerine adıyoruz. Adıyoruz derken, tavaflarımızda onlar olacak, Saide dualarımız da onlar olacak, Arafat'ta dualarımız da onlar olacak. Onlarla birlikte tavaf edeceğiz. Onlarla birlikte saimizi gerçekleştireceğiz. Onlarla birlikte vakfeye duracağız" dedi.Kurtuluş Savaşı ruhundan, Sakarya ruhundan, Çanakkale ruhundan, Malazgirt ruhundan nasıl söz ediliyorsa gelecek nesillerin 15 Temmuz ruhundan söz edeceklerini belirten Görmez, "Geçiştirilecek bir hadise olmadığını düşünüyorum. 15 Temmuz ruhu dediğimiz o ruhun haccın bize kazandırmak istediği ruhtun uzak bir şey olmadığını, haccın bize kazandırma istediği ruhun aslı olduğunu ifade etmek isterim. Aslında hacılar arasında dolaşırsanız 15 Temmuz ruhunun yerel, bölgesel, milli bir ruh değil aynı zamanda evrensel bir ruh olduğunu da görür, müşahede edersiniz" ifadelerini kullandı.TÜRKİYE'DE TEŞEBBÜSTE KALAN DARBEYE ŞÜKÜR İÇİN PARANI DAĞITDiyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Medine'de yanına gelen Moritanyalı bir iş adamının kendisine anlattıklarını Mekke'deki basın toplantısında anlattı. Moritanyalı iş adamının kendisine, "90 yaşında bir annem var. Biz o gece gözyaşları ile dualar yaptık. Gece 3'te işgalin olumsuz olduğunu görünce annem bana, "Oğlum evde ne kadar para, pul varsa bunları hemen al ve Mescid-i Nebevi'yi gidip şükür için bu servetimizi dağıtacaksın" dedi.Görmez, "Bu ruhun geleceğimizi herhangi bir çıkar grubuna teslim etmeyeceğimizi ilan ettiğimiz bir ruhtur. Birlikte aynı aşkla, aynı heyecanlar, istikbalimizi inşa etme arzusudur. Bu ruh şehadete giden kişilerin korkusuzca tankların altına yürümelerinin hikmetini bize anlatan yüce bir ruhtur. Bu süreci bir fitneye dönüştürmeden 15 Temmuz zaferini adalet zaferi ile taçlandırdığımız zaman, 15 Temmuz'un o direnişini adalet direnişi ile taçlandırdığımız zaman tarihteki yerimizi alabileceğimizi ifade ettim" dedi."BU SENE GELEMEYEN ŞEHİT AİLELERİ GELECEK SENE HAC İBADETİNDEN YARARLANACAK"Geçen yıl Tahran'da Suudi Arabistan büyükelçiliğine yönelik saldırıdan sonra ortamın gerginleştiğini belirten Başkan Görmez, "O saldırıdan sonra iki ülke arasında ciddi sıkıntılar yaşandı. Hac ibadeti yaklaştığı zaman bu sene İranlı hacıların, hac yapamayacaklarına dair Suudi haber ulaştığından itibaren harekete geçtik. İran heyetler göndererek bizden arabuluculuk yapmamızı istedi. Ben konuyu hem Cumhurbaşkanımıza hem Başbakanımıza ilettim ve hassaten Müslümanları birleştiren en önemli noktalardan birisinin Kabetullah olduğunu, hac ibadeti olduğunu ve eğer burada da bir ayrım yapılmaya başlanırsa çok daha büyük zorluklarla karşı karşıya kalacağımızı gördük ve çalışmalar başladı. Çalışmalarımız meyvesini de verdi. Türkiye'nin ülke olarak yaptığı arabuluculuklar neticesinde Suudi Arabistan hem vizeleri vermeyi hem de uçaklarına uçuş imkanı vererek hac ibadetini yapamaya izin vereceklerini belirttiler. Kesinlikle haccın siyasileştirilmesine, politik bir gayeye malzeme kılınmasına izin vermeyeceklerini ifade ettiler. Fakat daha sonra çeşitli sebeplerle bu sefer İran tarafının hac ibadetini protesto etmek gibi bir durumla karşı karşıya kaldığını gördüğümüzde de çok büyük bir üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim. Bir önceki Hac Bakanı ile önemli görüşmelerimiz oldu. Pek çok zaman bu kolaylığı gözeteceklerini ifade ettiler ama bu sene İranlıların hac ibadetini protesto ederek gelmemiş olmamalarının üzüntü verici olduğunu ifade etmek isterim. Herhangi bir siyasi sebeple, herhangi bir ülkenin veya toplumun hac ibadetini engellenmesi ne kadar büyük bir yanlışlık ise, hac ibadeti ile protesto edilmesi de o kadar büyük yanlışlıktır. Hac ibadetini gündelik siyasi tartışmalarımızın dışında tutarak haccın bizi inşa etmeye devam etmesine izin vermemiz lazım. Haccın bize umut olmaya devam etmesi lazım" dedi.15 Temmuz şehit ailelerinin isteğini yerine getirmek için her türlü imkanı kullanacaklarını ifade eden Görmez, bu sene gelemeyen 15 Temmuz şehit ailelerinin gelecek sene hacca getirileceklerini veya umre imkanlarından yararlanabileceklerini vurguladı."2018'DE DAHA ÇOK KONTENJAN AÇILACAK"Görmez, "Suudi makamları kontenjan arttırılması noktasında bize daha çok 2018'i gösteriyorlar. Buradaki çalışmaların 2018'de biteceğini, 2018 yılından itibaren gerçek kotamıza veya fazlasına yönelebileceğimizi belirtiyorlar. Bu sene büyük rahatlığın ortaya çıktığını gördüğümüz için bu sene hac biter bitmez 2017 yılına yönelik çalışmalarımız başlayacak. Benim en büyük zorluğum 1 buçuk milyon gözü yaşlı hacı adayımızdır. Kayıtlarını yapıp, her yıl kayıtlarını yenileyen o kuramızı çektiğimiz gün de ekranların karşına geçip göz yaşlı izleyip yine çıkmadı denilince sabahlara kadar ağlayan çok sayıda insanımız var. Bizdeki rakam 1 milyon 700 bin. Ben bir ilimize gittiğimizde en çok bu hac ibadeti ile yanıp tutuşan yaşlılarımız, amcalarımız beni buluyorlar sitemlerini ifade ediyorlar ve gözyaşlarını benimle paylaşıyorlar. Zorluğu aşabilmek için diyanet olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Burası ne kadar yenilenirse yenilensin, İslam dünyasındaki hac beklentisine karşılık verecek bir durumda değildir. Tespitlerimize göre yıllık 25 milyon hac talebi var. Oysa bütün mekanlar genişlese ve her yer hazır olsa bile bu mekanlar 3 milyonu ancak taşıyabiliyor. Metafı birkaç metre genişletmekle bu iş olmaz. Onlardaki umudu biz de taşıyoruz. Onları getirebilmek için her türlü çaba içerisindeyiz" yanıtını verdi.TAKVİM BİRLİĞİ İÇİN ÇALIŞTIKRamazan Bayramında sevince gölge düşüren bir gelişme olduğunu söyleyen Mehmet Görmez, "Takvim Birliği için İstanbul'da iki toplantı yaptık. Astronomi alimleri ile İslam alimlerini bir araya getirdik. Tek takvim sistemine geçmek için bütün Müslümanların katıldığı çok büyük bir toplantı gerçekleştirdik. Yüzde 80 çoğunluk çok önemli kararlara imza attı. Kendi teklifleri idi, oylama yaparak cumhur dediğimiz çoğunluğa uyalım denildi. Cumhur kanaatini ifade etti. İki prensipte anlaştı. Birincisi dünyanın farklı bölgelerinde farklı muamele olmasın dünyayı bir bütün olarak kabul edelim. Dünyanın herhangi bir yerinde hilalin görülmesi yeterli kabul ederek her tarafta aynı anda Ramazan'a başlayalım, aynı anada bayramlarımızı yapalım diye karar verildi. İkincisi de 'Astronomi ilminin verdiği bilgileri, destekleyici değil asli bilgi olarak kabul edelim' kararı verildi" dedi.Buna rağmen verilen karara riayet edilmemesinin üzücü olduğunu ifade eden Görmez, İslam dünyasının öncülerine mektuplar yazarak İstanbul'da alınan kararları içeren mektup yazdığını belirterek, "En büyük zorluk Kurban Bayramı'ndaydı. Müslümanların bir kısmının kurban keserken, bir kısmının Arafat'ta olmaları, bizi dünyanın gözünde de küçük düşüren bir yanlışlık. Bu sene bunun aşılmış olması sevindirici. Ama henüz aşılabilmiş değil. Aşabilmek için daha da büyük çabaların gösterilmesine ihtiyaç var. Büyük oranda aşıldı ancak küçük bir azınlık da olsa kendi fikrinde düşüncesinde ısrar eden kardeşlerimizin varlığını da göz ardı etmiyoruz. Onlarla konuşmaya devam edeceğiz" dedi."FETÖ'YE GÖNLÜNÜ KAPTIRANLARA CAMİ MİHRABINI VE MİNBERİNİ VERMEMEKTE KARARLIYIZ"Paralel yapıya yönelik temizleme çalışmaları konusundaki soruya, Görmez, "15 Temmuz'un akabinde 81 ilde komisyonlarımızı oluşturduk. Teftiş ve rehberlik başkanlığımız 81 ilde komisyonlarını oluşturdu ve biz adalet çizgisinden sapmamak üzere her arkadaşımızı dinleyerek hareket etmeye çalıştık. Bu yapıya gönlünü kaptırmış herhangi bir arkadaşa bizim mihrabı teslim etmemiz doğru olmaz ama aynı zamanda ihbar, şikayet üzerine herhangi bir arkadaşımızın zarar görmesine de gönlümüz razı olmaz. Kılı kırk yararcasına çalışmalarımız devam ediyor. En küçük bir yanlışlık ve hata bulduğumuzda herhangi bir arkadaşımızla yolumuza devam etmemiz mümkün değil. Aslında bu daha önce başlamıştı ama mahkemelerle geri dönüşler oluyordu. Şimdi bunu da dikkate alarak hiçbir arkadaşımızın mağdur edilmemiş hem de bu yapıya kalbini, gönlünü kaptırmış insana herhangi cami mihrabını ve minberini vermemekte kararlıyız" dedi.

SONRAKİ HABER