Ukrayna ordusunda Batı'ya tepki büyüyor: 'İstedikleri, son Ukraynalı kalana kadar savaşmamız'
Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy Batılı liderleri zafer planına ikna edebilmek için uğraşıyor. Öte yandan uzayan savaş Ukrayna ordusunda Batı'ya karşı tepki oluşturuyor ve Batılı devletlerin Ukrayna'nın kazanmasına yardım etmek yerine Rusya'yı zayıflatmaya çalıştığı görüşü ağırlık kazanıyor
Gelişmelerden anında haberdar olmak için Google News'te F5Haber'e abone olun
F5Haber'e Google News'te abone olun
Abone OlUkrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy haftalar boyunca Batılı liderleri, ülkesinin Rusya ile olan savaşını gelecek yıl sona erdireceğini iddia ettiği sözde zafer planını desteklemeye zorladı. Ancak Zelenskiy çabalarının karşılığını istediği gibi alabilmiş değil
Hiçbir ülke Ukrayna'nın Batılı uzun menzilli füzeleri Rusya'nın derinliklerindeki askeri hedeflere ateşlemesine izin vermeyi kabul etmedi. Hiçbir büyük güç de savaş devam ederken Ukrayna'nın NATO'ya davet edilmesini açıkça desteklemedi.
Bu ölçütlere göre Zelenskiy'nin geçtiğimiz altı hafta boyunca ABD ve Avrupa'da gerçekleştirdiği lobi turu bir başarısızlık olarak görülebilir.
Ancak bazı askeri analist ve diplomatlara göre planın asıl hedef kitlesi kendi ülkesi olabilir. Zelenskiy, yakın zamanda Parlamento'da yaptığı konuşma da dahil olmak üzere, Ukraynalılara elinden geleni yaptığını göstermek, onları Ukrayna'nın bir anlaşma yapmak zorunda kalabileceği ihtimaline hazırlamak için tüm bunları yapıyor olabilir.
Batı'nın desteğinin azalması, doğu cephesinde ve Rusya'nın Kursk bölgesinde yaşanan kayıplar ve ABD'de yaklaşan seçimlerin Ukrayna'ya yönelik politikalarda ciddi bir değişiklik anlamına gelebileceği düşünüldüğünde Zelenskiy'nin başka seçeneği kalmayabilir.
Syracuse Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler profesörü ve NATO'nun eski danışmanlarından Michael John Williams, “Planı kabul ettirmek için elini taşın altına koymalı, bir nevi pozisyonunu belirlemeli ve sonra da evinde artık yapılması gerekenin bu olduğunu söylemeli” dedi ve ekledi:
“En azından denediğini söyleyebilir. Olasılıkları tüketti”
Zelenskiy, ABD ve diğer müttefiklerinin Ukrayna'nın ihtiyaç duyduğuna inandığı şeyleri taahhüt etmelerini sağlamak için mümkün olan her şeyi yapıyor. Ukrayna Devlet Başkanı, Kuzey Kore birliklerinin Kursk'ta Rusların yanında savaşmak üzere gelmesini (Pazartesi günü NATO Başkanı tarafından da teyit edildi) planına ivme kazandırmak için kullanıyor.
Zelenskiy geçen hafta gazetecilerle yaptığı bir söyleşide, Batı'nın planını desteklememesi halinde belirgin bir B planı olmadığını söyledi. Zelenskiy, “Bunu tam olarak bu şekilde yapmaları konusunda ısrar etmiyorum. Bunun işe yarayacağını söyledim”
Toprak bırakmaya karşıyım
Zelenskiy toprak bırakmaya hala karşı olduğunu yineledi. Ancak enerji altyapısının korunması ve Karadeniz'de Ukrayna dışında güvenli bir nakliye koridoru oluşturulması gibi meseleleri çözmek için atılacak diplomatik adımlardan da bahsetti.
Ayrıca Rusya'nın ele geçirdiği tüm toprakları geri almaması halinde Ukrayna'nın itibarını korumasına imkan verebilecek bir yaklaşımın ipuçlarını verdi, “Hiç kimse işgal altındaki toprakların başka devletlere ait olduğunu yasal olarak tanımayacak” dedi.
ABD'li yetkililer zafer planı gerçekçi bulmadı
ABD'li yetkililer Zelenskiy'nin zafer planını gerçekçi bulmadıklarını ve neredeyse tamamen Batı yardımına bağlı olduğunu söyleyerek bu plana ilişkin hoşnutsuzluklarını dile getirdiler. Yetkililer, hassas askeri bilgileri tartışmak için isimlerinin açıklanmaması koşuluyla konuştular.
Üst düzey bir ABD'li yetkili, planın kamuoyuna açıklanmayan bir bölümünde Zelenskiy'nin Ukrayna'nın Tomahawk füzeleri ile birlikte bir “nükleer olmayan caydırıcılık paketi” önerdiğini ve bunun tamamen olanaksız bir talep olduğunu söyledi. Bir Tomahawk'ın menzili 2 bin 400 km, yani Ukrayna'nın bu yıl aldığı ATACMS adlı uzun menzilli füze sistemlerinin yedi katından fazla. Üst düzey ABD'li yetkililer, ABD'nin bunlardan sadece sınırlı sayıda gönderdiğini söyledi.
ABD'li yetkililer ayrıca Ukrayna'nın uzun menzilli silahları nasıl kullanacağı konusunda Washington'a ikna edici bir açıklama yapmadığını söyledi. Yetkililer, Rusya'daki hedef listesinin, ABD'nin ya da başka bir müttefikin Orta Doğu ve Asya'daki potansiyel sorunlar için ayrılmış füzeleri tehlikeye atmadan tedarik edebileceği füze sayısını çok aştığını da sözlerine ekledi.
Geçtiğimiz günlerde New York Times'a konuşan dört ABD'li yetkili, Zelenskiy'nin Eylül ayında Washington'da bir araya geldiklerinde ABD Başkanı Joe Biden'ın kendisine Rusya'nın derinliklerini vurmak için ABD'nin uzun menzilli füzelerini kullanma izni vermemesi karşısında hayrete düştüğünü söyledi. Geçmişte Biden, Ukrayna'nın Abrams tankları, F-16 savaş uçakları ve ATACMS gibi silah taleplerini ilk başta reddettikten sonra genellikle yumuşamıştı.
Ukrayna Kursk'tayken Putin barış masasına oturmaz
Her iki tarafın da resmi müzakerelere hazır olmadığı konusunda yaygın bir mutabakat var. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'yı kastederek “top onların sahasında” dedi ve defalarca görüşmelere hazır olduğunu iddia etti.
Ancak Kremlin'e yakın iki eski Rus yetkili, Ukrayna güçleri Kursk'ta olduğu sürece Putin'in gerçekten müzakere edeceğine inanmadıklarını söyledi.
Batı Ukrayna savaştan yoruldu
Orta Doğu'da geniş çaplı bir savaş tehdidi dikkatleri Ukrayna'dan uzaklaştırdı. Finlandiya Dışişleri Bakanı geçtiğimiz günlerde Financial Times'a verdiği demeçte Batı'nın Ukrayna'daki savaştan yorulduğunu ve bunun giderek arttığını söyledi.
Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı geçen ay yaptığı açıklamada Ukrayna'nın geçici olarak Rusya'ya toprak vermesi gerektiğini söyledi. Pek çok diplomat ve analist, savaşın yakın gelecekte en olası sonucunun, iki tarafı henüz belirlenmemiş bir hat üzerinde geçici olarak donduracak bir anlaşma olduğunu söylüyor. Ancak herhangi bir ateşkesin kalıcı olması için Putin'in daha fazla toprak kazanamayacağına ikna edilmesi gerekecek.
ABD seçimleri Ukrayna için belirleyici olabilir
Analistlere göre birkaç gün sonra yapılacak ABD seçimleri savaşın geleceğini belirleme yolunda önemli bir yol kat edecek. Cumhuriyetçilerin adayı eski Başkan Donald Trump ve aday adayı Senatör JD Vance, Amerika'nın Ukrayna'ya desteğini sürdürmesi konusundaki kuşkularını açıkça ortaya koydular.
Demokratların adayı Başkan Yardımcısı Kamala Harris, Biden'ın Ukrayna'ya verdiği desteği sürdüreceğini söyledi ancak pek çok uzman Harris'in ABD'nin vermeye istekli olduğu yardımı yeniden ayarlayabileceğini söylüyor.
Bir de Zelenskiy'nin önemli bir hedefi var: Savaş sırasında NATO'ya davet edilmek.
Baltık ülkeleri ve Polonya gibi bazı NATO müttefikleri bu fikre açık görünürken ve NATO defalarca Ukrayna'nın eninde sonunda ittifaka katılacağı sözünü vermişken ABD ve Almanya, NATO'nun nükleer silahlara sahip Rusya ile bir çatışmanın içine çekilebileceği korkusuyla Ukrayna'nın savaş sırasında davet edilmesine karşı çıkıyor.
Ukraynalılar arasında, savaşın ilk yılında nadir görülen Batı'yı suçlama; askeri yardımdaki gecikmeler ve Ukrayna'nın müttefiklerinin sadece Ukrayna'nın kaybetmemesine yetecek kadar silah sağladıkları hissinin ardından güç kazanıyor.
Almanya'daki Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü'ne göre Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri bugüne kadar Ukrayna'ya yardım ve askeri teçhizat için yaklaşık 220 milyar dolar harcadı.
Cephede, ABD ve müttefiklerine karşı duyulan hayal kırıklığı aşikar. Ukrayna'daki 57. Tugay'da görev yapan ve Fregat takma adını kullanan bir insansız hava aracı pilotu verdiği bir röportajda mevcut cephe hattının dondurulmasını istediğini çünkü Ukraynalıların Rusları sadece kürek ve makineli tüfeklerle yenemeyeceğini söyledi, Avrupalıları ve Amerika'yı daha fazla yüksek hassasiyetli silah sağlamadıkları için suçladı.
Ukrayna ordusunda silah kullanacak kimse kalmayabilir
Rus birliklerinin yaklaştığı doğu kenti Pokrovsk yakınlarındaki insanların tahliyesine yardım eden bir gönüllü, Batı'nın Ukrayna'nın kazanmasına yardım etmek yerine Rusya'yı zayıflatmak istediğini söyledi.
“Yakında bize verdikleri silahları kullanacak kimse bile kalmayabilir” diyen gönüllü Yevhen Tuzov, ‘Çünkü Batılı ortaklarımızın tek istediği son Ukraynalı kalana kadar savaşmamız’ dedi.