'Paralel darbe' film olacak
Yapımcı Özer, "FETÖ, darbe girişiminde başarılı olsaydı ne olurdu?" sorusuna iddialı bir yapımla cevap vermeye hazırlanıyor.
İSTANBUL (AA) - Yapımcı Özer, "FETÖ, darbe girişiminde
başarılı olsaydı ne olurdu?" sorusuna iddialı bir yapımla
cevap vermeye hazırlanıyor.
Film yapımcısı İsmail Özer, AA muhabirine yaptığı açıklamada,
FETÖ'nün 17-25 Aralık darbe girişiminin ardından bu konuda bir film
çekmeyi planladıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 17 ve 25 Aralık girişimlerini
"Bu bir darbedir" şeklinde nitelendirdiğini ancak
birçok insanın bunu o dönemde algılayamadığını ve durumu bir
darbeden ziyade siyasi çatışma olarak değerlendirdiğini dile
getiren Özer, 15 Temmuz darbe girişimiyle toplumda FETÖ'nün ne
kadar tehlikeli bir yapı olduğunun herkes tarafından anlaşıldığını
ifade etti.
Filmin "Fetullahçı Terör Örgütü başarılı olsaydı ne
olurdu?" sorusuna yanıt vereceğini, dünya standartlarında
bir aksiyon ve politik film olmasını istediklerini vurgulayan Özer,
"Bir rakam söylemek istemiyorum ama bir Hollywood filminin
bütçesi ne kadarsa bizim oluşturduğumuz bütçe de o kadar olacak.
Hollywood standartlarında bir film yapacağız. Bunun için bir bütçe
hazırladık." diye konuştu.
-Türk sineması açısından da ilkleri barındıracak -
Alman oyuncu Armin Muller Stahll'ın terör örgütü elebaşı Fetullah
Gülen'i canlandırmasını istediklerini, dünyaca ünlü başka
oyuncularla da çalışacaklarını kaydeden Özer, filmi çekmesi için
Hollywood tecrübesine sahip yönetmenlerle görüştüklerini
anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı canlandırması için de
"işin hakkını verecek" bir aktörle çalışmayı
istediklerini söyleyen Özer, "Sırf benziyor diye kötü bir
oyuncu oynatmak niyetinde değiliz. Sayın Cumhurbaşkanımızı
canlandıracak oyuncuya silikon makyaj uygulayacağız. Yani filmde
seyirci birebir Sayın Cumhurbaşkanımızı görecek."
dedi.
Film projesinin Türk sineması açısından da ilkleri barındıracağını
kaydeden Özer, "Filmi dizayn ederken Türk sinemasına ne
farklılıklar getirebiliriz, ne gibi vizyonlar koyabiliriz onun
derdindeydik. Hep Hollywood yapımlarının altında ezildik. Bu filmin
sonucunda filmden çıktıklarında gönül rahatlığıyla 'biz de bu tarz
güzel kaliteli işler yapabiliyormuşuz', bunu söyleyecekler ve gurur
duyacaklar." ifadelerini kullandı.
Dünyada benzeri daha önce yapılmamış şekilde filmin hem İngilizce
hem de Türkçe çekileceğini aktaran Özer, "Dünyada bir ilk
olacak. Biz filmi yalnızca Türkiye için çekmeyeceğiz. Dünyada da
izlenecek standartlarda hem politik hem de aksiyon sahnelerini
barındıran bir film olacak. Dünyaya filmi izlettirmenin en iyi yolu
filmi İngilizce çekmek. Türkiye'de ise Türkçe çekmek. Yönetmen aynı
sahneyi hem Türkçe hem de İngilizce olarak çekecek. Çektiğimiz
acıları, çektiğimiz sıkıntıları, bu terör örgütünün ne kadar
tehlikeli olduğunu ve olabileceğini bütün dünyaya anlatacağız bu
filmde." dedi.
Filmi, 15 Temmuz 2017'de vizyona sokmayı hedeflediklerini bildiren
Özer, "Vizyon öngörümüz esasında filmciler için kötü olan
bir yaz dönemi. Bunun sembolik bir manası var; 15 Temmuz kurtuluş
günümüz. Bizim filmimizde de 15 Temmuz yine kurtuluş günü. Biz o
yüzden o gün vizyona girmesine karar verdik." diye
konuştu.
-"Boğaziçi Köprüsü yıkılacak, İstanbul harap halde
görülecek" -
Filmde görsel efekt süpervizörlüğü yapacak Serkan Semiz ise filmin
en önemli sahnesinin 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olan Boğaziçi
Köprüsü'nde patlama ve yıkılma görüntüsü olacağını, bunun için
köprünün bir bölümünü birebir ölçülerde inşa edeceklerini anlattı.
Ayrıca İstanbul'un harap halde görüleceğini kaydeden Semiz, bunun
için Türkiye'de daha önce kullanılmayan bazı teknikleri
kullanacaklarını ifade etti.
Semiz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu filmdeki en büyük amacımız, dünya standartlarında bir
görsel kalite yakalamak. Bunun için aslında bizim Türkiye'de
yıllardır elimizde her şey var. Unumuz var, yağımız var, şekerimiz
var, her türlü teknolojik imkanımız var, her çıkan kameranın son
tüm görsellik animasyon programlarını kullanıyoruz ama bir türlü ön
hazırlık yapamadığımız için, ön hazırlık sonrasında da çekimi kısa
tutup post prodüksiyon aşamasında sonuç yeterince tatmin edici
olmuyor. Yaptığımız bazı işler dünyada yayınlanıyor, benim de
içinde olduğum Muhteşem Yüzyıl 75 ülkede yayınlanıyor ama yeterince
ön hazırlık yapılamadığı için istediğimiz görsel sonuca
ulaşamıyoruz. Bu sebeple bu filmle ilgili olarak çalışmalarımıza
başladık."
Muhabir: ETEM GEYLAN