Kadın öğretmen 'Akıncı'da halka siper oldu
FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü'ne giden öğretmen Derya Ovacıklı, açılan ateş sırasında yanındaki gence siper olarak ayağından yaralandı.
ANKARA (AA) - FETÖ'nün darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz
gecesi yaralanan ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde
tedavi gören Kazan'da öğretmenlik yapan Derya Ovacıklı, olay günü
yaşadıklarını, AA muhabirine anlattı.
Ziraat mühendisi olan ve pedagojik formasyon alarak İzmir'den
Kazan'a sınıf öğretmenliği yapmak için gelen Ovacıklı, 4 yıl
ücretli öğretmenlik yaptıktan sonra belediyenin gençlik merkezinde
eğitim vermeye devam ettiğini söyledi.
Ovacıklı, darbe girişiminin olduğu akşam saatlerinde ailesiyle evde
otururken Kazan istikametine gitmesi gereken F-16 uçaklarının
ışıklarını yakmadan, Kızılay istikametine gittiğini gördüğünü ve
bir sorun olduğunu anladıklarını aktardı.
Daha sonra televizyondan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
çağrısını duyduğunu dile getiren Ovacıklı, "Saat 10
civarında Akıncı'daki cami taranmaya başladı. Biz önce caminin
önüne gittik. Oradaki ekibin 'Ülkede sıkıyönetim var. Yaklaşanı
vururuz, buradan dağılın' uyarılarına rağmen F-16'ların hala
çıktığını düşündüğümüz ve 'Uçaklar Ankara'da Meclis'i bombalıyor'
diye haber gelince Akıncı nizamiyesinin önüne yöneldik.
Vatandaşlarımızla birlikte saat 22.30'dan gece 03.30'a kadar
elimizde megafonlarla gerek askerle gerek vatandaşlarla durumun
ehemmiyetini paylaştık. Bu duruma olağan tepkimizi
gösterdik." diye konuştu.
-"Yüzleri maskeliydi, değişimli taradılar"
Saat 03.00'e kadar bu şekilde ikna için uğraş verdiklerini aktaran
Ovacıklı, şöyle devam etti:
"Fakat saat 03.23 civarında karargahın içinden gelen bir
başka grup, onlar TSK mensubu değildi, o grupça ne yazık ki
katliama tabi tutulduk, yani tarandık. Ben ilk 'vur' emrini duydum.
'Mavi gömlekliye ateş edin, hedef alın' emrini duydum. Mavi
gömlekli genç bir arkadaşımızdı, hemen benim yanımdaydı üzerine
atladım. İlk kurşunu sağ baldırımdan yedim ve yere yığıldım. O kişi
altımdan sürünerek çıktı. Arkadan gelenler yüzleri maskeli birer
gruptu ve değişimli taradılar öndekiler taradı, sonra değişip,
arkadakiler tekrar taradı. Yığıldıktan sonra caniler ateş etmeye
devam ettikleri gibi 'başınızı kaldırırsanız öldürürüz' dediler.
Arka gruptakilere de 'yaralılara yardım etmeye gelmeyin'
dediler."
-"Türk kadını hiçbir zaman bir caniden medet
ummaz"
Herkesin feryat figan içinde bağırdığını ifade eden Ovacıklı,
yaşadıklarını "O anda yanıma gelen o caniye, o suikastçiye,
başımı kaldırıp sadece 'yaralıyım' dedim ve medet ummadım. Hiçbir
Türk vatandaşı, Türk kadını hiçbir zaman bir caniden medet ummaz.
'Yaralıyım' dedim ona rağmen ayağıma namluyu dayadı ve tetiğe
bastı. O anda sağ bacağımın dizimden aşağısı parçalanmış.
Dolaşırlarken de yaşayıp yaşamadığımızı kontrol etmek için namlunun
ucuyla aramızda dolaşıp kontrollerini yaptılar. Ben ikinci
kurşundan sonra şoka girip şuurumu kaybettim." sözleriyle
anlattı.
-"Bir damla kanımız aktıysa bu bizim için
şereftir"
Hastanede kendine geldiğinde hemşirelere vatanın ne durumda
olduğunu sorduğunu aktaran Ovacıklı, "Şükürler olsun ki
millet iradesinin karşısında hiçbir iradenin duramayacağını Türk
milleti, şanlı tarihindeki gibi tekrar gösterdi. Milletimizin bu
girişiminde bir damla kanımız aktıysa bu bizim için
şereftir." şeklinde konuştu.
-"Bu beden, vatan için ayaktaydı"
"Sadece bu caniler değil tüm dünya görmüş oldu, Türk
milletinin adı güçtür, imandır. Vatan sevgisi de imandan
gelir." diyen Ovacıklı, şunları kaydetti:
"Derya'nın ayağı, Ali'nin kolu değil, vatan ayakta,
milletimiz dimdik, önemli olan bu. Zaten bu beden, vatan için
ayaktaydı, vatana emanetti, vatana feda olmak için ayaktaydı,
şükürler olsun ki o da nasip oldu."