Himmet vermeyip gezilere katılmayınca FETÖ'nün hedefi oldu
FETÖ mensuplarının kendisinden istediği himmeti vermeyen, yurt dışı gezisi için bilet aldıkları halde geziye katılmayan iş adamı Engin Şahin, yaşadıklarını anlattı.
MERSİN (AA) - Adana Ticaret Odası meclis üyeliği yaptığı ve 7
özel sağlık kuruluşunu işlettiği dönemde kendisinden himmet
talebinde bulunan ve yurt dışı gezilerine katılmasını isteyen
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarının isteklerini yerine
getirmeyen iş adamı Engin Şahin, FETÖ'cü polislerin düzenlediği
operasyonla nitelikli dolandırıcılık, evrakta sahtecilik ve terör
örgütü mensubu olmak gibi asılsız suçlamalarla 2 milyon 200 bin
lira cezaya çarptırılıp, tüm sağlık kuruluşlarını kapatmak zorunda
kaldığını öne sürdü.
Mersin'de halen özel bir hastanenin yönetim kurulu başkanlığını
yürüten Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2003 ve 2008
yıllarında Adana'da tıp, fizik tedavi, sintigrafi görüntüleme ve
radyoloji merkezleri ile özel hastane gibi 7 sağlık kuruluşu
işlettiğini söyledi.
Geçtiğimiz günlerde FETÖ bağlantısı nedeniyle kapatılan Adana
Sağlık Mensupları Derneği üyeleri aracılığıyla 2008 yılı sonuna
doğru FETÖ'cülerin kendisini sık sık ziyaret ettiğini ve himmet
istediğini aktaran Şahin, FETÖ mensuplarına her zaman uzak durduğu
için talepleri kabul etmediğini ifade etti.
Bir süre sonra yurt dışı gezilerine katılma teklifleri de gelmeye
başladığını anlatan Şahin, şöyle konuştu:
"İlk olarak beni Kongo'ya Afrika'da sağlık yatırımına davet
ettiler. Ben de bunlarla hiçbir şekilde bir arada olmak
istemediğimden ve onları sevmediğimden dolayı nazikçe tekliflerini
kabul etmedim. Daha sonra Kazakistan'a bir seyahat düzenlediler,
hatta uçak biletimi kendileri aldılar. O seyahate de katılmak
istemedim. Hiçbir şekilde bunlarla bir arada olmak istemiyordum
ancak ziyaretleri, himmet istekleri ve tacizleri hiç bitmiyordu.
Bir de o zaman Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürü olan ve şu an
FETÖ'den tutuklu Fatih Acar, bir sağlık kuruluşu sahibi olduğumuz
için bu himmetler konusunda bizleri arıyorlardı. Kibarca böyle bir
istekte bulunuyorlardı. Mülki amir olarak gördüğümüzden dolayı
ziyaretlerine de engel olamıyorduk."
-Ruhsatlı yeri ruhsatsız gibi gösterdiler
Şahin, taleplerini kabul etmedikçe baskıların giderek artmaya
başladığını bildirerek, şöyle devam etti:
"Kazakistan gezisine gitmeyince 3-4 gün sonra çok sevdiğim
bir abim geldi dedi ki 'Sen kime hayır demişsin, senin kalemini
kırmışlar ve 2 milyon 200 bin lira ceza kesmişler.' Birden şok
oldum. 'Ne cezası, benim ceza kesilecek bir işim falan yok' dedim.
Kendi kendime düşündüm durdum. Bu söylentiler gün geçtikçe arttı. 6
ay sonra bize Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan tam söylendiği gibi 2
milyon 200 bin lira ceza geldi. Cezanın kaynağı da ruhsatsız bir iş
yerinden tıp merkezi olarak hizmet alıp Sosyal Güvenlik Kurumuna
sattığımız için nitelikli dolandırıcılık, evrakta sahtecilik ve
bunun gibi bir sürü suçlama..."
Şahin, ruhsatsız denilen iş yerinin Sağlık Bakanlığından alınmış
ruhsatı olduğunu belirterek, soruşturma sırasında bu gerçeği
anlatmaya çalıştıklarını ancak başarılı olamadıklarını dile
getirdi.
Ruhsatsız olduğu iddia edilen işletmenin o dönem birçok hastaneye
hizmet verdiğini aktaran Şahin, şunları kaydetti:
"Orası 11 farklı yere hizmet vermiş. Cezaya itiraz etmek
için İdare Mahkemesine gittik 'Benim görev alanımda değil' dedi.
Sulh Hukuk Mahkemesine gittik, dilekçemiz kabul edilmedi. Sulh
cezaya gittik onlar da kabul etmedi. Birden herkes kör, sağır ve
dilsiz oldu. Ruhsatlı olduğumuzu belgelerle ibraz ettiğimiz halde
hiç kimseye, hiçbir mahkemeye derdimizi anlatamadık. Nitekim 5
doktor, çete olarak tutuklandık. Tutuklanma sonucu 7 iş yerim
kapandı. Bütün çalışanlarım işsiz kaldı. Mahkeme sonucunda 5 doktor
arkadaştan 3'ü beraat etti. Bizler de 1 yıl 1 ay ceza aldık ve 6,5
ay cezaevinde kaldım."