Skandal rapor! 'Bebeğin babasıyla evlenmesi iyiliğine...'
15 yaşında, 24 yaşındaki adamın istismarı sonucu hamile kaldı. Ailesinden baskı ve şiddet gördüğünü söyleyip yurda sığındı. Yurt raporu ‘Bebeğin babasıyla evlenmesi iyiliğine olur' dedi.
Erkek arkadaşının cinsel istismarı sonucu hamile kalarak bir
bebek dünyaya getiren 16 yaşındaki lise öğrencisi Ş.A., ailesinin
baskı ve şiddeti nedeniyle Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na
bağlı olan Atatürk Çocuk Destek Merkezi'ne sığındı. Ş.A., kendisini
istismar eden H.M.D. ile evlenilmesine izin verilmesi için dava
açtı. Dava dosyasına göre, ailesiyle birlikte Ankara Yenimahalle'de
yaşayan Ş.A., 9. sınıftayken arabasıyla bir parkta bulunan H.M.D.
isimli arkadaşının yanına gitti. Genç kız arabaya bindikten bir
süre sonra bayıldı. Ş.A. savcılığa verdiği ilk ifadesinde
yaşadıklarını şöyle aktardı: “Kendime geldiğimde arabanın arka
koltuğundaydım, yatıyordum. Ben vücudumda bir farklılık
hissetmedim. H.M.D. bana bir şey yapmıştır. Ben geçen gün evde
tuvalete girdiğimde tuvalete bir şey düştü. Bağırıp annemi
çağırdım. Doğum yapmışım.”
ÖNCE ŞİKÂYETÇİ OLDU
Ş.A., 31 Mayıs 2018 tarihinde bir kız bebek dünyaya getirdi. Olay
savcılığa intikal etti. Savcılık talimatıyla küçük bebek, Atatürk
Çocuk Destek Merkezi Müdürlüğü'ne yerleştirilirken, Ş.A.'nın
şikâyeti nedeniyle, H.M.D. hakkında “reşit olmayanla ilişki”
suçundan soruşturma başlatıldı. Soruşturma devam ederken, Ş.A.,
ailesinden baskı ve şiddet gördüğü iddiasıyla 5 Temmuz günü evden
kaçarak erkek arkadaşının yanına gitti.
Ş.A., 9 Temmuz günü verdiği ikinci ifadesinde, anne ve babasının
baskısıyla yaptığını belirterek şikâyetini geri çekti.
Ş.A.'nın şikâyetinden vazgeçmesi üzerine savcılık, H.M.D. hakkında
sürdüğü soruşturmada takipsizlik kararı verdi. Ş.A., bebeğinin
bakımını üstlenmek istemesi nedeniyle geçen ağustos ayından
itibaren bebeği ile birlikte, Atatürk Çocuk Destek Merkezi
Müdürlüğü'nde kalmaya başladı. Ş.A. Ankara 4. Aile Mahkemesi'ne
başvurup H.M.D. ile evlenilmesine izin verilmesi için dava
açtı.
Ş.A.'nın avukatları tarafından mahkemeye sunulan dilekçede
davacının doğurduktan sonra evde şiddet gördüğü ve can
güvenliğinden şüphe duyduğu için Keçiören Atatürk Çocuk Destek
Merkezi Müdürlüğü'nde kaldığı belirtilerek şöyle denildi: “Davacı
bebeğiyle beraber yurt şartlarında yaşamaya mahkûm edilmiştir.
Çocuğun babası istediği zamanlarda kızını görememektir. Ş.A. ve
H.M.D. bir an önce evlenip düzenlerini kurmak istemektedir.
Evlenmelerine izin talep etmekteyiz.”
'KURUM GÖZ YUMUYOR'
Ş.A.'nın avukatları, iddialarını güçlendirmek için Atatürk Çocuk
Destek Merkezi Müdürlüğü'nde görevli sosyal çalışmacının
hazırladığı “durum değerlendirme” raporunu da dava dosyasına sundu.
Dosyaya konulan raporda, Ş.A.'nın anne ve babasının kızlarının
H.M.D. ile evlenmesine karşı çıktığı, yapıcı bir tutum
sergilemediği savunularak şöyle denildi: “Bu durum gerek Ş.A.'nın
kurum bakım sürecinde kurduğumuz ilişkiye gerekse bebeğin
gelişimine olumsuz anlamda etkide bulunmuştur. Bu durumun gerek
gencimizin ruhi sürecine olumsuz etkilerine gerekse bebeğin ebeveyn
yoksunluğu ile büyümesine yol açmasının kaçınılmaz oluşu göz önünde
bulundurulduğundan evlilik akdinin tarafların iyilik haline katkı
sağlayacağı kanaati oluşmuştur.”
10 Ekim tarihinde davanın ikinci celsesinde Ankara 4. Aile
Mahkemesi Hâkimi Dursun Genel, dosyadaki eksikliklerin tamamlanması
için duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. Çocuk Alanında Çalışan
Avukatlar Ağı Koordinatörü Avukat Şahin Antakyalıoğlu, evliliğe
izin davasının Anayasa ve çocuk haklarına ilişkin uluslararası
sözleşmeler dikkate alınarak reddine karar verilmesini istedi.
Avukat Antakyalıoğlu, Hürriyet'e, “Kurumca çocuğun evlenilmesine
göz yumuluyor. Ayrıca sadece şikâyetçi olup olmadığı sorularak
takipsizlik kararı verilemez. Savcının çocuğun işlenen fiilinin
hukuki anlam ve sonuçlarının kavrayıp kavrayamadığına dair bir
rapor alması gerekir” dedi.
ANNE: İZİN VERİLMESİN
Anne Filiz A., Hürriyet'e, şunları söyledi: “Evliliklerine iznim
yok. Çünkü kızım henüz 16 yaşında. Kızım okuyordu. Şimdi ise
sonunun ne olacağını bilmiyorum. Güvenmiyorum karşı tarafa. Kızımı
vermek istemiyorum. Zaten bir cahillik yapmış, bir duruma düşmüş.
Daha fazla ziyan olmasını istemiyorum. Kızım baskı altında
şikâyetini çekmiştir. Benim şikâyetim de halen devam ediyor.
Yuvadan dolayı çok değişti. Mahkeme kızımın evlenmesine izin
vermesin. Okumasını istiyorum.” (Hürriyet)