Şimşek gibi tahmin!
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son günlerin en popüler gündem maddelerinin başında gelen ve olası bir 'koalisyon' ihtimali adına piyasaların da aklına takılan “HDP barajı aşacak mı?” sorusuna, “Bu tamamen seçimlere katılım oranına bağlı.
Yüzde 85 ve üstü bir katılım olursa aşamama ihtimalleri var.
Katılım daha düşük olursa aşma ihtimalleri yüksek” diye yanıt
verdi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş'ın aldığı
yüzde 9.8'lik oy oranının yüzde 74'lük katılımla alındığına dikkat
çeken Bakan Şimşek, katılım yüksek olsaydı o dönemki oranın
çıkmayacağını, yüksek katılımla yapılacak senaryoda oyların 9.8'in
altında görüldüğünü ifade etti.
Yabancı yatırımlar
Mart ayı için açıklanan 900 milyon dolarlık 'doğrudan yabancı
yatırım' verisinin düşük kaldığı yorumlarını değerlendiren Şimşek,
“Son dönemde doğrudan yatırım azaldı ama niye… Bizim en büyük
ticaret ortağımız kim Avrupa, ikinci kim Ortadoğu. Ülke olarak en
büyük ticaret ortağımız Rusya. Avrupa 6 yıldır bir durgunluk
içinde. Ortadoğu bir kaos ortamına döndü. Rusya ciddi sıkıntılarla
karşı karşıya. Türkiye'ye gelen doğrudan yatırımların yüzde 75'i
Avrupa'dan geliyor. Küresel olarak doğrudan yatırımlarda düşüş var.
Zirve 2007'ydi, Türkiye'nin de zirvesi 2007'ydi. Biz bütün
sıkıntıların ortasındayız” dedi
Pırlantanın vergisi
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun meydanlara taşıdığı “mücevherde
vergiyi sıfırladılar” söylemine şiddetle karşı çıkan Şimşek, bu
konuda şunları kaydetti:
“Yıllarca bu ülkede değerli taşlarda yüzde 20 ÖTV vardı, KDV
sıfırdı. Sektör bize geldi, ÖTV'yi kaldırın, KDV gelsin dedi. Ben
onlara ne dedim biliyor musunuz; gidin muhalefetle konuşun dedim.
Çünkü muhalefetin bu konuyu istismar edeceğini biliyordum. Gidildi,
konuşuldu ve prensip olarak hayır demeyeceğini söylediler. ÖTV
kaldırıldı, KDV getirildi. Bütün Avrupa'da, dünyada da bu böyle.
Aslolan tüketiciyi vergilendirmektir, üreticiyi değil. Çıkıp
meydanlarda, ÖTV'yi kaldırıp, KDV getirdi deseler bir itirazım
olmayacak. Ama her gün meydanlarda çıkıp, 'vergiyi sıfırladılar'
demek külliyen yalandır. Oysa aslında biz mücevhere vergi
getirdik.”
'İşçilerin arasına otururdum'
Seçim bölgesi Gaziantep'te sık sık fabrika ziyaretleri yaptığını ve
işçilerle bir araya geldiğini hatırlatan Bakan Şimşek'e, Bursa'daki
otomotiv grevlerini hatırlatarak, “Neden onların arasında
değilsiniz?” diye sorduğumuzda, yanıtı, “Bursa'dan aday olsaydım
açık söyleyeyim Antep'te yaptığımdan farklı bir şey yapmazdım.
Kesinlikle aralarına otururdum. İşçi kardeşlerimizi dinlemek lazım”
şeklinde oldu.
Şimşek, işçilerin haklarını kullanması kadar doğal bir şey
olmadığını ama bunu hukuk içerisinde yapmak gerektiğini
vurgulayarak, “Genelde sendika süreçten önce bir zaman verir, konu
müzakere edilir. Burada eylemler pat diye başladı. Şu anda işbaşı
yavaş yavaş başlıyor. Bu Türkiye için olumlu bir gelişme. Telafi
edilemeyecek bir zaman söz konusu değil” dedi.
Antep yaşadı...
Ankara veya İzmir'den adaylık beklerken Gaziantep'ten milletvekili
adayı olmasının kendisini şaşırttığını ifade eden Bakan Mehmet
Şimşek, adaylık sonrası Gaziantep'le ilgili 5 ayaklı strateji
hazırladığını anlattı. Bunlar işçiler için uygun fiyatlı konut
projesi, OSB'ye yenilenmiş demiryolu hattı, şehri limana
yaklaştırmak için tünel, yeni yatırımlarla sağlık üssü olmak ve
eğitim alanında yeri yatırımlar olarak sıralanıyor.
200 milyon $ havada uçuyor
3. havalimanı projesinin önemine vurgu yapan Bakan Şimşek, bu
noktada önemli bir maliyetin de altını çizdi. Atatürk Havalimanı
yapılırken gelen yolcu sayısının 8 milyon civarında olduğunu
hatırlatan Şimşek, “Bunun 4 katı yani 32 milyon kapasiteyle
düşünülmüş. Geçen yıl ise 60 milyona yakın yani teorik kapasitenin
neredeyse iki katı yolcu sayısına ulaşılmış. Bu yüzden bütün
uçaklar havada dolaşıyor. Havada kaybedilen yıllık maliyetin 200
milyon dolar olduğu söyleniyor” dedi.
There Is no free lunch!
Haftasonu, İstanbul'da bulunan Şimşek, CHP'nin seçim vaatlerini şu
sözlerle değerlendirdi: “Hepsini alt alta koyduğumuzda maliyet
150-200 milyar TL. Bu Türkiye'nin bütçe açığını 10'a katlamak
demek. Siz bütçe açığını 10'a katlayacaksınız ve piyasalar bunu
hoşgörecek. Türkiye 90'larda bu popülist politikalardan çok şey
kaybetti.”
“Devlette en düşük memur maaşı 2097 lira. Kadrolu işçilerin maaşı
da hiçbir zaman memurun altına düşmez. Yani devlet en kötü
ihtimalle asgari ücretin 2 katı maaş veriyor. Peki devlet asgari
ücretin 2 katı kadar maaş veriyorsa, özel sektörün kesesinden
vaatte bulunmak ne kadar rasyonel” diyen Şimşek, şöyle devam
etti:
“Bizim işçimiz tabii ki daha yüksek yaşam standartlarını hakediyor.
Ama bir de dünyanın realitesi var. CHP bir taraftan benim kaynağım
kayıt dışı diyor, diğer yandan kayıtdışılığı patlatacak önerilerde
bulunuyor. Bence muhalefete iyi bir ekonomi dersi vermek gerekiyor.
Yoktan var etmek Allaha mahsustur. İngilizlerin 'there is no free
lunch' -Her şeyin bir karşılığı vardır- diye bir sözü vardır. Biz
bu popülizm yarışına girmedik, 90'lı yılları andıran, hatta aşan
retorik bir beyanname furyası var. İnşallah milletimiz kanmaz.”
'Film çekmiyoruz'
Türkiye coğrafyasının çok büyük fırsatlar barındırdığı gibi biraz
da sıkıntılı bir mahalle görüntüsü çizdiğini vurgulayan Şimşek,
“Ama biz bu coğrafyayı çok iyi bir şekilde fırsata
çevirebileceğimizi gördük. Ve bunu yaptık. Filmini yapmak yerine
biz bunu fiilen yaptık” şeklinde konuştu.