Örgüt lideri değil hacıyım!
ANTALYA'da silahlı suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla hakkında 42 suçlama dava açılan 36 yaşındaki İbrahim Hakkı Pervane mahkemedeki savunmasında, örgüt lideri değil hacı olduğunu söyledi. Ayda 100 bin lira kazanan bir işadamı olduğunu öne süren Pervane, kendisini suçlayanların ise batık işadamları olduğunu iddia etti.
Antalya'da geçen 2 Aralık'ta elebaşılığını İbrahim Hakkı
Pervane'nin yaptığı öne sürülen suç örgütüne yönelik operasyon
yapıldı. Antalya merkezli, Isparta ve Diyarbakır'daki adreslere
yapılan eş zamanlı operasyonda 67 kişi gözaltına alındı. Silahlı
suç örgütünün emlak, oto alım- satım adı altında tefecilik suçunu
işlediği, borcunu zamanında ödeyemeyenlerin mal varlıklarının ise
baskı ve tehdit kullanmak suretiyle nitelikli yağma yoluyla
ellerinden aldığı, suç örgütü aleyhine ifade verenlere de baskı
yapıldığı iddia edildi.
'BEN GERÇEKTEN HACIYIM'
26'sı tutuklu 67 sanıklı, 30 müştekisi olan silahlı suç örgütü
davası, Antalya 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlandı.
Davanın ilk duruşmasında, hakkında 42 suçtan dava açılan tutuklu
sanık İbrahim Hakkı Pervane savunmasını yaptı. Halil İbrahim
Pervane, silahlı suç örgütü kurup yönetmediğini savundu. Kendisinin
örgüt lideri değil hacı olduğunu kaydeden Pervane şunları
söyledi:
"Bana Antalya'da 'hacı' derler. Bunu lakap olarak söylemiyorlar.
Ben gerçekten genç yaşında hac farizasını yerine getirdim. 2004
yılında komşumla tartıştım. Örgüt suçlamasıyla yargılanıp 1 yıl
tutuklu kaldım ve beraat ettim. 2007'de yine örgüt suçundan beni
içeriye aldılar. 1.5 yıl tutuklu kaldım, beraat ettim. 2012'de yine
hakkımda soruşturma açıldı. Ardından takipsizlik kararı verild.
Şimdi de bu davada silahlı suç örgütü kurup yönetmekle
yargılanıyorum. Ben örgüt lideri değilim."
POLİS SORGUSUNDA SUSMA HAKKI KULLANDI
Kendisini yatırımcı olarak nitelendiren Pervane, emlak ve oto alım
satımı yaptığını, turistik gezi tekneleri bulunduğunu söyledi.
Kaleiçi Yat Limanı'ndaki yatının 2 kez kundaklandığını ileri süren
Pervane, kendisinin ve kardeşinin evinin soyulduğunu, evine tabanca
mermisi bırakılıp tehdit edildiğini iddia etti. Kendisinin aynı
zamanda bir kısım polis memurları tarafından da hedef
gösterildiğini iddia eden Pervane, hazırlık soruşturmasında da,
şikayetçi olduğu polislere ifade vermek istemediği için susma
hakkını kullandığını açıkladı.
CİDDİ BİR İŞADAMIYIM
Kendisinin silahı olmadığını, hatta ruhsatlı tabanca almak için
emniyete başvurduğunu anlatan Pervane, "Ben ciddi bir işadamıyım.
Benim aylık 100 bin TL civarında kazancım var. 3- 5 bin liraya
tenezzül ederek insanları dolandırmam, korkutmam söz konusu
değildir" dedi. İddianamede geçen yağma suçlarını kabul etmediğini
belirten Pervane, dosyada 1 numaralı olay olarak geçen işadamı
İbrahim T.'nin yapı malzemeleri deposundaki 4 milyon liralık malı
yağmalayıp, burada çalışan kadınları işyerine kapatıp tehdit edip
hürriyetini kısıtladığına dair suçlamaların da asılsız olduğunu
savundu.
Bir otomobil satışından dolayı 200 bin lira alacaklı olduğunu iddia
ettiği İbrahim T.'den 680 bin liralık çek alıp, beyaz eşyalarını ve
yapı malzeme deposundaki 4 milyon liralık malını yağmaladığı ileri
sürülen Pervane şöyle konuştu:
"Mallarını yağmalamakla suçlandığım İbrahim T. İflas etmiş bir
işadamıydı. Piyasaya 20 milyon liranın üzerinde borcu vardı.
Alacaklılardan mal kaçırmak için dükkanındaki beyaz eşyaları
spotçulara satmıştı. Bana 200 bin lira borcu vardı. Bu borçlar
karşılığında bu beyaz eşyaları vermeyi önerdi. Ben almayınca
spotçulara satmış. Beni bu mallarını yağmalamakla suçluyor. Ben
ondan toplu iğne bile almadım."
SİGORTADAN PARA ALMAK İÇİN YANGIN
Müteahhit Uğur Y.'nin dairelerini ve araçlarını gasp etmediğini de
savunan Pervane, sahibi olduğu fabrikada çıkan yangının kendisiyle
bir ilgisi olmadığını iddia etti. Yangında 2.5 milyon lira
tutarında hasar oluştuğunu, sigorta şirketinin ise bunun 1 milyon
950 bin lirasını karşıladığını söyleyen Pervane, bu yangından
dolayı 550 bin liralık zararı olduğunu iddia etti. Yangın öncesi
deponun boşaltıldığına dair iddiaların da asılsız olduğunu öne
süren Pervane, sanayideki bir oto servisinin ortaklarından Kenan
A.'dan aldığı aracın parasını vermediğine dair iddiaların da doğru
olmadığını ileri sürdü.
'KADINI TEHDİT TÖREMİZDE YOKTUR'
Sanıklardan Kadir Demirel'in Yeşil Antalya Sanayi Sitesi'ndeki
dükkanında Turgut D.'yi tehdit etmediğini, kendisini dövmediğini
savunan Pervane, "Musa A.'dan da herhangi bir mal almadım. Ama
kendisi benim hakkımda savcılığa mektup gönderip şikayetçi olmuş"
diye konuştu. Dairelerini yağmaladığı iddia edilen Gülsüm Ö.'yü
arayıp, "Tapuları vermezseniz, kızını kaçıracağım" diye tehdit
etmediğini, bu tehdit nedeniyle Gülsüm A'nın kızını korkudan okula
gönderemediğine ilişkin iddiaların da doğru olmadığını savunan
Pervane, "Ben niye bir kadını tehdit edeyim. Kadını tehdit etmek
bizim adetimizde töremizde yoKtur" dedi. Pervane, Gülsüm Ö.'nün
kocası Mustafa ö. ile daire alım satımı yaptığını söyledi.
BASİRETSİZ İŞADAMLARININ İFTİRASI
Pervane'nin avukatı Halen Sultanoğlu ise, müştekilerin çoğunun
kendilerini aklamak isteyen basiretsiz işadamları olduğunu ileri
sürdü. Müştekilerden İbrahim T.'nin kendi mallarını kaçırıp
yediemini suistimalden ceza aldığını, şirketinin içini boşaltıp
vergi kaçakçılığı yaptığını savunan Avukat Sultanoğlu, müvekkilinin
başarılı bir işadamı olduğunu, buna karşılık kendisini suçlayan
müştekilerin ise borca batık basiretsiz işadamları olduğunu
savundu.
FERRARİLİ SAVUNMA
Ferrari gibi lüks araçların ticaretini ve kiralamasını yapan
tutuklu sanıklardan Mustafa Helvacıoğlu ise 'yağma, hürriyeti
tahdit ve tefecilik' suçundan yargılandığı davada suçlamaları kabul
etmedi. Tutuklu yargılanan sanıkların çoğunun sektörlerinde önde
gelen başarılı işadamlarından olduğunu iddia eden Helvacıoğlu,
Kaçakçılık ve Organize Suçlara Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki (KOM)
polislerin "O'nun Ferrari'sini bir yere sokacağız" diye kendisine
hakaret ettiğini ileri sürdü.
'NASIL OLUR DA KÜÇÜK KARDEŞİMDEN EMİR ALIRIM'
İbrahim Hakkı Pervane'nin ağabeyi Şah İsmail Pervane ile kardeşi
Emrullah Pervane de tutuklu yargılandıkları davada suçlamaları
kabul etmedi. Şah İsmail Pervane, kardeşi için örgüt lideri,
kendisi içinse 'örgüt liderinden emir alan örgüt üyesi' olarak
bahsedildiğine dikkat çekerek, "Ben nasıl olur da kendimden küçük
kardeşimden emir alırım. Benim babamı bile örgüt lideri yapmışlar.
Ben örgüt nedir bilmem" dedi.
'4 KEZ HACCA GİTTİM'
Davanın tutuklu sanıklarından Kadir Demirel, kendisine isnat edilen
yağma ve tefecilik suçunu işlemediğini söyledi. Sanayi sitesinde
ticaret yapan bir esnaf olduğunu aktaran Demirel, "Ben faize karşı
biriyim. Bankalara yatırdığım paralar için bile faiz almadım. Ben
dört kez hacca gittim. Ama burada tefecilikle suçlanıyorum" diye
konuştu.
Sanıkların tahliye talebini reddeden mahkeme, müştekilerin ve
tanıkların ifadelerini almak için duruşmayı erteledi.
SOSYAL MEDYADAKİ FOTOĞRAFLAR
Tefecilik ve yağmacılık suçu işlediği ileri sürülen sanıkların
sosyal medyadaki fotoğrafları da dikkat çekiyor. Sanıklardan
Mustafa Helvacıoğlu ile Kadir Demirel lüks araçlarla boy
gösteriyor. Demirel'in sosyal medyadaki hesabında hacdaki
fotoğrafları da dikkat çekiyor.