Ömer Coşkun'un eşi ve kızı mirasını istemedi
Geçen yıl böbrek yetmezliği sonucu hayatını kaybeden Dr. Ömer Coşkun'dan (48) geriye kalan ‘miras', tartışma konusu oldu. Coşkun'un eşi ve bir kızı mahkemeden reddi miras kararı alırken, diğer bir kızı babasının yasal mirasçısı olduğu yönünde karar aldı. Coşkun'un eşi ve kızının reddi miras talep etmelerinin gerisinde ise, Coşkun'dan geride kalan yüklü borç, şirketlerin içinin boşaltılması ve hukuki ihtilaflar yer aldı. Coşkun'un başka kişiler üzerinde kurduğu şirketlerin içinin ise boşaltıldığı
SAHİBİ olduğu ve uydu üzerinde yayın yapan TV kanalları
üzerinden bitkisel ilaçların satışı ile adından söz ettiren Dr.
Coşkun geçen yıl 26 Şubat günü vefat etti. Coşkun'dan geriye,
kendisi ile birlikte şirketlerinde çalışan, eşi Mine Coşkun (47)
ile iki kızı kaldı. Coşkun'un vefatından bir ay sonra, 27 Mart
günü, eşi Mine ve kızı Fatma Nur Coşkun (26), reddi miras talebi
ile Bakırköy 1. Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açtı. Anne-kızı, Ömer
Coşkun'dan geriye kalan mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini
belirtti. Mahkeme 13 Nisan günü, anne-kızın davasını kabul ederek
Ömer Coşkun'dan kalan mirası reddettiklerini hüküm altına aldı. Bu
karar bir gün sonra kesinleşti.
KIZI: 'BABAMIN MİRASINI KABUL EDİYORUM'
Coşkun'un ikinci kızı Sümeyra Coşkun (25) ise, annesi ve kardeşi
için verilen reddi miras kararının kesinleştiği gün Bakırköy 5.
Sulh Hukuk Mahkemesine başvurdu. Sümeyra Coşkun, babasının yasal
mirasçısı olduğunun tespitini talep etti. Mahkeme, dava
başvurusundan 1 hafta sonra karar verdi. Mahkeme, Ömer Coşkun'dan
geriye kalan mirasın 1 olarak kabul edildiğini bu payın da kızı
Sümeyra Coşkun'a ait olduğuna hükmetti. Coşkun, yasal mirasçılık
belgesini aldı.
Kızı Fatma Nur, eşi Mine ile ikinci kızı Sümeyra Coşkun, geçen
yılki cenaze törenine katıldı.
MİLYONLARCA LİRALIK BORÇ
Mine Coşkun ve kızının reddi miras talebinde bulunmasının gerisinde
ise, geride kalan yüklü borç, batık haldeki şirketler, ve devam
eden hukuki ihtilafların olduğu öğrenildi. Coşkun'un yayın yapan
televizyonları ve kontrolündeki şirketlerin kamuya yüklü miktarda
borcu olduğu belirlendi. Rakam kesin olmamakla birlikte, borç
miktarı 20 milyon lirayı aşıyor. Ömer Coşkun adına kayıtlı
gayrimenkullerin ise 2 milyon TL değerinde olduğu belirtiliyor. Söz
konusu gayrimenkuller ise vefatından sonra satılarak tedavi
masrafları karşılandı ve bazı borçları kapatıldı.
'DEPOLAR YAĞMALANDI'
Ömer Coşkun'un vefatı sonrası, sahibi olduğu şirketlerin
depolarındaki ürünler, 30 kadar araç ve TV şirketlerindeki
ekipmanların ise yağmalandığı öne sürülüyor. Söz konusu malların,
Ömer Coşkun'un yanında çalışan kişilerin kurduğu şirketlere
aktarıldığı iddia edildi. Bu konuda, savcılığa sunulan savunma
dilekçesine göre, dolandırıcılık yapmakla suçlanan isimler arasında
Abdullah D., Mustafa E. yer aldı.
MUHASEBECİSİ DAVA AÇTI
Öte yandan, Coşkun'un hayatta olduğu süreçte şirketlerinde
muhasebeci olarak çalışan Yakup G.'nin savcılık başvurusu sonrası
Mine Coşkun hakkında, 'Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma'
suçundan dava açıldı. Dava dosyasına göre Coşkun, G.'nin yetkilisi
olduğu şirketin banka hesabına gelen 2.3 milyon lirayı çekmesine
karşın muhasebeye teslim etmediği öne sürülüyor.
BENİ VE KIZLARIMI TEHDİT EDİYORLAR
Mine Coşkun ise, hakkındaki suçlamayı kabul etmeyerek davacı olan
ve tanık olarak gösterilen kişilerden bazılarını, sahibi oldukları
şirketlerin çalışanı olduklarını belirterek “Haksız ve hukuka
aykırı menfaat temin etmek istiyorlar” dedi. Coşkun ayrıca, eşinin
vefatı sonrası kızları ve kendisinin bu kişilerin tehditlerine
maruz kaldıklarını öne sürdü. Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesinde
açılan davanın ilk duruşması Aralık ayı başında yapılacak.