O paranın yüzde 60'ı eriyebilir!
Bir yıllık çalışma karşılığında bir brüt ücret üzerinden hesaplanan kıdem tazminatı sistemi değiştirilerek, fon sistemiyle yarım maaşa dönülmesi planlanıyor. Aradaki farkın ise fonda toplanan paranın getirisiyle kapatılacağı söyleniyordu. Ancak Ankara'da masaya yatırılan fon sistemi senaryolarında çalışanların kıdem tazminatı yüzde 60 oranında eriyor.
Milliyet yazarı Cem Kılınç kıdem tazminatında korkutan
senaryoları yazdı. İşte o yazı;
Başbakan Davutoğlu'nun açıkladığı paket sonrası dikkatler yeniden
kıdem tazminatına çevrildi. Daha önce işçi tarafı kıdem tazminatı
konusunda yaşanacak en ufak bir hak kaybını genel grev nedeni
olarak sayacağını açık açık ifade etmiş ve kıdem tazminatı fonu
uygulamasını ancak hak kaybı olmaması halinde tartışabileceğini
belirtmişti. Genel grev çalışma hayatının ahengini bozacak
nitelikte çok büyük bir tehdit. Diğer yandan, işveren tarafı da
şimdiki uygulamanın değişmesinin potansiyel sonuçları üzerinden
değerlendirmelerde bulunarak kıdem tazminatı fonunu koşulsuz
desteklemiyor. Çünkü işveren tarafının da kıdem tazminatı fonu
konusunda tereddütleri var.
İşçi fon istemiyor İşçi tarafı kıdem tazminatı konusundaki kırmızı
çizgisini, her 1 yıllık kıdem karşılığı 1 aylık brüt ücret olarak
belirlemiş durumda. Bunun altında bir kıdem tazminatını öngören
herhangi bir yeniliği hiçbir şekilde tartışmayacağını ifade
ediyor.
İşveren tarafının kıdem tazminatı fonu konusundaki en önemli
itirazı, kıdem tazminatı fonuna her ay prim ödemek. Şu anki
uygulamada kıdem tazminatı, işçinin kıdem tazminatını hak edecek
şekilde işten ayrılması halinde ödeniyor. Ayrıca kıdem tazminatının
taksitle ödenmesi de mümkün. Fon hayata geçtiğinde bütün işçiler
için her ay fona prim ödenmesi gerekecek. Dolayısıyla işverenlerin
maliyetleri artacak. Diğer yandan, işverenler kıdem tazminatı fonu
hayata geçerse kıdem tazminatı tavanı kalkacağı için maliyetlerinin
artacağından şikayet ediyor.
Şu an tazminatın üst sınırı 3.541 TL. Yani, işçinin ücreti brüt
5.000 TL olsa bile bir yıllık çalışması karşılığı eline geçebilecek
kıdem tazminatı en fazla 3.541 TL olabiliyor. Fon hayata geçerse
kıdem tazminatı tavanı uygulaması son bulacağı için işverenlerin
maliyetinin daha da artması sözkonusu olacak.
Peki fon ne getiriyor?
Kıdem tazminatı fonu, her bir çalışan için bireysel olarak işleyen
bir fon olacak. Yani, işveren çalıştırdığı her bir işçi için o
işçinin adına açılmış fona her ay belirli bir oranda prim
yatıracak. Bu primler, Emeklilik Gözetim Merkezi tarafından
denetlenecek ve yönetilecek fonda birikecek. İşveren, Emeklilik
Gözetim Merkezi aracılığıyla primlerin yönetileceği şirketi
seçebilecek. Bu sayede, kıdem tazminatının biriktiği şirket
aracılığıyla işçiler adına biriken tutarlar yatırıma
yönlendirilebilecek.
1 yıla 1 maaş hayal olabilir
Tasarı Ankara'da planlanan şekliyle yasalaşırsa işçiler, işten
ayrılma nedenleri ne olursa olsun emekli olduklarında kıdem
tazminatlarını alabilecek. Şu anda işçilerin en fazla yüzde 10'u
kıdem tazminatından yararlanabiliyor.
Yeni düzenlemeyle tüm çalışanların bu haktan yararlanacağı
hesaplanıyor. Bununla birlikte 1 yıla 1 aylık maaş şeklinde ödenen
kıdem tazminatında 1 yıla yarım maaş ödenmesi senaryosu ağırlık
kazanıyor. Burada yaşanacak kaybın ise havuzda toplanan paranın
nemasıyla kapatılacağı hesaplanıyor. Bu düşünülerek yapılan
senaryolar ise bu hesabın mevcut ekonomik koşullarda pek de mümkün
olmadığını ortaya koyuyor.
Ankara'da üzerinde çalışılan ve yazımızda da yer alan iki farklı
senaryoya göre işçinin tazminat miktarı açısından kayıp yaşaması
sözkonusu olacak. İşçi tarafının şiddetle karşı çıktığı nokta işte
burası.
Peki avantajı ne? Kıdem tazminatı fonu hayata geçerse işçilerin en
önemli avantajı işten ayrılma nedenleri ne olursa olsun kıdem
tazminatı hakkını kaybetmemeleri olacak. Yani, işinden ayrılan
işçinin kıdem tazminatını kaybetme endişesi ortadan kalkacak.
Ayrıca, işçi kıdem tazminatını alabilmek için işverenle de temas
etmeyecek. Doğrudan fon yönetimindeki şirketle muhatap olacak
işçinin bu nedenle yaşayacağı mağduriyet ortadan kalkmış
olacak.
15 yıl 3.600 gün ile yarı yarıya tazminat - Kıdem tazminatı fonu
tasarısında yer alan hak kazanma koşullarına göre fonda biriken
tazminatı ilk kez alacak kişiler 15 yıl ve 3.600 gün prim ödeme
şartını doldurmaları halinde tazminatın yarısını alabilecekler.
- Konut edinecek kişilere de fon hesabında biriken tutarın yarısı
ödenecek.
- Fondaki parasını ikinci ve sonraki seferlerde kullanmak
isteyenler için bir önceki kullanımdan sonra 1.800 gün prim ödeme
şartı aranacak. - Emekli olan, 5 yıl süreyle fondaki hesabına prim
yatırılmayan kişiler ise fondaki hesaplarında biriken tutarın
tamamını alabilecek. İşçinin ölümü halinde geride kalanlar da fonda
biriken paranın tamamını alabilecek.
- Kıdem tazminatını hak etmeyi sağlayacak belgeyi fonun biriktiği
şirkete sunan işçinin tazminatı 15 gün içinde kendisine ödenecek.
Bu sayede, bugünkü uygulamada işçilerin önemli sorunlarından bir
tanesi de çözüme kavuşmuş olacak. Hâlihazırda işçiler kıdem
tazminatlarını hak ettiklerinde işverenler bunu ödemekte yavaş
davranıyorlar. Diğer yandan, işverenin iflası gibi durumlarda
işçinin kıdem tazminatını alabilmesi çoğu kez mümkün olmuyor.
Dolayısıyla, bu gibi durumlar yaşanmadan ödemenin yapılacak olması
işçilerin lehine bir uygulama olacak.
İŞVEREN AVANTAJI
Kıdem fonuna yatır 'işsizliği' az öde Kıdem tazminatı fonunun
hayata geçmesi halinde işverenler için her ay düzenli olarak prim
ödeme yükümlülüğü sözkonusu olacak. Fakat taslaktaki hüküm
doğrultusunda işverenin ödeyeceği işsizlik sigortası fonu priminin
azaltılması planlanıyor. İşverenin ödediği işsizlik sigortası
priminin yüzde 1'den binde 6'ya çekilmesi öngörülüyor. Böylelikle
işverenler açısından maliyet artışının kontrol altında tutulması
hedefleniyor.
Kıdem tazminatının fona dönüşmesinde işverenler açısından en önemli
dezavantaj, özellikle üst düzey çalışanları işyerinde tutmak
olacak. Çünkü işçiler işten ayrılmaları halinde kıdem
tazminatlarını yakmayacakları için en düşük bir ücret artışı
halinde bile işlerini değiştirmeyi düşünmeye başlayacaklar.
Çalışma barışına dikkat! İşçi tarafı kıdem tazminatının fona
dönüştürülmesi konusundaki tavrını çok net bir şekilde ortaya
koydu. İşveren tarafında ise henüz net bir görüş yok. Bazı
işverenler zaten kıdem tazminatı ödemelerini çok sınırlı sayıda
işçi için yaptığından ek bir maliyet çıkacağını düşünüyorlar.
Bazıları ise ani bir maliyet kalemi olarak çıkacak bir tazminat
yerine her ay belirli oranda prim ödemeyi daha makul buluyor.
İşveren tarafı açısından konunun tıkandığı yer, çıkacak yeni
maliyetin miktarı.
Bütün bu nedenler dolayısıyla kıdem tazminatı fonu konusunda sosyal
tarafların mutabakatı sağlanmadan yeni bir adım atılmaması ve hak
kaybı doğuracak bir düzenlemeye imza atılmaması gerekiyor. Aksi
takdirde çalışma barışının kalıcı olarak bozulması sözkonusu
olacaktır. Bununla birlikte, seçim öncesi çalışma hayatının çok
kritik bir konusu olan kıdem tazminatına ilişkin bir adım
atılmasının çok da mümkün olmadığını da söylemek gerekiyor.
Yüzde 60 hak kaybı
SENARYO 1 - İşverenlerin havuza yüzde 4 prim ödediği, reel faiz
getirisinin de yüzde 5 olduğu senaryoda 15 yıl sonunda işçinin
eline geçecek kıdem tazminatı miktarı 9 maaşa denk geliyor.
- Halbuki şu anda 15 yıl karşılığında 9 değil 15 aylık brüt maaş
alınabiliyor. Üstelik reel faizin yüzde 3 olması halinde çalışanlar
sadece 8 aylık ücretin karşılığını alacak.
- Yani, işçiler bugünkü uygulamaya göre iyi senaryoda yüzde 60,
kötü senaryoda yüzde 50'ye yakın kayıp yaşayacak.
- Bu senaryo adına örnek vermek gerekirse, şu an 2 bin TL brüt
ücreti olan işçinin 15 yıl çalışması karşılığı alacağı kıdem
tazminatı tutarı 30 bin TL.
- Yeni dönemde ise eline geçecek rakam en iyi ihtimalle 18 bin TL,
en kötü ihtimalle 16 bin TL olacak.
SENARYO 2 - İşveren tarafından fona ödenecek prim oranının yüzde 5,
reel faizin yüzde 5 olması halinde 15 yıl karşılığında 12; reel
faizin yüzde 3 olması halinde ise 10 aylık ücret tutarında kıdem
tazminatının alınması mümkün olacak.
Yani, prim oranı yüzde 4 yerine yüzde 5 olursa; işçinin kaybı yüzde
22 ila yüzde 33 arasında değişecek.
- Bu senaryoda da yine 2 bin TL brüt ücreti olan çalışanın 15 yıl
sonunda alacağı tazminat miktarı 30 bin TL yerine 20 bin TL ile 24
bin TL arasında olacak.