MHP lideri Bahçeli'den seçim tahmini
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmelerine ilişkin, "Bugüne kadar 5 defa bir araya geldik. Saat 16.00'da 40 ya da 50 dakika ama bazı konularda kararlar alındıktan sonra bizden uygulamada hata olmaz. Sayın Cumhurbaşkanından da...Cumhurbaşkanı ile bizler arasındaki bu 5 diyalog dahi yaklaşmayı ve kanka olmayı gerektirdi. Şu an kanka halindeyiz." dedi. Bahçeli ayrıca, Cumhur İttifakı'nın mahalli idareler seçimleri sonrasında i
Bahçeli, Habertürk TV, Show TV ve Bloomberg HT ortak yayınında
soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
MHP ve AK Parti arasında devam eden Cumhur İttifakı'nın gidiş
hattından memnun olup olmadığının sorulması üzerine Bahçeli, Cumhur
İttifakı'nın 15 Temmuz gecesinde ruhen kurulduğunu, 7 Ağustos'ta
Yenikapı ruhuyla adım atıldığını, 16 Nisan halk oylaması ile
birlikte tamamen bir anlayış birliği içerisinde vücut bulduğunu, 24
Haziran seçimlerinde ise yasal bir zemin içerisinde geliştiğini
söyledi.
Cumhur İttifakı ve ittifakı oluşturan siyasal kurumların
birbirlerine karşı saygılı ve uyumlu çalışma alışkanlığını kazanmış
bir yapı ile yoluna devam ettiğine dikkati çeken Bahçeli, "Cumhur
İttifakı'nın 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve Meclis genel
seçimlerdeki birlikteliği ve karşılıklı uyumlu çalışmaları buraya
da yansımıştır. Şu an için Cumhur İttifakı sağlıklıdır, kararlıdır,
uyumludur. Küçük, büyük hiçbir sorunla da karşı karşıya
bulunmamaktadır. 31 Mart akşamı da bunun sonucunu göreceğiz." diye
konuştu.
"Cumhurbaşkanı ile 5 defa görüştük"
Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın içeriğine de değinerek, 30
büyükşehirde bir uzlaşma, 51 ilde ise partilerin tamamen kendi
adayları ile çıkma prensibi konusunda anlaşıldığını, Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan'ın Osmaniye'de aday çıkarmayacakları yönündeki
açıklamasının ardından kendilerinin de Rize'de aday çıkarmama
kararı aldıklarını aktardı.
"AK Parti ve MHP arasında bir alınganlık oluyor mu?" şeklindeki
soru üzerine Bahçeli, tabanda ve partiler arasında bazen de
milletvekilleri arasında anlaşmazlık olabileceğini ancak bunların
diyalogla çözülebildiğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ittifak kapsamında
yaptıkları görüşmelere ilişkin de bilgi veren Bahçeli, şöyle devam
etti: "Çok sık da görüşmüyoruz...Çok nadir bazen tebrikler
sebebiyle oluyor. Esasen karşılıklı bir randevu talebi doğuyor.
Bizden ziyade Sayın Cumhurbaşkanı görüşme isteğini bildiriyor. Biz
de 'görüşebiliriz' diyoruz. Bugüne kadar 5 defa bir araya geldik.
Saat 16.00'da 40 ya da 50 dakika ama bazı konularda kararlar
alındıktan sonra bizden uygulamada hata olmaz. Sayın
Cumhurbaşkanından da...Cumhurbaşkanı ile bizler arasındaki bu 5
diyalog dahi yaklaşmayı ve kanka olmayı gerektirdi. Şu an kanka
halindeyiz."
"Cumhur İttifakı'nın sonuç alacağı kanaatindeyim"
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nde anayasal bir değişikliğe
ihtiyaç olup olmadığı konusunda ise Bahçeli, şu aşamada değişikliğe
ihtiyaç görünmediğini çünkü yeni bir uygulama ve sistemin yeni bir
yapılandırmayı da beraberinde getirdiğini, bunun da zaman aldığını
söyledi. Uygulamayı sabırla takip edeceklerini vurgulayan Bahçeli,
"Çok aşırı derece eleştirilerle yapıyı zorlamakta veya çalışamaz
hale getirmekte doğru değil. Böyle bir ortamda bir de mahalli
idareler seçimleri çıktı. Bu mahalli idareler seçimlerinin
sonuçları 24 Haziran seçimlerinde oluşmuş olan Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi'nin kökleşmesi, kalıcı hale gelmesi, istikrarlı bir
çalışma ortamının yaratılmasında fayda getirecektir. 31 Mart akşamı
hayırlı bir sonuç çıkarsa, önlerinde 4,5 yıl bir süre var. Çok
büyük olaylar olmazsa birçok şey yapabilirler." değerlendirmesinde
bulundu.
Devlet kadrolarında MHP kökenli yöneticilere yer verildiği
iddialarının hatırlatılmasına Devlet Bahçeli, şu karşılığı verdi:
"Bunların ne kadarı gerçek ne kadarı değil. Eğer bilmesi gereken
birisi varsa, partiyi çok yakınen tanıyan, 50 yılını bu partinin
içerisinde geçiren, kimin kim olduğunu, büyük ölçüde bilen birisi
olarak bizim bugünkü hükümetin içerisinde böyle bir talebimiz
olmamıştır. Herhangi bir beklentiyle de bunu yapmamışızdır. Bu
kadar kadromuzun da yönetimde olduğuna ihtimal vermiyorum. Çünkü
yok. Tercih edenler varsa bize de haber versinler, biz de bilelim.
Ehliyet, liyakat ve gayreti kendisinde görüyorsanız gelin
değerlendirin. CHP'den, başkalarından da alın değerlendirin.
HDP'nin dışında kimi istiyorsanız alın değerlendirin." Bahçeli,
Cumhur İttifakı'nda başarı hedefinin ne olduğunun sorulması
üzerine, Cumhur İttifakı olarak yola çıkıldığını, iyi günde de kötü
günde de beraber olmak gerektiğini söyledi.
"Cumhur İttifakı'nın sonuç alacağı kanaatindeyim" diyen Bahçeli,
Cumhur İttifakı'ndan oluşan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin
21. yüzyılda 2023'te 100'ncü yıl dönümünü kutlayacak bir iktidar
olduğunun altını çizdi. Bu iktidarın devamında fayda olacağına
işaret eden Bahçeli, "Belediye seçimlerinde 10 tane belediye
kaybettik, 10 tane kazandılar diyerek böyle bir ittifak bozulamaz.
Bugünkü iktidara biz 100'ncü yılı hayata geçirebilecek olan bir
iktidar gözüyle bakıyoruz. İnşallah bu hedeften sapmadan devam
ederler. Lider bir ülke olarak Cumhuriyetin 100'ncü yıl dönümüne
hazırlanmamız lazım." dedi.
"Seçimlerde yüzde 52'nin altına düşmemek gerekir"
Cumhur İttifakı'nın MHP teşkilatları tarafından benimsenip
benimsenmediği konusuna değinen Bahçeli, ilk başlangıçta çok iyi
anlaşılmadığı için birçok dış faktörlerin siyasi bölünmelerden MHP
üzerinde oyun kurmak isteyenlerin etkisiyle bazı yanlış
anlaşılmaların olduğunu, zaman içerisinde ise anlaşıldığını dile
getirdi.
"Zillet İttifakı" diye nitelendirdiği oluşumun aldığı şeklin daha
iyi görülmesi üzerine Cumhur İttifakı'nın daha anlamlı olmaya
başladığını belirten Bahçeli, "Şu an için camiamızda büyük bir
sıkıntı görünmüyor." ifadesini kullandı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, teşkilatlara gönderdiği provokasyon
uyarısının da hatırlatılması üzerine şunları kaydetti: "AK Parti ve
MHP, Cumhur İttifakı'na dayalı mahalli idareler seçimlerini
oluştururken her iki partiden de bir yetkili görevlendirmek
suretiyle bu çalışmaları düzenlediler. Sonunda Cumhur İttifakı ana
prensipleri itibarıyla kabul edilince o zaman bu ittifakın ne
olduğu, nasıl davranılması gerektiği, mitingler olursa nasıl olması
gerektiği, bütün bunlar bir prensibe bağlandı. Şimdi bu prensibi
aşmamak lazım. İzmir'de ben konuşma için kürsüye çıktığımda bozkurt
işareti yapmadım. Elimi salladım. Orada bir tane MHP'li bayrak
göremezsiniz çünkü o protokolde bunlar yok. Arkadaşlarımıza diyoruz
ki bazen hırslanıp, heveslenip, havaya girip birtakım şeyleri
bozmayın. Bu bizim için önemlidir. Cumhur İttifakı içerisinde
dayanışma içerisinde olalım ve beraber sonuç alalım.
Cumhur İttifakı'nda mutlak surette mahalli idareler seçimlerinde,
24 Haziran seçimlerinde alınmış olan oyun üzerinde bir sonuçla
başarı sağlamak durumundayız. Bu mecburiyettir.
Şimdi seçimlerde yüzde 52'nin altına düşmemek lazım. Onun üzerinde
bir değere ulaşmanın çabası içerisinde olmalıyız. Ne kadar yüzde
52'nin üzerinde tutarsak o zaman Cumhurbaşkanlığı Hükümet
Sistemi'nin daha meşruiyeti üzerinde herhangi bir tartışmanın söz
konusu olmayacağı bir ortam doğar. Türkiye rahatlar." "Ekonomik
saldırılar, etnik ve mezhebi provokasyonlar milli güvenliğimize
yönelik her türlü tertip ve komplo milli bekamız için risk ve
tehlikelidir." ifadesinin anımsatılarak, "Bazı duyumlar, istihbarat
bilgileri mi geliyor?" sorusu üzerine Bahçeli, analiz yaptıklarını,
bunların duyumla alakası olmadığını söyledi. Bahçeli, "Söylemlere,
çalışmalara bakıyoruz. Bazı konularda bazı partilerin olağanüstü
çabasıyla oralardaki gösterilerine, konuşmalarına bakıyoruz.
Bunların hepsinden geçmişte de belli birikim ve tecrübeye
sahipseniz bir sonuç elde etmek mümkün olabiliyor. O konuda da
olmadan uyarıyoruz. Beka meselesinin aslı budur." diye konuştu.
Türkiye'de son günlerde beka tanımayan unsurların ve siyasilerin
çıktığını ifade eden Bahçeli, "Bekasız bir ülke olur mu? Bekanın
yok farz edildiği bir yer olabilir mi?" sorusunu yöneltti.
"Eğer bu hedeflediğiniz yüzde 52 olmaz, yüzde 50'nin altına düşerse
erken seçim Türkiye'nin gündemine gelir mi?" sorusuna Bahçeli,
"Gelmemesi lazım. Bizim açımızdan da gelmez." yanıtını verdi.
"Siz gündeme getirir misiniz?" sorusuna ise Bahçeli, "Hayır
getirmeyiz. Cumhur İttifakı'nın mahalli idareler seçimleri
sonrasında benim inancım odur ki daha yüksek oranda olacaktır.
Yüzde 52'nin üzerinde olacaktır." karşılığını verdi.
Bazı çevrelerin bunu tartıştığına dikkati çeken Bahçeli, şöyle
devem etti: "Bunları duyup cevap vermemezlik de olmaz. Ben de
diyorum ki, hiç canınızı sıkmayın, sonuç ne olursa olsun 24 Haziran
seçimlerinde oluşmuş olan yapıyı Cumhur İttifakı anlayışıyla
desteklediğimize göre, bundan sonra da Cumhuriyetin 100. yıl
dönümünde de bu kararlılığımız devam edecektir. 'Onun için fazla
kendinizi yıpratmayın.' diyoruz. 'Bizi caydıramazsınız, bizi Cumhur
İttifakı ruhundan koparamazsınız' demek istiyoruz." Bahçeli, "Beka
tartışması seçmende bir karşılık buldu mu?" sorusu üzerine,
"Kesinlikle. Bu milletin ana yapısında bu vardır tarihi süreçten
bugüne kadar. Bu devlete, bu millete zarar verecek her konuyu beka
meselesi olarak algılar. Şimdi de bu anlatılıyor, yaşıyor, görüyor.
Birtakım olaylar yaşanıyor. Bütün bunların hepsini dikkate
aldığınız vakit bu millet saf değil, bu millet bilgisiz değil. Bu
millet yüksek bir sağduyuya sahip. Hissediş gücü vardır bu
milletin." ifadelerini kullandı.
"Kürtçe konuşan kardeşlerimizin alayının oyuna talibiz"
Terör konusuna değinen Bahçeli, dağda erimiş olan bir PKK'yı
şehirde güçlü hale getirebilecek ifadelerin yanlış olduğunu
vurgulayarak, beka meselesinin şakasının olmayacağını söyledi.
Kamuoyunda "Efendim HDP'den vazgeçemeyiz. Bunlar şu kadar oya sahip
olan Kürtlerin partisidir." yönündeki ifadeleri anımsatan Bahçeli,
"Kürtlerin partisiyse MHP'de Kürtçe konuşan kardeşlerimi nereye
koyacaksınız?" diye sordu.
"Siz o oylara talip misiniz?" sorusu üzerine Bahçeli, "Tabi
efendim, Kürtçe konuşan kardeşlerimizin alayının oyuna talibiz.
Çünkü onlar bizim kardeşimiz. Onların içerisinde HDP'li çok az
sayıda insan vardır. Meclis'teki yapıyı görüyorsunuz? Kürt kökenli
milletvekilleriyle diğerlerini mukayese ettiğinizde her partide
var." dedi.
"Seçimde Doğu ve Güneydoğu'da kayyum öncesi oylar alınırsa nasıl
bir durum söz konusu olacak?" sorusu üzerine Bahçeli, şunları
söyledi: "Kayyum öncesindeki oy alınırsa ve kayyum öncesindeki gibi
belediyecilik yapılır, hendekler, tüneller kazılır, imkanlar PKK'ya
aktarılırsa yeniden kayyum tayin edilmesi lazımdır. Bunun tavizi
olmaz Bu kadar açık söylüyorum. Bunun demokrasiyle de alakası yok,
oylarla da alakası yok. Oyların Güneydoğu Anadolu'da hangi
şartlarda, nasıl verildiği de bellidir. Bütün bunları dikkate
aldığınız takdirde tekrar onların da bu hataya düşmemeleri lazım."
"Doğu ve Güneydoğu'da daha farklı bir sonuç bekliyor musunuz?"
sorusuna Bahçeli, "İnşallah öyle olacak. Öyle gözüküyor." yanıtını
verdi.
FETÖ ile mücadeleye ilişkin bir soru üzerine Devlet Bahçeli,
mücadelenin devam ettiğini ve her gün FETÖ ile ilişkisi olan
insanların yakalandığını vurgulayarak, "Demek ki bir şeyler var.
Bizim bilgimiz olmasa da devletin kaynakları bunlara vakıf gibi
gözüküyor. Gereğini de yapmaya çalışıyor." ifadesini kullandı.
"MHP'dekileri biliyoruz"
Bahçeli, örgütün siyasi ayağıyla ilgili mücadeleye yönelik bir soru
üzerine ise örgütün aralarında TSK, eğitim, basın ve medya, yargı
ve siyasetin de bulunduğu 8 ayağı olduğunu belirterek, şu
değerlendirmede bulundu: "Yurtta Sulh Konseyi olduğunu
söylüyorsunuz. Askeri ayağı zaten sekiz ayağının ilki. TSK'nin
içerisine sızmışlar. Şimdi yavaş yavaş ayıklanıyor. Diğerleri
nerede? Vatandaş bunu soruyor. Bu bulunmadıktan sonra yani
siyaseten devlet yapılanması içerisinde veya siyasi partilerden
Silahlı Kuvvetler'deki, yargıdaki, emniyetteki, iş hayatındaki
ayıklanma gibi yapılmazsa o zaman 15 Temmuz'u bir başka dönemde bir
başka şekliyle de anlamak mümkün olabilir. Geçmişte olduğu gibi."
"Siyasi ayağı derken kimi kastediyorsunuz?" sorusuna Bahçeli,
"MHP'dekileri biliyoruz. Tahmin ediyoruz. Nasıl ilişkiler
içerisinde nasıl güçlü yapılara kavuştuklarını da hissediyoruz."
karşılığını verdi.
"Ayrılmış olanlar mı, şu anda olanlar mı?" sorusu üzerine MHP Genel
Başkanı Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ayrılmış da olsa her
günde değişiyor bunlar. Şimdi böyle bir süreç yaşadık 2015'ten
sonra. Bir olağanüstü kongre talebi oldu. Bu olağanüstü kongrede
hangi hakim kime, ne yardım yapmışsa şu an FETÖ'cülükten içeride.
Bunlar durup dururken bir partinin olağanüstü kongresine bu kadar
yakın alakayı niye gösteriyor? Bunların içerisinde kimler var?
Bunları bugünkü yapı içerisinde çıkartamıyorlar ise MHP'nin bir
yetki kazanması halinde bunların hepsini çıkartır gereğini yaparız.
Yani şimdi kalkıyorlar bazıları başka şeyler de söylüyorlar. Ben o
polemiğe girmiyorum ama 'çaycısı, çorbacısı' filan diyorlar. Şimdi
çaycısı, çorbacısı var da Amerika'ya kaçan bilim insanı nerede?
Siyasiler nerede? Bürokratlar nerede? Bu Abant toplantılarında
yıllardır toplanıp önemli bildiriler sunanlar nerede? Bunlar şimdi
ne yapıyorlar? Zannediyorum FETÖ ile olan mücadelede devlet bütün
bilgilere vakıf oluyor ve yavaş yavaş da bunların üzerine
gidiyor.
Bunları 'şudur, budur' diyerek, biz başkasını siyaseten suçlama
gibi bir duruma düşmeyiz. Devletin elindeki bilgiler ne ise
savcısı, hakimi, emniyet gücü kimler ise bunu çıkartmasını
istiyoruz." Bahçeli, "Sizin elinizde bilgiler, belgeler, isimler
var mı? Devletle paylaştınız mı?" sorusu üzerine, "Paylaşmadık. Biz
devlete böyle bir ispiyonculuk yapmayız." dedi.
"İsimler var mı?" yönündeki soruyu da Bahçeli, "Olmaz olur mu.
FETÖ'ye yakınlıkları, uzaklıkları, FETÖ'yü bir zamanlar
sevdiklerine dair şahit olduklarımız var. Ama bir sevgiyi nasıl
ispat edeceksiniz? Birisi Pensilvanya'da birisi Ankara'da arada
uçurumlar var. Bu nasıl sevgidir. Bunu nasıl ispat edeceğiz?"
şeklinde cevapladı.
"Bize göre bekadır"
Vatandaşın gündeminin birinci derecede geçim olduğuna dikkati çeken
Bahçeli, ancak bu konuların istismar edilmesi, başka türlü alanlara
çekilmesinin doğru olmadığını söyledi.
Bekanın önemini yineleyen Devlet Bahçeli, "(Önceliği hangisine
vereceksiniz) dediğinizde, bize göre bekadır. Beka yok ise
domatesin fiyatı ne olursa olsun. Şimdi domatesi turfanda yiyor
herkes. Yarın mayıs ayının sonuna doğru normal döneme girecek. Hiç
şahit olmadık mı Mersin'de, Antalya'da domatesleri yola döktüler.
Salça yapmaları için herkese bedava dağıttılar. Domatesin fiyatı
bugün...Bunu Türkiye'nin iç ve dış tehdit unsuru haline
dönüştürmenin ne faydası var, onu anlatmaya çalışıyoruz. Yoksa
vatandaşımızın yemesine, içmesine karışmıyoruz. Her gün bunları
konuşup, 'bulamıyorlar' diye tahrik etmenin manası yok. Bulduğu gün
ne yapacaksın?" değerlendirmesini yaptı.
"Ekonomik olarak nasıl bir süreçten geçiyoruz. Bu seçim sonucuna
yansıyacak mı?" sorusu üzerine Bahçeli, yansımamasının mümkün
olmadığını kaydederek, bu konularda seçmenin zaman zaman kendi
şartlarını öne çıkararak, "daha iyi yaşamak istiyorum. Bugünkü yapı
bana bunu vermiyor" diyerek birtakım davranışlar içerisine
girebileceğine dikkati çekti.
31 Mart'taki seçimlere katılımın biraz daha yüksek olacağı kanaati
bulunduğunu belirten Bahçeli, öyle olmasını arzuladığını
söyledi.
CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mansur Yavaş'a
yönelik iddiaları değerlendiren Bahçeli, olayın hem hukuki hem de
siyasi boyutu olduğuna işaret etti.
Mansur Yavaş hakkındaki tartışmaların çok farklı boyutlara
ulaştığına dikkati çeken Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sayın
Kılıçdaroğlu'nun 'Bu şahıs artık Türkiye markası haline geldi'
sözü, yarın mahkemelerde veya başka şekilde nasıl bir marka olacak?
Sonuca tam erişmemişseniz veya kanaatler farklılaşmışsa, böyle bir
olaydan dolayı 'vergi ödemedi', 'şunu yaptı bunu yaptı' gibi birçok
şeyler varken, siz bunu marka diye takdim ediyorsunuz. Bunun
markası olur mu? Böyle bir olayın marka olarak takdimi ne kadar
yanlış. Kötünün markası olur mu? Şimdi böyle bir siyasi boyutta
siyaseti kirletmemek, siyaset yapanları birtakım sıkıntılara,
anlaşmazlıklara sokmamak için ben diyorum ki 'adaylıktan çekilin'
veya Kemal Kılıçdaroğlu madem ki siz bunu çok arzuladınız. Böyle
bilgiler de var. Bazı sorular cevap buldu, bulmadı gibi
tartışılıyor. O zaman Türkiye'yi rahatlatın, partinizi rahatlatın.
Seçimleri rahatlatın." Mevcut şartların Mansur Yavaş'ın adaylıktan
çekilmesi gerektirdiğini vurgulayan Bahçeli, "Bazı konuşmalar,
şahitler var. Televizyonlarda saatlerce tartışanlar oldu.
Hukukçular tartışıyor. Kimisi mağdur görüyor, kimisi masum, kimisi
bilmem ne görüyor. Bütün bunlarla Türkiye'yi bir seçime
taşıyorsunuz. Ankara gibi bir başkentin belediye başkan adayı bu
şekilde tartışılarak seçime girmemelidir. Girecekse, hukuken gereği
yapılacak demektir. O zaman birçok şey kendiliğinden düzelecektir.
Tavsiyem budur. Kabul ederler, etmezler." diye konuştu.
"Oyum Binali Yıldırım'a olur"
İstanbul'da Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu arasındaki yarışı
nasıl gördüğü konusunda ise Bahçeli, şu değerlendirmeyi yaptı:
"Küskünlükle siyaset olmaz. İstanbul'u yönetmeye talip iki kişi
var. Yolda karşılaştıklarında kaldırım değiştirecek halleri yok.
Hal hatır soracaklar, çalışmalarında başarı dileyecekler. Bu
insanlık görevidir. Sayın Binali Yıldırım Bey'in yüksek bir
tecrübesi var. Her aşamada var.
Ben İstanbul'da oy kullanmış olsam, oyum Binali Yıldırım'a olur.
Cumhur İttifakı'ndan dolayı değil. Oradaki bilgiler ışığında,
projelendirmelerin bugünü ve yarını hakkındaki birtakım
gerçekleşmeler hakkında. İstanbul'da yaşamanın güzelliğini talip
olmak açısından oyumu vermek. Tecrübesi ve yaptıkları var. Nerede
ne yapılacağını, kaç liraya yapılacağını biliyor." Bahçeli, Ekrem
İmamoğlu'nun da biraz heyecanlı olduğunu ve bir şeyler yapma arzusu
taşıdığını belirterek, "Oda güzel bir şey. Bugün olmazsa yarın
nasip olur." dedi.
"Bütün siyasi partiler uzlaşırsa iyi bir yasa çıkar"
Seçim anketleri konusundaki görüşünün ne olduğunun sorulması
üzerine Bahçeli, bunu yasal bir zemini bulunmadığını vurgulayarak,
dün domates fiyatlarının belirlenmesindeki faaliyetleri yapanların
şimdi ise toplumdaki seçmen iradesinin faaliyetine yöneldiğini
söyledi.
Bahçeli, "MHP'nin teşkilat yapısına bakıldığında üzüm salkımı gibi
sallasanız yere düşenleri topladığınız zaman yine yüzde 2'yi geçer.
MHP'yi yüzde 2 diye nitelendirip, sabahtan akşama kadar bunu tekrar
etmenin bir manası yok. O sebepten dolayı biz kamuoyu araştırması
yaptırmıyoruz. Yapılmış olanlar bize ulaştığında da şöyle bir
kapağına bakıyoruz, orada yine belli şeyler var. MHP'de yüzde 3-4
'malum' diyoruz. Bazı seçimler oldu, 'MHP yüzde 8'i geçemez'
deniliyor, bir bakıyoruz yüzde 8'de kalıyoruz." ifadesini
kullandı.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya'nın bu konuda bir kanun
teklifi verdiğini hatırlatan Bahçeli, "Bütün siyasi partiler
uzlaşırsa iyi bir yasa çıkar. İkinci el arabaların ekspertiz raporu
isteniyor. Kamuoyu araştırması yapanlardan da bir ekspertiz raporu
istensin. Bunlar kimdir?" dedi.
"Bu hataya düşmemelerini tavsiye ediyorum"
31 Mart'tan sonra yeni partilerin kurulacağı iddialarının
hatırlatılması üzerine ise Bahçeli, "Bir yeni parti oluşumuyla
ilgili yine sözler dolaşıyor. Bunların bazıları da işte partiler
arasında konuşuluyor. Ben bu hataya düşmemelerini tavsiye ediyorum.
Yazık etmesinler. Kendi partilerine, orada belli görevler
üstlenmiş, sorumluluklar taşımış ve artık dava insanı kavramı
içerisinde beraber olan insanların bir kırgınlığı, küskünlüğü
sebebiyle bir başka olayın içerisine girmemesi lazım." açıklamasını
yaptı.
"Davutoğlu, Gül, Babacan'ın ya da solda başka isimlerin parti
kuracağını düşünüyor musunuz?" sorusuna Bahçeli, şu yanıtı verdi:
"Böyle bir faaliyetin olduğu çok sık konuşuluyor. Bize de ulaşıyor
bunlar. 'Toplantılar yapılıyor' deniliyor. 'Seçim öncesi olsa daha
mı iyi olur, seçim sonrası olsa daha mı iyi olur' gibi
tartışılıyor. Şimdi böyle bir tartışmaya vesile olan insanlar hele
hele o partide bakanlık yapmış, parti yönetiminde bulunmuş, genel
başkanlı yardımcılığı yapmış veya Cumhurbaşkanlığı yapmış olan
insanların, seçime giren ve iktidarda olan ve Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi'ni hayata geçirmede belli bir adım atan bir partiye
herhangi bir soru işareti bırakmayacak tarzda bir değerlendirmede
bulunmaları lazım. Diyecekler ki, 'bizim böyle bir niyetimiz yok.
Biz AKP ile beraberiz, biz MHP ile beraberiz, biz CHP ile
beraberiz.' Hangi partide kim varsa demeleri lazım.
Seçime 8 gün kala oy sapması yapacak, birtakım gölgeler bırakacak,
siyaseti lekeleyecek davranışlara gerek yoktur düşüncesindeyim.
Onun için vazgeçsinler. Bunlar AKP içerisindeyse tabi bize düşmez
ama ben Recep Tayyip Erdoğan Beyi yalnız bırakabilecek bir hataya
düşmemelerini tavsiye ederim." - Kararsız oylar Bahçeli,
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'yi iki partili bir
sisteme götüreceği" ifadelerine yönelik de birçok batı ülkesinde
olduğu gibi Türkiye'de de bunun olabileceğini söyledi.
"Bu MHP'yi nasıl etkiler?" sorusuna Bahçeli, "MHP bir dava, fikir
partisi. Biz etkilenmeyiz. Biz yolumuza devam ederiz. Düşe kalka
devam ederiz." yanıtını verdi.
Devlet Bahçeli, kararsız oyların partilere dağılımına ilişkin
rakamları anımsatarak, "Yüzde 3'ü AKP'ye, yüzde 4'ü CHP'ye, yüzde
0,5'i bize veriyor. Şimdi kararsız oyları nasıl dağıtıyorsun, adam
kararsız. Kamuoyu araştırma kuruluşlarının yanlışı burada.
Kararsızları niçin dağıtıyorsun. Ölçün nedir? Kimi kapatmak
istiyorsun? Aradaki farkı ortadan kaldırmak için kararsızları bu
manada niye kullanıyorsun? Onlara niye hakaret ediyorsun? O iradeye
niye ambargo koyuyorsun?" diye konuştu.
Yeni Zelanda'daki terör saldırısını "vahşi bir olay" olarak
niteleyen Bahçeli, şöyle devam etti: "Bir sapık, bir manyak, bir
cani olayı değil. Oradaki mesaj silahın üzerinde var. Bütün
bunların hepsine bakarsanız bu işin arkasında İslam düşmanlığı
yapan ve Batı'da kaynağını bulan birtakım zihniyetler, birtakım
anlayışlar var. Bunu ihmal etmemek lazımdır. İslam karşıtı bir
projeymiş gibi takdim edip, İslam'ı yok etmek gibi konularda
bunlara yardımcı olabilecek bir anlayışı da kabul etmemek lazım." -
İdam tartışmaları İdam tartışmalarına değinen Bahçeli, idamın
kaldırılmasının büyük bir hata olduğunun altını çizerek, "İdamın
kaldırılması konusunda bazı AB ile olan ilişkiler çerçevesinde 6.
protokolü Türkiye'ye imzalattılar. İdamı getirmeyecek noktalara
doğru götürdüler. O sebepten dolayı Türkiye'nin bir irade ortaya
koyması lazım. Bu iradenin bütün partilerce benimsenmesi lazım ve
6. protokolü de değiştirebilecek bir anlayışla uluslararası
ilişkilerde bunu değerlendirmesi lazım. Bu AKP'nin, MHP'nin
meselesi değil, parlamentoda bulunan partilerin meselesidir."
değerlendirmesinde bulundu.
"Müşterek bir çözüm bulmaya gidilebilir"
"Af ile ilgili ihtiyaç kalktı mı?" sorusu üzerine Bahçeli, MHP
Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız'ın bu konuda Meclis'e sunduğu
teklife işaret ederek, "Bugünkü şartlar içerisinde Meclis'ten nasıl
çıkar onu bilemiyoruz." dedi.
Aftan ziyade "ceza indirimi" diye nitelendirdiklerini belirten
Bahçeli, çıkartmak için gayret gösterdiklerini dile getirdi.
Bahçeli, büyük beklenti oluştuğunun belirtilmesi üzerine de, "Tabi.
Cezaevi şartları çok iyi değil. Ama bizde rafta bir şey beklemez."
karşılığını verdi.
Emeklilikte yaşa takılanların mitinginin hatırlatılması üzerine
Bahçeli, şunları söyledi: "Bizim gündemimizde, parti programımızda
vardır. Meclis'te de verilmiş bir yasamız vardır. Bir tarafta gıda
fiyatları şöyle oldu, dış ödemeler böyle oldu şurası böyledir
ekonomik rakamları kötümser şekilde tatbik edeceksiniz, sonra da
diyeceksiniz ki, 'emeklilikte yaşa takılanlar, bunu çıkarmamız
lazımdır.' Vatadaşı meydana çağıracaksınız, sonra da bunları
istismar edeceksiniz. Seçim arifesinde bunu istismar etmeye gerek
yok. Seçimden sonra eğer Türkiye'nin ekonomik şartlarını da
olgunlaştırarak müşterek bir çözüm bulmaya gidilebilir. Diyorlar ki
'biz bir şey verdik AKP, MHP reddettiler.' Türkiye'de şimdi siyaset
yalan rüzgarı oynuyor. Bu kadar olmaz olmamalı. Seçimden sonra
gündeme getirilebilir. Ama Türkiye'nin ekonomik şartları bu
yükümlülüğü taşıyabilecek bir konumdaysa olur. Sadece vaatle 3, 5
tane oy almak için bu konuyu gündeme taşıyıp, Türkiye'yi sıkıntıya
koymak da doğru değil. " - "Galatasaray ile Beşiktaş kendini
toparlayabilir" "Yakın zamanda Galatasaray Fenerbahçe derbisi var.
Bir öngörünüz var mı?" sorusuna Bahçeli, "Karışmıyorum. Çünkü ben
Beşiktaşlıyım." yanıtını verdi.
"Başakşehir şu an önde görünüyor. Şampiyonla ilgili bir tahmininiz
var mı?" sorusu üzerine de Bahçeli, "Daha bir kaç hafta devam
edecek. Başakşehir'de güzel bir kulüp oldu ama Galatasaray ile
Beşiktaş kendini toparlayabilir." dedi.
Bahçeli, "Eşkiya Hükümdar Olmaz" dizisini izlediğini belirterek,
dizideki oyunculara ilişkin, "Kişilendirmeler fevkalade. Bu kadar
role adapte olmuş, o rolü taşıyan insan kolay bulunamaz." ifadesini
kullandı.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, ayrıca Adanalı olduğu için "Bir zamanlar
Çukurova" dizisini de takip ettiğini kaydetti.