"Kışladan çıkmayın" emrini 4,5 saat sonra göndermiş
FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında tutuklanan, darbecilerin hazırladığı sözde atama listesinde de "Diyarbakır sıkıyönetim komutanı" gösterilen, TSK'dan ihraç edilen 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Yılmaz'ın, 15 Temmuz gecesi hazırladığı "Kışladan çıkmayın" emrini darbe teşebbüsünden 4,5 saat sonra birliklere gönderdiği ortaya çıktı
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin
soruşturmada tutuklanan ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) ihraç
edilen 7. Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz'ın, darbe
girişiminin gerçekleştiği gece hazırladığı yazılı emri, darbe
teşebbüsünü öğrendikten 4,5 saat sonra birliklere gönderdiği
belirlendi.
FETÖ'nün darbe girişimiyle ilgili soruşturma kapsamında 27
Temmuz'da tutuklanan ve adı darbecilerin hazırladığı sözde atama
listesinde "Diyarbakır sıkıyönetim komutanı" olarak geçen
Yılmaz'ın, 15 Temmuz gecesi darbe girişimini öğrendikten 4,5 sonra
birliklere yazılı emir gönderdiği mahkeme tutanaklarına
yansıdı.
Yılmaz, mahkemedeki ifadesinde, darbe teşebbüsünü kızından
telefonda öğrendiğini, televizyonu açtığında İstanbul'da olaylar
olduğunu gördüğünü savundu.
"Olaylar saat 22.00 sıralarında oldu. Atatürk Havalimanı'ndaki olay
22.15'te gerçekleşti. Başbakan Binali Yıldırım, televizyona
çıktığında da saatler 23.00'ü gösteriyordu. Ben de bunun üzerine
kışladaki emniyeti artırmak yönünde emir verdim. 22.45 civarında bu
emri verdim. Dolayısıyla 23.00'te Sayın Başbakanımız açıklama
yapmadan ben Diyarbakır Garnizonu için hiçbir arkadaşın kışlaları
terk etmemesi konusunda emir verdim." ifadelerini kullanan Yılmaz,
bunların belgelerle sabit olduğunu öne sürdü.
"Saat 02.30 itibarıyla yazılı emri her tarafa yayınladım"
Yılmaz, darbeci askerlerin Meclisi bombaladığı saatlerde 7. Kolordu
Komutanlığına bağlı tüm birliklerde hakimiyet sağladıklarını ileri
sürerek, şunları kaydetti:
"O hain alçaklar yüce Meclise bombayı 02.30'da attılar. Biz o saat
itibarıyla bütün kolordu bölgesinde duruma tamamen hakim olmuş,
hiçbir hareket yaptırmamıştık. Ayrıca, benim emrimde olmamasına
rağmen özel kuvvetlerin de oraya gitmelerini engelleyecek şekilde
görüştükten sonra yanlış harekette bulunmalarını engelledim. Saat
01.05 civarında yazılı emir hazırlanmasını emretmiştim. Bu sırada,
02.20 sıralarında daha önce gelmesini emrettiğim kolordu adli
müşaviri geldi. O saat itibarıyla yazılı emri hazırlayarak bana
getirdiler.
Yazılı emri okudum. Saat 02.30 itibarıyla, yani taarruz
helikopterinin alçakça Meclisi bombaladıkları saatten önce yazılı
emri her tarafa yayınladım. Bu emrin 02.39'da bütün birlikler
tarafından alındığını da belgelerle teyit ettim. Darbeyi yapmak
değil, bilakis Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bekasını sağlamak
için darbeyi önleyen bir kişiyim."
Sözde "atama listesi"
Yılmaz, darbecilerin hazırladığı sözde atama listesinde "Diyarbakır
sıkıyönetim komutanı" olarak gösterilmesine ilişkin ise bu konuda
bilgisinin olmadığını savundu.
Bunun resmi kanalla gelen bir yazı olmadığını belirten Yılmaz,
listeye ilişkin, "Ne olduğu belli olmayan ahlaksız heriflerin
yazdığı bir yazıdır. 'Darbe başarılı olursa bize uyarsa uyar,
uymazsa enterne ederiz.' diye düşünerek yazmış olabilirler. Bir
ihtimal de darbe başarısız olursa bana bu çamuru bulaştırmaktı."
ifadelerini kullandı.
FETÖ'nün şifresi iddiası
FETÖ'nün şifre amaçlı kullandığı öne sürülen bir dolarlardan
bulundurduğu iddiasını reddeden Yılmaz, şunları belirtti:
"Evimde dolar, sterlin ve avro vardı. Herhangi bir dış göreve
gittiğimizde yabancı para bulundururuz. Yanlış hatırlamıyorsam
dolar olarak bir 100 dolar, bir 5 dolar, iki de bir dolar vardı.
Sterlin ve avro evdeydi. Evde eşim ve çocuklarım olmadığı için
arkadaşlara, 'Burada mı kalsın?' diye sordum. Onlar da, 'Para lazım
olur, üzerinizde kalsın.' dediler. 'Sayarlar, tespit ederler, geri
teslim ederler.' diye söylediler. Bu paraları bizzat üstüme alarak
geldim. Böyle bir şifre olsa paraları yok edebilirdim."
Sanık avukatının savunması
Sanık avukatı Gürkal Aydoğan da mahkeme tutanaklarına yansıyan
savunmasında, müvekkiline savcılıkta, "Darbe girişimini
öğrendiğiniz saatten, darbeye karşı olduğunuz açıklaması yaptığınız
saate kadar neden açık bir şekilde, erken bir vakitte açıklama
yapmadınız?" sorusunun yöneltildiğini belirterek, müvekkilinin
mahkemeye çıkarılmasının nedeninin de bu durum olduğunu öne
sürdü.
Aydoğan, şunları ifade etti:
"Yani savcılık, müvekkilimin bu işin içinde olduğunu, darbenin
başarısız olduğunu öğrendiği zaman hemen televizyona çıktığını,
'Darbeye karşıyız, kimse uymasın, kimse kışlasını terk etmesin.'
diye beyanatta bulunduğundan şüphelenmektedir ama emirlere
bakıldığı zaman, en başından beri Diyarbakır, Batman, Şanlıurfa ve
Mardin'de hiçbir birlikte saat 23.00 itibarıyla hiçbir askerini,
hiçbir aracını dışarı çıkarmayarak zaten buna karşı çıkmış ve sözlü
emir vermiştir.
Sözlü emir ile bu emrin yazılı emre dönüştürülmesi arasında
ortalama 1 saat 20 dakikalık fark var. Zaten, 'Bu emri yazılı hale
getirin.' diyor ancak adli müşavirin gecikmesi yüzünden bu emir geç
yayınlanıyor. Zaten bütün ayrıntıları saat saat müvekkilim
anlattı."
Korgeneral Yılmaz, Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken
Tedbirler ile Bazı Kurum ve Kuruluşlara Dair Düzenleme Yapılması
Hakkında Kararname ile TSK'dan ihraç edilmişti.