HDP'den DHKP-C tepkisi!
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun miting meydanında HDP binalarına yapılan saldırıyı DHKP-C'li teröristin yaptığını açıklaması, HDP cephesinde inandırıcı bulunmadı.
HDP Mersin Milletvekili adayı Dengir Mir Mehmet Fırat,
DHKP-C'nin devletin istihbarat birimlerinin kontrolünde olduğunu
belirterek, "Saldırı bize göre hâlâ meçhul" dedi. HDP Grup
Başkanvekili İdris Baluken ise Davutoğlu'nun açıklamasının
ciddiyetten ve sonuç almaktan uzak olduğunu belirterek, "Arka
plandaki güç AKP olduğu için dikkatleri farklı yerlere çekecekler"
dedi.
Adana ve Mersin'de HDP binalarına yönelik zaman ayarlı bombalı
saldırı failinin DHKP-C'li olduğunun açıklamasına ilişkin olarak
Fırat, "DHKP-C'nin çıkacağını biliyordum" dedi. Fırat, DHKP-C'nin
devletin istihbarat birimlerinin kontrolünde olan bir örgüt
olduğunu belirterek, "Bu bilinmeyen bir şey değil. Bu konuda uzman
olan kişilerin yazdıkları kitaplara bakılarsa nerenin kontrolünde
olduğu aşağı yukarı bilinir" dedi. HDP'ye yönelik 60'ın üzerinde
saldırı olduğunu kaydeden Fırat, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin
Demirtaş'ın kapısına dayananların sonradan polis olduğunun
anlaşıldığını belirterek, "Bu olayları kimse mazur göstermeye
çalışmasın. Kurumların seçim güvenliğini sağlamak devletin ve
hükümetin görevi. Bu mazaret olamaz" diye konuştu.
Saldırı hâlâ meçhul HDP'ye yönelik saldırıların devam ettiğini
söyleyen Fırat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet
Davutoğlu, Başbakan yardımcılarının meydanlar ve ekranlarda
durmadan HDP'yi hedef olarak gösterdiğini ifade ederek, "Ondan
sonra da şu örgüttendir bu örgüttendir demek çok inandırıcı
olmuyor" dedi. Bombalı saldırılarla ilgili görüntülerin polisin
elinde olduğunu kaydeden Fırat, "Saldırı bize göre hala meçhul"
diye konuştu.
Cumhurbaşkanı için güven oylamasıdır
Fırat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın meydan konuşmalarını,
"Bir parti genel başkanı gibi siyaset yapıyor" sözleri ile
eleştirerek, "Her konuşmasında muhalefet partilerini suçluyor. O
zaman bana göre şu sonuç çıkacaktır. Ak Parti yüzde 52'nin altında
oy alırsa Cumhurbaşkanı'nın inanılırlığı sorgulanacaktır. Kendisi
şu an siyaset yapıyor. Bu seçim aynı zamanda Erdoğan'ın güven
oylamasıdır. Yüzde 52'den düşük oy çıkarsa halkın güvenirliğini
kaybettiğinden dolayı tahmin ediyorum istifa eder. Kendisi
meydanlarda liderlere 'partiniz başarılı olmazsa istifa eder
misiniz' diye soruyordu. Kendisi için de aynı şeyi düşünüyordur
umarım" dedi.
Algıyı değiştiriyor
Baluken de Ak Parti'nin suç üstü yakalandığını belirterek,
hükümetin HDP'yi zorla oy istiyorlar suçlaması yaptığını, ancak son
saldırılarla birlikte bu suçlamanın altında kaldığını ifade etti.
Baluken, önceki gün HPG adına sahte bir belgeyle dikkatleri farklı
bir yöne çekmek isteyen hükümetin şimdi HDP'ye yapılan saldırıyı
DHKP-C'yle ilişkilendirmek istediğine dikkat çekti. Baluken,
DHKP-C'nin saldırıyla ilgili bağlantısı olmadığını kendi internet
sitesi üzerinden açıkladığını ifade etti.
İnandırıcı değil
Baluken, bugüne kadar HDP'ye yapılan hiçbir saldırıyla ilgili etkin
bir soruşturma yürütülmediğini belirterek, "Başbakan'ın yaptığı
açıklamalar ciddiyetten uzak ve sonuç almaktan uzaktır. Saldırının
faillerinin yakalanması ve adalet önüne çıkarılmasını ve arka
plandaki güçlerin teşhir edilmesini bekliyoruz. Ancak arka plandaki
güç AKP olduğu için bu konuda sürekli olarak dikkatleri başka yöne
çekmeye çalışacaklar" diye konuştu. Baluken, bombalı saldırıyı
DHKP-C'nin yaptığı açıklamasını hiç inandırıcı bulmadıklarını ifade
etti.
Halkı tehdit ediyor
Baluken, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın HDP seçmenini, "HDP
barajı geçerse, süreç diye bir şey kalmaz" diyerek tehdit ettiğine
dikkati çekti. Akdoğan'ın Dolmabahçe görüşmesiyle ilgili yaptığı
açıklamaların baştan sona tamamen çarpıtılmış bilgilerden
oluştuğunu, seçmeni tehdit eden açıklamasının ise acizliğin dışa
vurumu olduğunu söyledi. Baluken, "Belli ki HDP'nin barajı aştığını
net bir şekilde görüyor" diye konuştu. Akdoğan'ın son bir çaba
içerisinde bulunarak korku üzerinden halkı çözüm süreciyle ilgili
tehdit ederek HDP'ye oy vermemeye kanalize etmeye çalıştığını
söyleyen Baluken, şunları kaydetti.
"Akdoğan şunu bilsin ki; kendisi bu tarz ciddiyetten uzak
açıklamalar yaptığı süreçte HDP'nin oyu her geçen gün artıyor.
Onların samimiyetsizliği teşhir olduğu sürece bütün Türkiye
halkları onların gerçek yüzünü görüyor. Çözüm sürecinin
toplumsallaşmasından AKP'nin artık kaçış şansı yok. Bunu da 7
Haziran akşamı hep beraber göreceğiz. HDP'nin barajı aşması çözüm
sürecini değil AKP'yi bitirecek. Akdoğan ve diğer AKP'li
yetkililerin yalanları tamamen sona erecek."