"Gel, Trabzon'daki vatandaşı ikna et.."
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan Malatya'da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Akdoğan, burada, KCK'nın Türkiye'ye karşı silahlı mücadeleyi bırakmayı hedefleyen kongreyi toplamayı gündemlerinden çıkardıkları yönündeki açıklamasını değerlendirdi, şunları söyledi:
” Yine Kandil'den bir tanesi konuşmuş (Bese Hozat), diyor ki
'Biz kongre toplayacaktık silah bırakmak için ama hükümet gereken
adımları atmıyor. Anayasayı da değiştirmedi, toplamıyoruz
kongreyi.' Yani Nisan- Mayıs'ta kongre toplayacaktı bu arada nasıl
anayasa değişecek? Meclis kapalı. Böyle bir kandırmaca var mı?
Seçimden önce meclis kapalıyken nasıl anayasa değişecekti? Bu
anayasayı millet değiştirecek, milletin mutabakatıyla
değiştirilecek. Yani senin elinde silah var, 'onu yap, bunu yap',
böyle bir süreç değildir çözüm süreci. Senin tehdit ve
şantajlarınla yürüyen bir süreç değil. Bu iktidar, millet ne derse
onu yapar. Milletin kabul etmeyeceği hiçbir adım atmaz.
GEL KENDİN İKNA ET
Gel kendin ikna et Türkiye toplumu burada duruyor. Muğla'daki
Trabzon'daki insanı, gel kendin çaba göster. Ben senin örgütsel
hedeflerini gerçekleştirme memuru muyum? Bizim çözüm sürecinden
anladığımız; Bütün vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin
gelişmesidir. İnsanca bir yaşama kavuşmasıdır. Yoksa örgütlerin
amaçlarını hayata geçirme süreci değil bu. Böyle bir şey olabilir
mi? Sen öldürmek ve ölmek üzerinden bir yöntemi hala savunuyorsun.
Bu ışık ve karanlık gibidir. Demokrasi ışıktır, aydınlıktır, terör
ise karanlıktır. Bir yerde aydınlık varsa orada artık karanlık
yoktur. Demokrasi varsa silah olmaz, silah kabul edilemez. Bu bir
meydan okumadır, bu bir tehtitdir. Sen hem tehdidi devam
ettireceksin, hem öbür taraftan senin uzantıların demokrasi
havarisi gibi pozlara girecek.”