Erken seçim için sürpriz tarih
Milliyet yazarı Serpil Çevikcan bugün köşesinde ilginç bir iddiaya yer verdi. Çevikcan, erken seçim için konuşulanın aksine Kasım'da değil Mart'ta olabileceğini söyledi.
İşte o yazı:
7 Haziran seçimlerinin ardından oluşan parlamento tablosunun
dayattığı koalisyon arayışlarında tablo iç açıcı değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan hükümeti kurma görevini aldıktan sonra
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na giden Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun
koalisyon kurma konusundaki çabaları, CHP kanadında da samimi
bulunmasına karşılık, iki parti arasındaki temel uyuşmazlık
noktaları erken seçimi artık kaçınılmaz kılıyor.
Toplumsal kutuplaşmayı büyük ölçüde giderecek en geniş tabanlı
hükümet formülü konusunda umutlar tükenmiş görünüyor.
CHP ile yürütülen koalisyon görüşmelerinin sonucunu tarif eden
Başbakan Davutoğlu'na yakın bir kaynağın şu değerlendirmesi her
şeyi özetliyor:
“İki parti arasında ontolojik olarak zaten var olan büyük farklar,
görüşmeler çok iyi niyetli biçimde yürütülse de masada temel
meseleler konusunda iyice belirginleşti. Bu noktada, Ak Parti - CHP
koalisyonu bütün iyi niyetli çabalara rağmen çok zor
görünüyor.”
Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesi
Gelinen noktada, Başbakan Davutoğlu ile CHP lideri Kemal
Kılıçdaroğlu'nun nihai görüşme için bir araya gelmesi bekleniyor.
Bu görüşmenin ne zaman yapılacağı konusunda çok sayıda spekülasyon
var.
Bugün sona erecek Yüksek Askeri Şura toplantısının hemen ardından
ya da Davutoğlu'nun Ak Parti'nin yetkili kurullarıyla bir araya
gelmesinden sonra Kılıçdaroğlu'yla görüşeceği yönünde bilgiler
var.
Kesin olan, bu nihai görüşmenin yapılacak olması.
Muhtemelen haftasonuna kadar görüşmenin gerçekleşmesine tanık
olacağız. Bu durumun tek istisnası, Davutoğlu'nun Ak Parti'nin
yetkili organlarını haftabaşında toplaması ve görüşmenin önümüzdeki
hafta salı gününe sarkması olabilir.
Edindiğimiz bilgiler, Davutoğlu'nun bu görüşmeden sonra, çabalara
rağmen CHP ile koalisyon kurulamayacağının anlaşıldığını bir basın
toplantısıyla kamuoyuna duyuracağı yönünde.
Davutoğlu'nun, bu açıklamadan sonra ise daralan takvime rağmen
koalisyona değil, seçime sıcak baktığını her fırsatta dile getiren
MHP'ye de gideceği belirtiliyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugüne kadar yansıttığı
tavrından bağımsız olarak, MHP ile yapılması öngörülen görüşme yine
de kritik bir öneme sahip.Her ne kadar yarım saat sonra düzeltilmiş
olsa da MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın'ın “Koalisyon
kurulamaz ve eğer 15 Kasım'da seçim kararı alınırsa bu seçime
götürecek bir Ak Parti azınlık hükümetini destekleyebiliriz”
sözleri bir gelecek projeksiyonunu gösteriyor.
Mart seçimi
Başbakanlık ve Ak Parti cephesinden gelen bilgiler, ülkenin
Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından seçime götürülmesi alternatifinin
özellikle son dönemde PKK terörü ve çözüm süreci bağlamında yaşanan
gelişmeler çerçevesinde seçenek dışı kaldığını gösteriyor.
Cumhurbaşkanı'nın seçim kararı alması demek, bir geçici hükümet
kurulması, bu hükümete Ak Parti, CHP, MHP ve HDP'nin belli
oranlarda üye vermesi anlamına geliyor.
Bu durumda, iplerin tamamen koptuğu HDP'den 3 ya da 4 ismin ülkeyi
seçime götürecek hükümette bakanlık koltuğuna oturması söz konusu
olacak ki yaşanan gelişmeler ve reel politik bunun çok mümkün
olmadığını gösteriyor.
Bu durumda 7 Haziran'da seçim sonuçları belli olduğu dakikadan
itibaren hep yüzde 51 ihtimal olarak gündemde olan Ak Parti azınlık
hükümetiyle ya da mevcut hükümetle erken seçime gitme seçeneği söz
konusu olacak.
Anayasaya göre hükümetin 45 günlük sürede kurulamaması ve
Cumhurbaşkanı'nın seçim kararı alması durumunda, seçimin Kasım
ayında yapılması gerekiyor.
Ancak hükümet cephesinde, bu takvimin işletilmesi yerine mevcut
hükümet ya da bir azınlık hükümetiyle parlamentodan erken seçim
kararı çıkartılması formülü üzerinde duruluyor.
Bu durumda seçimin Kasım ayında yapılmasının şart olmayacağı Mart
ya da Nisan'da seçime gidilebileceği konuşuluyor. Kasım kadar yakın
bir tarihte seçime gidilmesinin içinden geçilen dönem de
düşünüldüğünde uygun olmayacağı ifade ediliyor.
PKK ile mücadele, iç güvenlik harekatları ve koalisyon unsurlarının
da katılımıyla Suriye sınırında yürütülen operasyonlar
düşünüldüğünde, ülkenin hemen tekrar seçim atmosferine sokulmasının
sakıncaları üzerinde duruluyor.
Partilerle uzlaşılabilir
Yapılan değerlendirmelerde, seçim tarihi konusunda 3 partiyle de
varılacak uzlaşma çerçevesinde başta seçim barajının düşürülmesi
olmak üzere, temel bazı konularda uzlaşma arayışına girileceği de
kaydediliyor. Bu noktada, Ak Parti açısından güvenlik riski bulunan
yerlerde seçmenlerin kent merkezlerine taşınarak oy kullanmasının
sağlanmasına yönelik bir değişiklik yapılabilmesi de önem
taşıyor.
Ancak bu konuda HDP ile uzlaşmak zor gözüküyor.