'Barzani, PKK destekli darbeye hazırlık yapıyor'
Güvenlik Uzmanı Mete Yarar 'Fırat Kalkanı' operasyonunu tüm yönleriyle Habertürk TV'de Veyis Ateş'e değerlendirdi.
Güvenlik Uzmanı Mete Yarar, Habertürk TV'de Veyis Ateş'in
sunduğu "Akılda kalanlar" programına katıldı.
Cerablus'a yapılan 'Fırat Kalkanı Operasyonu'nun detaylarını
anlatan Yarar, Suriye politikası ve gündemle ilgili dikkat çekici
ifadeler kullandı.
İşte Mete Yarar'ın açıklamaları;
"Hangi oeprasyona giderseniz gidin tugay sizi bandoyla uğurlar.
Helalleşerek gidilen bir şey olduğu için bu bir uğurlamadır. Bu
birliğin diğer arkadaşları tarafından gönderilmesidir. Türkiye
içinde operasyona gidenler de böyle uğurlanır. Burası sınırdaki
birliğin garajından çıkıyorlar, birazdan da Cerablus tarafına
geçecekler. Buradaki şu ruh hali bizim için önemli. O coşku,
insanların gözlerindeki nur. Bu görüntü benim için çok önemli.
Sefere gidiyorsunuz. Sefere gidenler böyle uğurlanır"
"BİR ORDUYU AYAĞA KALDIRMAK İSTİYORSANIZ..."
"Paraşütle atlayan askerin ilk paraşütü açılmaz, yedek paraşütü
açılır da yere inerse, hemen yeniden paraşütle atlatırlar. Yoksa
bir daha atlamaya cesaret edemez. Bir orduyu ayağa kaldırmak
istiyorsanız çok daha güç bir görev vereceksiniz. Ordular
kendilerini böyle ispatlar. Kışlaya çekerek değil. Bugün
yaşattıkları onurlar ve duruşlar, orduya vatandaşın bakışını da
değiştirecek. Cuntacılar yüzünden zedelenmiş duvarlar yeniden
onarılacak. Bir ordu kendisine verilen görevi ifa ede ede güveni
kazanır."
"Bu ülke zaten zor şartlardan geçiyor. Birçok şeyle uğraşıyor. Ama
bunu da yapaken hata yapabilirsiniz. Cuntacıların içinde
barındırması da hatadır. TSK'nın bunu bertaraf edemesi de hatadır.
Ancak bu harekat TSK'nın yeniden ayağa kalkış hareketidir"
"CERABLUS'A ER VE ERBAŞLAR GİTMEDİ DİYE BİLİYORUM"
"Artık Türkiye'de operasyon görevlerine gönderilenlerin hepsi
profesyonel askerler. Karşıya geçen ekiplerin tamamına yakını uzman
personel astsubay, subaylardan oluşan ekiplerden oluşuyor. Er ve
erbaş karşıya geçirilmedi diye biliyorum. Bu fark etmez. Görev
yaptığımda hoşuma giden en çok şey, askere kına yakılarak
getirilmesi. Çocuklar askere o kadar temiz duygularla geliyor ki.
Komutanı ya çok daha güzel duygularla geri gönderir, ya da acemi
birliğinde hata yaparak yollar. Er ve erbaşlar çok daha motive
geliyorlar askere. Onlar hayatlarında bu günü yaşamak için
gelmişlerdir."
"Profesyoneller için bu işe hazırlığı profesyonelliğinden gelir.
Onu motive etmezsin. Emir alır ve icra eder. Görev verilirken
görevi icra etme sırasında ne kadar fedakarlık yapacağının
motivasyonu farklıdır. Silah arkadaşın yaralandı. Onu çekmek için
yanına gitme motivasyonu başkadır. Onu vermek için ekstra çaba
sarfedersin o da zamanla olur."
"ONU KURTARMAK İÇİN 2 ŞEHİT DAHA VERDİK"
"Ordu içindeki motivasyon anlatmak için bir örnek vereyim. İkiyaka
bölgesinde operasyonlar başlamıştı. Askerler oraya gittiler özel
kuvvet taburlarıyla birlikte. O kadar kötü bir araziydi ki yaşanan
yer. Operasyonda üst teğmenimiz yaralandı. Yaralandıktan sonra
yüksek bir yerden aşağı düştü. Düştüğü yer çok yüksekti. Ama ona
ulaşmak için onun geçtiği rotadan geçmek zorundasınız. Orası hakim
tepe ve orada teröristler var. Her taraf kayalık. Şunu kimse
düşünmedi, zaten ağır yaralandı, bir de aşağı düştü acaba öldü mü
ölmedi mi düşünülmedi. Sırf ona ulaşmak için 2 şehit daha verildi,
8 adam daha yaralandı. Ona ulaşmak, ona dokunmak isteği başka bir
bakış açısıdır. Bunu sağlamak için beraber çalışmak lazım. O gün
olmaz. Çalışa, çalışa olur. Bir kez gitmezsen kimse sana
gelmeyecektir. Seni ayakta tutan şey ne olursa olsun arkadaşlarının
sana geleceğidir. Seninle çok ortak arkadaşımız var. Birçok hikaye
dinledin. Hiç içerisinde bırakmak var mı? Bir kişi için saatlerce
çatışan insanları bilirsiniz. O ruh da sabah çıkarken hadi aslanım
diyerek gazlanarak yapılacak bir şey değil. Profesyonel birlikte
iyi bir birlikse, iyi bir komutan varsa o arkadaşlık vardır. Ekstra
konuşma yapmana gerek kalmaz"
"BİR SENE BOYUNCA KAFAMIZI KALDIRTMADILAR"
"Suriye'ye operasyon 25 Temmuz 2015'te yapılacaktı. Bayram öncesi
sınıra yığınak yaptık. Bayram bitecek, Türkiye'nin savunduğu bir
bölgenin oluşturulması gibi bir durum vardı. 24 Temmuz'da Suruç'ta
bomba patladı. IŞİD yaptı denilen saldırı, IŞİD üstlenmedi.
Sonrasında Diyarbakır'da uyuyan iki polisin şehit edilmesi, PKK'nın
hendek siyasetine girmesi ve 1 sene boyunca devletin bütün
birlikleri angaje olduğu bir senelik uğraş. Tam kafanı
kaldırıyorsun Rus uçağının düşürülmesi. Bunların her biri aynı anda
oldu. Bütün komando tugayları bu operasyona dahil oldu. Bütün
birliklerin bu haldeyken Suriye'ye girebilir misin? 1 sene boyunca
bize kafamızı kaldırtmadılar"
"BİR İNSAN IŞİD'E YARDIM ETMEK İSTEYİP AYNI ANDA TEMİZLEMEK İSTER
Mİ?"
"İlk konu güvenli bölgeydi. 98 kilometre beni bu adamla komşu
yapıyorsunuz. Bırakın ben temizleyeceğim. Ne bırakıyorlar
temizletiyorlar, girmiyorsunuz IŞİD'le iş birliği yapıyorsun
diyorlar. İkide bir Kilis'e atılan roketler. Suriye'ye geçişleri
durdurmuyorsun diyorlar. Türkiye o zaman bırakın IŞİD
bulundurmayayım kimse karşıya geçmesin dedi. Kimse buna müsade etti
mi? Türkiye'nin insanına anlatamadığımız konu buydu. IŞİD'i
temizlemek istiyoruz, rapor yapıyorsunuz, kişilerin suçlandığı konu
IŞİD'e yardım ediyorsunuz. Bir insan IŞİD'e yardım etmek isteyip
aynı anda temizlemek ister mi? Bu tezatı kimse sormadı"
"IŞİD'E KARŞI OPERASYONLARIN KONTROLÜ DARBECİ SEMİH TERZİ
YAPIYORDU"
"Türkiye IŞİD'le örtülü şekilde mücadele ediyordu. Bayrak
göstermediği için açıklanmıyordu. Bazı şeyler deşifre olduğunda
insanların canını da yakarsın. Türkiye'ye atılan roketleri
engellemeye çalışan birçok faaliyet vardı. Bu da devletin ilgili
birimleri tarafından icra ediliyordu. Burada karşılaşan sorunlardan
bir tanesi o dönemde bu işi bir süredir yöneten kişi darbede
cuntacı olan Semih Terzi'dir. Kontrolünü o yapıyordu."
"VALİ'NİN 'HERKES ABDEST ALSIN' SÖZLERİNİN ASLI..."
"Biz şöyle bir tabir kullanıyorduk. Kilis'e roketler atıldı. Veya
Kilis'e roket düştü. O zaman Kilis'e roket düşmüyor, roket
atıyorlar demiştim. Kilis diye bir yer yok. Burası Türkiye
Cumhuriyeti vatan toprağı. Bu lafı söyleyenlerden nefret ediyorum
dedim. Kilis'e niye roket atılsın kardeşim. Roketlerin atılmasının
iki sebebi vardı. İç siyasete malzeme yapmak. Türkiye Cumhuriyet
topraklarını koruyamıyor diyorlardı. O günlerde yazılan çizilenlere
baktığında karalama kampanyası vardı. Teknik olarak söylediklerinin
içinde kelime hatası olabilir. Karşıdan atılan roketlerin
sorumluluğu validen soruldu. Vali bundan sorumlu mu olacak yani.
Kilis'i ziyaret ettim. Top atılan yerlere baktım. Vali ile de
görüştüm. Vali'ye sorduğum bir soru var. Kilis Valisi'nin bir lafı
vardı "abdest almadan sokağa çıkmayın" diye. Ben de gerçekten bunu
söylediniz mi dedim. Evet söyledim, nasıl olduğunu anlatayım dedi.
Kilis'e atılan ilk roketlerden birinde yaşlı bir amca yaralanmıştı.
Amcamız hastaneye ziyarete gidiyor, vali de başına oturuyor. Amca
geçmiş olsun, neler oldu diyor. Evladım ben akşam namazı kılacaktım
tam abdestimi aldım, gümbürtü koptu sokağa çıktım sonra kalçamdan
yaralanmışım diyor. Amcacım o kadar çok şey var ki biz de abdestsiz
çıkmamaya çalışıyoruz sokağa diyor. Bu Kilis halkına uyarı, herkes
abdest alsın sokağa çıksın diye anlatıldı."
"SURİYE KONUSUNDA BİR ŞEYLER ÖĞRENMEK İÇİN YERELLERİ TAKİP
EDİN"
"Kilis'te çok manipülasyon oldu. Cerablus'taki ilk görüntüleri biz
yayınladık. Bunları yaşayınca şunu öğreniyorsun, IŞİD'in bir
saldırısı vardı. Bu adam Karkamış sınır kapısından geçmiş kayıtları
da var. Aslında karşıya devamlı malzeme geçiriyorlar. 2014'ten beli
sınır kapısı kapalı nasıl olur diye gittim baktım. Adamlar karşı
tarafa mayın döşemişler. Sınır kapısının arkasına mayın döşemişler
ve kepçeyle kapatmışlar. Kapalı bir sınırdan nasıl malzeme geçer
diye baktım. IŞİD'e yardım diye tırlar geçiyor diyorlar. Bütün alan
mayınlı. Biz onları çekince şunu öğrendim, gerçeklikle anlatılanlar
arasında yüzde 1 pay olsa tutturdunuz. Amortinin şansı daha yüksek.
İnsanlar, Suriye ve diğer konularda bir şeyler öğrenmek
istiyorlarsa yerelleri takip etsinler. İnternetten baktığında tablo
daha farklı oluyor."
"GAZİANTEP SALDIRISININ MİSİLLEMESİNİ YAPACAKLAR"
"Bundan sonra şöyle yapacaklar. Önce toplumu geriyorlar. İnsanın
yüreğini hoplatacak, sinir uçlarına saldıracak demiştim. Antep'teki
saldırıya baktığında bir düğün. Bir annenin 4 tane evladı hayatını
kaybetti. Acı bir tablo var. Bunlar sinir uçları. Gruplara saldırı
yapıyorlar. Belli gruplara. Bir müddet bunun üzerine oynayacaklar.
Biz uyanık olduğumuzda oyun yapmaktan vazgeçiyorlar. Hep beraber
haykıracağız, sizin oyununuzu görüyoruz. Engelleyemiyor olabiliriz.
Bu güvenlik güçlerinin sıkıntısı. Biz toplum olarak bunu
bildiğimizi göstermeliyiz. Antep'te düğüne saldırdı. Antep'i
bilenler bilir, önemli bir grubun olduğu yere saldırdı. Arkasından
şunu yapacaklar, aksi bir saldırı daha yapacaklar. Eline kalaşnikof
tutturacaklar, çok önemli bir mahallede misilleme yapacaklar. Sanki
o saldırı öbürleri yapmıştı da, bak ben de sana misillemek
yapıyorum diyecekler. Herkes üslubuna dikkat etmeli. Ölenlerin
kimliğine, mezhebine baktığımızda adamların ateşine odun
taşıyorsunuz."
"KARADENİZ'E NEDEN OYNUYORLAR?"
"Elazığ ve Gaziantep hassas kentlerdir. Damar anlamında. Elini
dilini büktüremeyeceğin, teröre karşı tavır koyan şehirlerdir
bunlar. Bu yaşananın arkasından bir darbe yaptığın ve ona
saldırdığında olay farklı yere gidebilir. Dikkat et, Kardeniz'e
neden oynuyorlar? Ben Karadeniz otobanında hiç şehit hatırlamam.
Ordu, Trabzon, Artvin, Samsun buralarda eylemlere başladıklarında
toplumu gerecek ve arkasından da beraber yaşadığımız fındık
toplayan insanlar var. Bunların üzerine oynamaya başlayıp bakın biz
beraber yaşayamıyoruzun altyapısını oluşturmaya başlayacaklar. 1
sene boyunca barikatlar önünde bizi yoran zihniyet, bunu da yapar.
Sakın kimse bu kadar da değiller demesin"
"KENDİ İNSANINI ÖLDÜRMEKTEN ÇEKİNMEYEN ÖRGÜT, BUNUN 10 KATINI
YAPAR"
"Havuz problemleri vardır ya. Mesele havuza ne kadar su
doldurulduğu değil, bizim suyu ne kadar boşalttığımızdır. Bugün
Kılıçdaroğlu'na saldırı yapıldı. AK Parti'den heyet gitti geçmiş
olsun dediler. Buraya su taşıyanlara biz su taşımayacağız. Bu suyu
boşaltmaya çalışacağız. Bu hareketler doğru hareketler. Onlar su
taşımaya devam edecek. Biz dolmasına izin vermeyeceğiz. Darbe
yapmaya, barikatlar önünde kendi insanlarını öldürmekten çekinmeyen
örgüt, bunun 10 katını da yapar"
"FENERBAHÇE OTOBÜSÜNE YAPILAN SALDIRININ MASUM OLDUĞUNU
SANMIYORUM"
"Bu suikast Devlet Bahçeli'ye yapılsa fay hattını kesmez. Ama
Kılıçdaroğlu'na yaptığında farklı şeyler olabilir. Fay hatlarını
derinleştirmek için Kılıçdaroğlu seçildi. Kılıçdaroğlu bugün oyun
bozuyor. Bu adamlara uymadı. Kılıçdaroğlu'nun daha sert
konuşacağını bekleyenler olabilir. İyice oyunu bozdu. Sayın
Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın da tavrı önemliydi. Bunların
her biri çok güzel hareketler. Toplumsal anlamda da bir uzlaşı var.
İnan hepsi planlı. Karşımızda profesyonel bir örgüt var. Bu örgütün
yaptıklarını anlamak istiyorsanız, kurdukları tuzaklara bakın.
Neredeyse orduyu bitirdiler. Neredeyse herkesi fişlediler, herkesi
dinlediler. Bunları yapan zeka bunları yapmaz mı zannediyorsunuz?
Fenerbahçe'nin otobüsünün saldırısının çok da masum bir saldırı
olduğunu, fanatiğin elinde pompalıyla ateş ettiğin düşünmüyorum
demiştim. Araçtaki mermilerin vuruş şekli, araba 90 km hızla
gidiyor, tam virajdaki pozisyonunda ateş edilmesi, ateş edilirken
mermilerin arasındaki yakınlığı inceleyip yazı yazdım. Müthiş
profesyonel tuzaktı dedim. Hareket halindeki bir arabaya iki tane
mermiyi bu kadar yakın tutturamazsın. O zaman herkes abartıyorsun
demişti. Mermi açılarına, olayın yapıldığı yere bakın. Bu kadar
basit bir şey değil. Şekip Mosturoğlu da geçen bir açıklama yaptı.
Bazı kişilerin dövülmesiyle ilgili. Bunların hepsini üst üste
koysun toplum."
"ÇUVAL GEÇİRME OLAYININ ÖRNEĞİ BAŞKA YERDE YOK"
"Bu dönemde yaşadıklarımızı geçmişe dönüp sorgulamadığımız sürece,
deşifreyi yaparken yanlış yapıyoruz. 15 Temmuz'a giden süreci
deşifre etmeliyiz. Çuval geçirmeden bile başlatırım sana. Böyle br
örnek dünyanın hiçbir yerinde yok. Bir müttefikin, diğer müttefik
askerine bunu yapması. Suç var dersin tutuklarsın. Çuval geçirme
olayı oldu, o sırada özel kuvvetlerdeydim. Olayın olduğu yere
gittim. İzlenimleri anlatırım. Tuzak o zamanlarda kurulmuştu.
Süleymaniye'deki özel kuvvetlerin timinin suçlandığı konu
Kerkük'teki valinin öldürülmesiydi. Bu ihbar üzerine de ABD'deki
Kerkük'teki alaya bağlı askerler Süleymaniye'ye gidiyorlar, çuval
geçiriyorlar askerimize. Burada başlayan süreçte Türk-ABD
ilişkisine sabotaj yapıldı. Bu TSK'nın karizmasını ilk çizmeye
çalıştıkları olay."
"ÇUVAL GEÇİRMEK AŞAĞILAMADIR"
"Üzerimizde bir elbise, belimizde tabancayla geziyorduk. ABD
askerleri tam teçhizat geziyorlardı. İrtibat subayı 'ne kadar rahat
geziyorsunuz' demişti. Siz yokken de biz buradaydık dedim. Burada
yaşananlarla bize olan güvenin yok olacağını mı zannediyorsunuz
dedim. Bu coğrafyada artık Türkiye yok dediler. Çuval geçirme olayı
psikolojik bir olaydır. Bunu ilk uygulayanlar İsrail'dir. ABD
ortadoğu'ya gelmeden önce ABD'li subayların eğitimini İsrail
vermiştir. Filistinlilere yapılırdı tamamen psikolojik bir şeydir.
Çuval geçirdiğinde aşağılamadır. Hiçbir müttefik, başka bir
müttefiki böyle aşağılamaz. Bunu yapıyorsan arkasında bir sebebi
vardır."
"HER ŞEY CERABLUS'LA BAŞLAYACAK, CERABLUS'LA BİTECEK"
"Bugün Cerablus'a giren ordunun hiç olmasını istediler. Onların
oyun planı bu coğrafyadakş BOP'tu. Bu projenin esası Türkiye'nin
ordusunun olmaması üzerine kuruluydu. Bunu tek bir şekilde
yapabilirsiniz. Ordunun savaş arzusunu kırarak. Irak ordusunun
elindeki tank ve füzesine baktığınızda Türk ordusunun o kadar tankı
yoktu. Ama hiç direnmediler. Çünkü orduyu bitirmişlerdi zaten. Her
şey Cerablus'la başlayacak, Cerablus'la bitecek. Lawrence'ın
Osmanlı'ya geldiğinde ilk bulunduğu şehir Cerablus'tur. Orada
başlar bu hikaye."
"ECEVİT VE ERBAKAN KIBRIS İÇİN KİMSEYE SORDU MU?"
"Biz hiç Suriye ile ilgilenmedik 1 buçuk senedir. Suriye'nin içinde
aktif bir gücümüz yok. İran gibi 5 bin, 10 bin askerimiz yok. Her
gün generaller ölmüyor. Rusya, ABD, İngiliz ya da Fransız gibi
değiliz. Hepsinin orada askeri var. Hepsi bayrak gösteriyor. Biz
bunların hiçbirini yapmadık. PKK vazgeçti mi? IŞİD için karşıya
geçmemize müsade etmediler. IŞİD bomba patlatmaktan vazgeçti mi?
Vazgeçmedi. O zaman sizin yapacağınız hamle, şu olmalıydı. Oyunu
oyunla bozarım arkadaş demekti. Sen ne yaparsan yap ben yolumdan
vazgeçmiyorum dediğinde karşı tarafın elinden manevraları
alıyorsun. Bu tipik Ortadoğu manevrası. Bir şey yapmaktan
vazgeçirmek için iç karışıklık ya da provoke ediyorlar. Osmanlı'nın
son 100 yılının hikayesidir. Kurtuluş Savaşı'nın başlangıcından ilk
25 senenin hikayesi bu. Türkiye artık senin manevralarınla
ilgilenmiyorum diyecek. Bu enerji boşuna. Burada enerji kaybetme.
Bu yaptıklarını unutmayacağım. Ben fil gibi bir devletim. Rahmetli
Erbakan, rahmetli Ecevit 74'te Kıbrıs harekatına karar
verdiklerinde birilerine sormuşlar mıdır? Ambargo olur diye
çekinmişler midir? Devletler kendi toplumunun tepkisine
odaklanmalı. Türkiye toplumunun kararı veya kararsızlığının
bedelini hep beraber ödüyoruz"
"FIRAT'I KİM TUTARSA, SURİYE'NİN ANAHTARI ELİNDEDİR"
"Fırat önemli bir nehir. Fırat'ın üzerine kurulmuştur bütün yaşam
merkezleri. Suriye ve Irak'ta. Irak'ta da nehirlerin üzerindedir
şehir. O kadar çöl ki, hayat damarları buradadır. Fırat'ın Batı ve
doğusunu elinde tutan Suriye'yi elinde tutar. Su olmadan yaşam
yoktur. Rakka'nın altındaki bölümün yüzde 30'u çöldür. Yaşam
Fırat'ın üzerine kuruludur Suriye'de. Fırat'ı kim tutarsa,
Suriye'nin anahtarı elindedir. Cerablus, Karkamış, Menbiç'i tutunca
bütün barajlar elinde. Kimseye su vermezsin. Menbiç YPG'de,
Cerablus'u da aldığını düşün su senin kontrolünde. Türkiye şunu
yapmya çalışıyor, su ve kontrol tek kişinin elinde olmasın. Toprak
bütünlüğü diyor Türkiye. Biz arkadaşlar öbür tarafta kalmanızı
istiyoruz dedik. Öbür tarafa yapacak hamlemiz yok şu anda.
Arkasından Menbiç'le başlayan süreç önümüzdeki günleri de
belirleyecek. Şu an kavga büyük onu söyleyeyim"
"İLGİLENMEDİĞİMİZ YERDEN DEVAMLI DAYAK YİYORUZ"
"Birisinin oyunun bozmak istiyorsan, onun bir hamle değerinin
olmadığını göstermen lazım. Bende patlattığın bombayla Cerablus'a
girmeyeceğimi zannediyorsan yanılıyorsun. Birisinin manevra
yeteneğini boşa çıkarmanın en önemli hareketi kendi manevranı
yapmaktır. Türkiye'nin dış politikasını patlayan bombalar üzerine
kuramazsın. Biz ilgilenmedik, ilgilenmediğimiz yerden devamlı dayak
yiyoruz. Bırakın ilgilenelim. Bunun bir anlamı olmadığını
gösterelim. PYD beni barikatların arkasına yığdığında hamlemi
yapabilmeliydim. Suriye bir bataklık ve Suriye'ye girdiğimizde
bataklıktan çıkamayacağız. Ama bu bataklık bize doğru yürüyor. Bunu
Ankara'da mı göğüsleyeyim, sınırda mı durdurayım yoksa bir adım öne
mi gideyim? Türkiye'ye yangın çıkarmaya çalışanları önlemeliydik.
Sıkıntı burada başladı."
"Bir grup Çobanbey'de, bir grup Azez'de ilerliyor. Bugün yapılan
harekatı Cerablus'tan değerlendiriyoruz. Cerablus'la beraber 3
bölgede operasyonlar sürüyor. Özgür Suriye Ordusu'na temizlenmiş
bir bölge verme çalışması. Uyguladığımız taktik ABD'nin
uyguladıklarının birebir aynısı. Özel kuvvetlerin hepsi aynıdır.
911 km suriye sınırımız var. 600 km PYD ve YPG unsuruna ait. Bu
kadar büyük bir sınırın var büyük bir alanın kontrol edilmesi için
gereken silahlı güç ne kadar biliyor musun? Uçağın ve İHA'nın
olmadığını düşündüğünde 150 bin kişilik silahlı gruba ihtiyacın
var. Onların kullandıkları 40 bin güç var. ABD, PYD'nin önünü
açmaya çalışıyor. Irak savaşında yaptıkları sorti sayısından 3 kat
daha fazla sorti yaptılar sadece Kobane bölgesinde. Korkunç bir
hava desteği var. IŞİD kafasını kaldırdığında uçaklar vuruyor. Bu
uçaklar bölgeyi tarıyorlar. İHA'lar bölgeyi tarıyorlar. ABD,
Kamışlı ve Kobane'ye yakın yerlerde küçük askeri üsleri var.
Operasyonları buradan yapıyorlar."
"CERABLUS'A GİREN ÖSO'NUN EĞİTİMİNİ BU ÜLKELER VERİYOR"
"Türkiye'nin desteklediği ÖSO operasyon yapıyor diyoruz ya, öyle
bir tabir yok. ÖSO'yu destekleyen ülkeler Fransa, İngiltere,
Türkiye, ABD, Suudi Arabistan, Ürdün, BAE, Katar gibi ülkeler. Bir
ara Almanya da vardı. ÖSO'yu biz desteklemiyoruz. 36 bin fiili
muhalifi bu ülkeler destekliyor. ÖSO olarak desteklenen ve
Cerablus'a giren adamların eğitimlerini yapan ülkeler bu ülkeler.
Sen ülkesin ve IŞİD'le mücadele edeceğim diyorsun. ÖSO'nun
mücadelesine İncirlik'ten destek istiyorsun. IŞİD, Azez'e
saldırıyor diyorsun, destek ver. İkisini de ABD destekliyor. Biri
YPG, diğeri ÖSO ikisi de IŞİD'le mücadele ediyor. YPG için 2000
sorti yaparken ÖSO'ya 5 sorti yapıyorsun"
"ABD, YPG İÇİN 2 BİN SORTİ YAPTI, ÖSO İÇİN 5"
"Sizin desteklediğiniz adamların aşağı inmesine müsade etmiyorsun
da Fırat'ın batısından adam getirtip Menbiç'te temizlik yapıyorsun
sorunun cevabını Türkiye'ye veremediler. Bölgede oluşturulmak
istenen bir kuşak var. BOP projesini incelediğinde, bölgede etnik
ve mezhepsel küçük devletin kruulmasını engelleyen bir projedir.
Bunun için bölgeyi federatif sisteme alıştırman lazım. Sonra
bölgenin kendi içinde parçalanması. Tek parçalı bir ülkenin
federatif sisteme dönüp tek parça kaldığını göremezsiniz. Böyle bir
şey yok. Bu bölgede yapılan organizasyonun tablosu bunu gösteriyor.
Bu örnek üzerine çalıştılar. Türkiye, IŞİD'i temizlemek istiyorum
diyor, yok arkadaş sen otur oturduğun yerde diyorlar. Ben 300 km
öteden adam getireceğim ve onlarla temizleyeceğim Menbiç'i diyor.
Komik değil mi? Bölge hakları bu oyunu görüp bunu çözmediği sürece
çok zor. Bu oyunu Türkiye tek başına bozamaz. Toprak parçalanmaları
sınırlarla olmaz, duygusal kopuşlarla başlar."
"İÇ SİYASETTEKİ BAŞARI, DIŞTAKİ BAŞARISIZLIKLA KARIŞTIĞINDA BU SU
KİRLENİR"
"Dış siyasette muhalefetin de içine alındığı TBMM'nin kararlarının
çok net olduğu bir dönemin yaşanması gerekiyordu. Türkiye bu dönemi
de yaşamak zorunda. Dış siyasette de muhalefetin söylemlerinin
dinlendiği bir döneme ihtiyaç var. İçteki başarı, dıştaki
başarısızlıkla karıştığında bu su kirlenir. Cerablus'taki
sakinliğin yanında, Karkamış'taki sınır kapısında büyük bir
temizlik vardı. O kapı açılacak, giren çıkan kontrol edilecek ve
oraya bir hareketlilik kazandırılacak. Kısa vadede amaçlanan şeye
ulaşıldı."
"MİT VE TSK'NIN ORTAK OPERASYONUNDAN GURUR DUYUYORUM"
"Karşıya MİT'in yetiştirdiği özel ekipleri TSK'nın özel
kuvvetlerini karşıya geçiriyorsunuz. Ortak bir operasyon
yapıyorsunuz. Ben bundan gurur duyuyorum. Ekol budur. Örtülü
operasyon yapmanın kendi içerisinde standartları vardır. MİT dış
operasyon yapma yetisini kazanmak için adamlarını özel kuvvetlerde
yetiştirdi. 11 hafta özel kuvvet eğitimi alıyordu. Son dönemde 'MİT
niye dış operayon yapma yeteneği kazanmaya çalışıyor' diye
Türkiye'yi eleştiren noktalar var. PYD'ye destek verirken ABD-CIA
ortak operasyon yaparken 'Türkiye bunu ne zaman yapacak?' diyordum.
TSK ve MİT ortak operayon yapma yetisini kazanmış ve adeta
Şampiyonlar Ligi'ne çıkmıştır. Suriye'ye gönderdiğimiz sayı önemli
değil. Orada kullandığın taktik önemli. Havada F16'ların varsa,
obüslerin varsa sayının hiçbir önemi yok. Asker sayısı vermem,
kimse de vermez. Bu sefer karşı tarafa ona göre hamle şansı
verirsin"
"ÜS DEĞİL ÖSO'NUN TAHKİMATINA YARDIM EDİYORUZ"
"Cerablus 10 bin nüfuslu bir yer. Tek katlı çok ev var. Çok
yaygındır. O alanın kontrol edilmesi için bir yer gerekiyor. IŞİD,
karşısında gelen kuvvet olduğunda alanı boşaltmıştır. Alana intihar
saldırısı şeklinde sızmaya çalışmıştır. Bunu Kobane'de de yaptı.
operasyon sırasında 60'a yakın IŞİD miltanı öldürüldü. 100'e yakın
kişi bölgeyi terk etti. Ama karşıda yakın yerlerde binlerce IŞİD
militanı olduğunun farkındalar. Keşif araçlarını yoğun olarak
kullanıyoruz. Bu konuda koalisyon güçlerinden de destek alınıyor.
Üs değil ama geçici olarak ÖSO'nun tahkimanıta yardım ediyoruz.
Orada bir üs kurulması için geçmedi bu kuvvetler. Çobanbey'e üç kez
destek verdik, üç kez ÖSO Çobanbey'i geri verdi. Onlara zaman
kazandırmak için bölgedeyiz. Cephe savaşına varız ama en önde
gitmiyoruz. ÖSO'nun birlikleri var, özel kuvvet birlikler var
içinde. ABD'nin PYD'ye yaptığını ÖSO'ya yapıyoruz."
"BU İŞİN RACONUNU TOPLUM KESTİ"
"15 Temmuz gecesinin anlamı, cuntacılara pabuç bırakmayan bir halk
yarattı. Bide giderken hayran kaldım dedi. Joe Biden 'biz sizi
böyle bilmiyorduk' dedi gibi geldi. ABD'liler sarılmayı çok
severler. Biden'in bu gelişindeki vücut dili başka bir şeye
geldiğini gösteriyor. 15 Temmuz'da tanka, topa direnen, çok da
büyük bir halkın olduğu başka bir ülkeye geldi. Daha önce geldiği
bakışıyla bu bakışı farklı. Aslında biz sizin yanınızdaydık dedi.
Biz sizi anlamamışız, Rusya ile fazla işbirliği yapmayın dedi.
Menbiç'teki YPG'liler de Fırat'ın doğusuna dönmeli dedi. Dedirten
de 80 milyonun Yenikapı ruhudur. Bu işin raconunu toplum kesti.
Cuntacılar üzerinden hesap kesmeye çalışanlara da darbe vurduk.
Oyun yap, ben de oyununu bozayım. Yap bozayım. Enerjini boşuna
harcıyorsun, gel beraber yapalım dedi millet. Yazdığım yazılar hala
arşivde duruyor. Raconu kesecek olan ne ordudur, ne siyasettir.
Toplumun kendisidir. 80 milyon ben buradayım dediğinde kaybedeceğin
savaş yoktur. Ben bunun dersini Irak'ta, Yugoslavya'da gördüm.
Toplum çözülürse kaybediyor. Bu ara Türkiye'ye çok Başbakan,
Cumhurbaşkanı gelecek. Herkes yerinde görmek için gelecek. Çok
önemlidir bu. Ülkelerin ayağa kalkışları veya çöküşleri, orduları
ve ekonomi üzerine değil toplum üzerine oluyor. 15 Temmuz'da halkın
yaptığı onurlu davranışın hasatını yapacak Türkiye. Okçular
tepesinden inmeyeceğiz. Aynı ruhla devam edeceğiz."
"BU GÖRÜNTÜNÜN VERİLMESİNDE BAŞARI GÖRÜYORUM"
"Özel kuvvetler operasyona gittiğinde, gittiği yerin adı ÖKHÜ'dür.
Özel Kuvvetler Harekat Üssü bunun adı. Zekai Aksakal paşanın
sarıldığı kişi ÖSO komutanlarından bir tanesi. Elinde kırmızı paket
var. O da paşanın götürdüğü lokumlar. Ağızları tatlansın diye lokum
götürmüş. Biz 2 senedir bir adamın ismini çok duyuyoruz. İranlı bir
generalin adını çok duyuyoruz, Kasım Süleymani. İranlı devrim
muhafızlarının başı. Bir bakıyorsun Suriye'de, bir bakıyorsun
Irak'ta, bir bakıyorsun savaş içinde. Bir efsane yürütüyor.
Bazıları 'ne işi var Özel kuvvetler komutanının orada' diyebilir.
Başka yerlerde de bu fotoğraf veriliyor. Bu görüntünün verilmesinde
ben özellikle başarı görüyorum. Zekai paşayı konuşmuyoruz, kendini
ispatlamış bir adam. Ona emir veren bir irade var. Onun emir
verdiği kuvvet yapısı var. Onun da emir verdiği bir kişi var.
Komutanlar doğru adamları seçip sahaya sürdüğünde doğru karar
verirler. Zekai paşanın burada olduğu görüntü TSK'nın onurudur. O
görüntü bütün TSK'nın onurudur. Zekai paşa üzerinden TSK'yı
değerlendiririm. Onu da oraya gönderen bir komuta kademesi var"
"Savaş bir kişi üzerinden kazanılmaz, kaybedilmez. Kaybettiğimiz
zaman topluca bir bedel ödüyoruz. Zekai paşa bu kararı alırken tek
başına karşıya geçmedi herhalde. Ona bu iradeyi veren bir sistem
var. Bu görüntüyü özellikle koyduk ki, Kasım Süleymani'nin
görüntüsünü görünce bizim komutan ne zaman verecek diyenler vardı.
Buyrun görün işte"
"TÜRKİYE'DEKİ HAVA OPERASYONLARI BOŞUNA DEĞİL"
"Kendini deşifre etmeyecek kadar küçük hatalar yapıyorlar. Onlar
büyük hatalara neden oluyor. Adamların yaptıkları olay teknik
anlamda mümkümse yapıyorlar. Değilse yapmıyorlar. Türkiye'deki hava
operasyoları boşuna değil. Kripto kalacakları hamleler yapmışlar. 1
ay sonra büyük operasyon var örneğin. Bunu sızdırıyorlar. Özel
kuvvetler son dönemde yaptığı birçok operasyonu tek elden yönetmeye
başlamıştı. Sırf bu kaygıdan dolayı. Ne kadar az kişi bilirse o
kadar az sızma olur"
"YPG, TÜRKİYE'YE BAYRAK AÇIP CEPHEDEN SALDIRAMAZ"
"Türkiye ile YPG karşı karşıya gelmez. Öyle bir ihtimal olduğunu
düşünmüyorum. TSK'nın karşısına cephe olarak çıkacağını sanmıyorum.
Örtülü saldırı yapabilirler. Türkiye'de bir yeri bombalarlar, IŞİD
kisvesi altında bombalı araçla saldırırlar. Ama Türkiye'ye bayrak
açıp cepheden saldıramazlar. Biz Türkiye olduğumuz için yapamazlar.
ABD müsade etmez falan değil. Benim gücüm benim için önemlidir.
Risk var ama bu riskin bana oranın sorarsan düşüktür. Olmayacak
anlamına gelmez ama çok düşük"
"TÜRKİYE, SALİH MÜSLİM'İN HAYATINI KURTARDI"
"Salih Müslim Türkiye'de üniversite okumuş, tahsilini yapmış ve
Türkiye tarafından zaman zaman korunmuş bir adamdır. Salih Müslim,
Suriye'de yakalanmak ve infaz edilmek üzereyken Türkiye'nin
desteklediği operasyonla hayatı kurtarılmış bir adamdır. PKK'nın en
fazla saldırdığı grup Barzani'dir. Barzani'nin yaklaşık 40 köyü PKK
tarafından işgal altındadır. Barzani'nin PKK ile mücadele sırasında
verdiği kayıp 3 bin peşmergedir. Yani Barzani'nin evet yanlışları
vardır, o coğrafyanın kurallarına göre oynamıştır ama başka bir
toprağın çocuğu, onun ne kadar yapabileceğinin kıstaslarını koyarak
konuşmak lazım.
"BARZANİ, PKK DESTEKLİ DARBEYE HAZIRLIK YAPIYOR"
"Bugün bölgedeki bulunan TSK'nın orada kalmasını sağlayan
Barzani'nin desteğidir. Irak merkezi Hükümeti, Türk askerlerinin
PKK ile mücadele etmesini istemiyor. Buna karşı çıkan Barzani'dir.
Zaman zaman kızdığım söylemleri olmuştur. Başka bir coğrafyanın
adamı daha fazla ne yapabilir bilmiyorum. Barzani, PKK'nın bir
numaralı hedefinde. Kendisine yapılacak olan darbe girişimine
hazırlık yapıyor Erbil'de. PKK destekli bir ayaklanmanın ve başka
bir ülkenin desteği ile ayaklanmasına hazırlık yapıyor. Barzani'nin
arkasından gelecek kişinin Türkiye ile ortak hareket edeceği
konusunda kesin bir şey yok. Türkiye, Taliban'a karşı Barzani'yi
korudu."
"SURİYE'DE MAZLUMDAN YANA OLDUK AMA ÖBÜR TARAFLA BAĞIMIZI
KOPARDIK"
"Rusya ile ilgili ambargo olduğunuda ben uyamayacağım diye tek ülke
bizdik. Buradaki tek sıkıntı, Esad'la ilgili politikada dış
politikada son yapacağın hamleyi ilk yaptığında bir daha manevra
alanın kalmıyor. Yönetebileceğin riskleri teker teker yukarı
çıkmalısın ki en son yapacağın bir şey kaldı. Türkiye, Esad'la çok
sert şekilde ilişkiyi kestiğinde bize öyle bir noktaya getirdiler
ki, Suriye ile ilgili manevra yapma hakkımız kalmadı. Esad'ın
yaptığı katliamları kabul ediyoruz anlamına gelmedi. Ama kopunca
ilişkiler düzeltme şansımız kalmadı. Senle ben kavgalıyım ama
konuşabiliyorum da. Öyle bir hale geldi ki hiç konuşamıyoruz. Bir
açık kanal kalmak zorunda. Bu sistem böyle çalışmıyor. Devletler
arasında daha da zor. O yüzden büyükelçiliğini kapatmazsın.
Protesto çekersin böyle götürürsün. Biz Suriye politikası
içerisinde evet mazlumdan yana olduk. Ama taraf olurken öbür
tarafla bağımızı koparttık. Taraf olmakta hiçbir sıkıntı yok. Bunu
devlet olarak yapamazsınız. Devlet olarak ilişkiyi sürdürüp onların
hakkını süreceksin. Orada biraz duygusal olduk. Sorunların içine
girdiğinizde sorunu çözme yeteneğini kaybedersiniz. Bir adım geri
alıp düşünüp karar vermek zorundasınız. Sorunun içine çok girdik.
Taraf olduk. Taraf olunca da doğru kararları veremez hale
geldik"
"AFRİN DAHA POLİTİK, DAHA SERT YAPISI VAR"
"Türkiye'de öldürülen 10 PKK militanı varsa, 6 tanesi Afrin'dendir.
Afrin daha politiktir, daha sert bir yapısı vardır. Afrin'e çok
adam geçirdiler. Afrin bölgesine hem Esad yönetimi, hem de bir
dönem Rusya çok silah verdi. Anormal silah verdi. O kadar fazla
Afrin'de silah var ki, Azez'den başlayıp, Halep'e giden bir yol
var. O geçidi top atışlarıyla ateş altında tutup geçişi engelleyen
potansiyel güçleri var. Afrin'deki harekat, Azez'e bağlayıp alttan
almaya çalışıyor."
"Cerablus'ta kalanların çoğu Araplar. Şehre girildiğinde anonslarla
problem yok denildi. Zekai paşa da bu toplantılara katıldı.
Başlarına herhangi bir şey gelmeyeceği söylendi. Oradaki halkla
görüşmeleri ÖSO komutanı yapıyor."
"CERABLUS'TAKİ ASKERLERİN TAKTIĞI KOLLUKLAR..."
"Operasyondan hemen önce kimsenin bilmediği renkte bir kolluk
dağıtılır. Aynı kolluğu bulamazsın. Kumaşı farklıdır. Gayri nizami
birlikleri kontrol etmek zordur. Kimin kim olduğunu bilmedikleri
için birbirlerini vururlar. Bu kollukların iki sebebi var,
dağılmasınlar ve sızma olmasın diye."
"ABD, AFGANİSTAN'DA EL KAIDE DİYE BİR ŞEY BIRAKTI"
"Eğit donat projesinin daha sonra direkt donata döndü. Türkiye'nin
konusu şuydu. Gelenlerin hepsinin araştırılması üzerineydi. ABD
buna çok karşı çıktı. Türkiye bu insanlar doğru insanlar değilse
başımıza bela olacağını biliyordu. Biz bu coğrafyanın çocuğuyuz.
Onlar gidecekler. Aynısını Afganistan'da yaptılar. El Kaide diye
bir şey yaptılar. Daha sonra toparlanamadılar. Türkiye başından
beri buna itiraz ediyor. Bu tablo içerisinde doğru insanlar var.
Yanlış insanlar yok mu? Var. Kendi içimizden de cuntacılar çıkmadı
mı? Çoğunluğunun böyle olmadığını biliyoruz"
"ABD'li general boşuna demedi, beraber çalıştığımız müttefiklerin
çoğu içeri atıldı diye. Bir gün zaman olur anlatmaya fırsat olur
anlatırız."
"Salih Müslim'in dedikleri ilginç. Suriye bataklığında onların
tarafı ne tartışılır. Kobani'de niye Türkiye'ye gelip gidiyordu
tartışılır. Türkiye insanları alırken Türk mü, Kürt mü, Çerkez mi,
Alevi mi diye bakmadan alırken böyle bir cevapla karşılık veren
Salih Müslim'in tartışılır."
"IŞİD, KOBANE'YE SALDIRDIĞINDA KAPI HİÇ KAPANMADI"
"10 tane arka arkada şey sayarım, babasının oğlu olsun yapmazdı.
300 bin insan Kobane'ye doğru sürüldü IŞİD tarafından. Kobane'nin
alanı ne kadar dardı. 300 bin insanı oraya yığdığını düşün. Türkiye
hemen sınırını açtı. Kobane çok küçük, araçlarınız orada kalmasın
dedi Türkiye'ye aldı. Malını, canını ve namusunu koruyacak
tedbirler aldı Türkiye. Ananı, babanı, bacını korumayı düşünüyorsan
savaşamazsın. O insanlar Türkiye'ye geçmemiş olsaydı herkesin derdi
onlar olacaktı. Kapı hiç kapanmadı. IŞİD, Kobane'ye saldırdığında
kapı hiç kapanmadı. Bölgede bir tane asker yaralandığında
Türkiye'de tedaviye devam ettiler, sadece karşıya geçmesine müsade
etmedi. Ambulanslar karşıya gidiyordu, yaralıları teslim
ediyorlardı, yaralılar geri dönüyordu. İçinde PKK'lılar da
vardı."
"ABD'LİLER ÇELİK YELEKLE GEZERKEN BEN GÖMLEK GİYİYORDUM"
"Karşıdan yardıma gitmeye kalkışanları Türkiye engellemedi. Bana
söylesene bunları nereye koyacağım? Kobane'yi siz yarattınız
diyenler olabilir. Türkiye'nin bugüne kadar yaptığı iyiliklerin ona
döndüğü 100 yıllardır örneklerle veririz. Irak topraklarında
ABD'liler çelik yelekle gezerken benim üzerimde gömlek vardı. Adam
bana ne kadar rahatsınız diyordu. Ben Türküm kardeşim, bu
insanlarla düşmanlığım olmadı. Kavga ettik mi ettik, biz bu
toprağın çocuğuyuz. Bir gün sonra bana kötülük yapar mı diye
düşünmeyeceksin. Ne yapacaksın, ölümüne müsade mi edeceksin? Bu
çoğrafya insan olmaktan hiç vazgeçmedi"
"15 TEMMUZ'DA BİR ÖLDÜK, BİN DOĞDUK"
"Türkiye Cumhuriyeti devletindeki herkes çok yaşamak istiyorsa, bir
öldüğünde bin doğacaksınız. Hiçbir devlet böyle bir milletle
uğraşmak istemez. 15 Temmuz'da bir öldük, bin doğduk. Ölmek
istemiyorsak bin doğmaya devam edeceğiz. Seni öldüremeyeceğini
anlayacak adam. Her öldüğünde mezarını kazacak devlet seninle
uğraşır."