Ankara kulislerini sallayan iddia
Milliyet yazarı Serpil Çevikcan, dün Ankara'ya bomba gibi düşen kararın ardından kulislerin nabzını tuttu. Tuğrul Türkeş'in Başbakan Davutoğlu'nun teklifini kabul etmesi MHP'de deprem etkisi yaratırken AK Parti'de büyük bir rahatlama oldu.
İşte Serpil Çevikcan'ın bugünkü yazısı:
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Geçici Bakanlar Kurulu'nda yer alması
için teklif götürdüğü 3 MHP'liden biri olan Genel Başkan Yardımcısı
Tuğrul Türkeş'in söz konusu teklifi kabul etmesi, yakın siyasi
tarihimizde benzerini az rastlanabilecek önemli çıkışlardan biri.
Bu kararın, partide son söz değil, tek söz sahibi olan Devlet
Bahçeli ve yakın çevresinde büyük bir öfkeyle birlikte ve şaşkınlık
yarattığı ortada.
Burada kritik soru, Davutoğlu'nun Türkeş'e teklif götürürken,
olumlu yanıt alıp almayacağından ne kadar emin olduğu. Ankara
kulislerinde dün kulaktan kulağa fısıldananlar Türkeş'in teklife
olumlu yanıt vermesinin Başbakanlık cephesinde hiç de sürpriz
olmadığı yönünde.
Sonuç olarak, milliyetçi hareket davasının lideri Alpaslan
Türkeş'in oğlu sıfatıyla bu cephedeki özgül ağırlığı
tartışılmayacak düzeyde olan Tuğrul Türkeş'in seçim hükümetinde Ak
Parti ve HDP'li üyelerle birlikte yer alacak olması, uzun bir süre
tartışılacak.
Partide her zaman ayrı bir konumda yer alan ve büyük saygı gören
Tuğrul Türkeş'in MHP lideri Devlet Bahçeli ile ilişkisinin uzunca
bir süredir dalgalı bir seyir izlediği biliniyor. En önemli kırılma
noktalarından biri İstanbul Milletvekili Ekmeleddin İhsanoğlu'nun
cumhurbaşkanlığına aday gösterilmesi oldu. İhsanoğlu'nun adaylığını
basından öğrenen Tuğrul Türkeş'in 7 Haziran seçim sürecinde
milletvekili aday listeleri konusunda da Bahçeli ile ciddi görüş
ayrılıkları yaşadığı biliniyordu.
Seçimlerin ardından CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal'ın,
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Saray'da yaptığı görüşmenin dumanı
tüterken Türkeş'in de aldığı davet üzerine Erdoğan ile görüşmeye
gittiği iddiaları MHP yönetim katında ciddi rahatsızlığa yol
açmıştı.
Çok büyük bir 'rahatlama'
Ve nihayet, 7 Haziran gecesinden itibaren Bahçeli'nin, “istemezük”
tavrının Türkeş tarafından eleştirildiği bilgisi kulislere
yansıyordu. Bu gerekçeler alt alta sıralandığında, parti
yönetimiyle gönül bağı epeydir kopuk olan bir Türkeş tablosu ortaya
çıkıyor.
Türkeş'in verdiği kararın Ak Parti, özellikle de Başbakan Davutoğlu
cephesinde çok büyük bir “rahatlama” yarattığına kuşku yok. Dün
temas ettiğim kaynakların cümlelerinde de bu rahatlamanın izleri
vardı.
Terör olaylarının ateşinin tavan yaptığı bir dönemde seçime
giderken, Ak Parti ile HDP'nin başbaşa kalacağı bir seçim hükümeti
tablosuna bir MHP'linin, üstelik soyadı Türkeş olan bir ismin dahil
olması kuşkusuz siyaseten önemli bir manevra sağlayacak. Dün
konuştuğum bir isim, “Şimdi seçim meydanlarında MHP'de bazı
sorulara cevap vermek zorunda kalacak” ifadesini kullandı.
Bağımsız olacak
Türkeş'in partiden ihracı için hemen düğmeye basıldı. Muhtemelen
MHP tarihinin en kısa süreli ihraç sürecine tanıklık edeceğiz. Bu
noktada, MHP'den ihraç edilen ve Meclis'te bağımsız konumuna
geçecek olan Türkeş'in siyasi kariyerinin nasıl bir yol haritası
izleyeceği soru işareti. Dün bu soruyu yönelttiğim bir kaynağın
verdiği şu yanıt önemliydi:
“Türkeş'in bu kararından sonra Davutoğlu kendisini yalnız
bırakmaz.”
Türkeş'in seçim hükümetinde Başbakan Yardımcılığına getirilmesi
bekleniyor. Türkeş'in bundan sonra alacağı siyasi riskleri hep
birlikte izleyeceğiz.
Beklenen asıl isim
“Acaba bir sürpriz yapar mı” diye beklenen asıl isim olan CHP
Antalya Milletvekili Deniz Baykal ise bu spekülasyonları sıcağı
sıcağına parti ahlakı doğrultusunda yanıt vereceğini açıkladı. Buna
karşın, Davutoğlu'nun teklif götürdüğü CHP'li diğer 4 isimle
birlikte ortak bir metinle yanıt verme formülünü benimsemedi.
Muhataplarına ortak metinden yararlanacağını ancak kendisinin ayrı
bir yanıt vereceğini söyledi.
İzah edilebilecek isimler
Başbakan Davutoğlu'nun teklif götüreceği isimleri saptarken en çok
zorlandığı grubun HDP olduğu belirtiliyor. Bakanlık teklifi yapılan
3 isim HDP cephesinde ne ölçüde şaşkınlık yarattığı sorusuna
verilen resmi yanıtlarla partiden atan nabız arasında ciddi
farklılık var.
Davutoğlu, şahin olmayan, örgütçü kimliği, HDP'lilik kimliğinin
önüne geçmemiş, partinin sol-sosyalist kanadı ve Alevilik damarı
üzerinden tercihlerde bulundu.
1 Kasım'da sandığa gidecek seçmene izah edebileceği 3 isme teklif
götürdü. Muhtemelen yarın seçim hükümeti son şeklini almış olacak.
Şimdi sırada hükümetin Ak Partili bakanlarının kamuoyuna
duyurulması var.