ABD İncirlik ve Diyarbakır'ı istedi!
Kuveyt'teki üslerini kullanarak IŞİD'i vuran ABD, Adana'daki İncirlik ve Diyarbakır üslerinin operasyona açılmasını istiyor ve cevap bekliyor. Türkiye ise Cerablus'u kimin kontrol edeceğini 'kırmızı çizgi' olarak soruyor.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass'ın “Türkiye ve ABD,
Suriye'nin kuzeyinde ve Suriye sınırında IŞİD'e karşı ortak
endişeyi paylaşıyor. Bu tehdit konusunda birlikte çalışmaya devam
ediyoruz. ABD ve Türkiye'nin beklentilerini PYD'ye iletmekte netiz.
Sınırı kim kontrol ediyorsa IŞİD'le mücadele etmeli” sözleri,
Suriye'deki duruma müdahale konusunda Türkiye ve ABD'nin
politikalarının birbirine yakınlaştığı şeklinde yorumlandı.
Gerek büyükelçinin açıklamaları, gerek sınırda yaşanan askeri
hareketlilik ve diplomatik görüşme trafiğinin hızlanması,
Türkiye'nin Suriye'ye müdahalesinin yakın olduğu beklentisine yol
açtı. ABD medyasında da benzer haber ve yorumlar yer alınca önceki
gün gazeteciler sınıra yığıldı, tüm dikkatler Suriye sınırına
yoğunlaştı. Başbakan Davutoğlu, “Kimse yarın Türkiye'nin Suriye'ye
gireceğini beklemesin” derken, alınan askeri tedbirleriyse
doğruladı. Hükümet kaynaklarından ve güvenlik bürokrasisinden
edinilen bilgilere göre müzakerelerdeki temel başlıklar şöyle:
TEMAS TRAFİĞİ HIZLANDI: Türkiye ile ABD arasında başta IŞİD'le
mücadele olmak üzere Suriye'deki gelişmelere ilişkin çok ciddi
müzakereler yürütülüyor. Halen IŞİD hedeflerini Kuveyt'teki Ahmet
el Cebr Hava Üssü'nden kalkan uçaklarla vuran ABD, Adana'daki
İncirlik Üssü ile Diyarbakır'ın, bu operasyonlar için açılmasını
istiyor. Bu konuda Türkiye'nin karar vermesi bekleniyor.
ÜS AÇILIRSA KARAR VERECEK: ABD, Türkiye'nin sınır güvenliği ve
sığınmacılara ilişkin talepleri konusunda karar verebilmek için
öncelikle üslerin açılmasını istiyor. Üslerin açılması ABD'nin
elini rahatlatacak; karşılığında Türkiye'yi destekleyen grupların
bu operasyonlarda aktif şekilde rol alması konusunda destek
olacak.
CERABLUS UZLAŞMASI: Türkiye gibi ABD de Cerablus'un, IŞİD'in
elinden alınmasını istiyor ancak bunun yöntemi ve kimin kontrolünde
olacağına ilişkin mutabakat yok.
3 YÖNTEM TARTIŞILIYOR: Bu bölgenin IŞİD'den arındırılması PYD
eliyle mi, Esad rejimi muhalifleri eliyle mi yoksa Türkiye'nin
doğrudan müdahalesiyle mi olacak; bununla ilgili henüz mutabakat
yok.
OPSİYONLAR MASADA: Türkiye'nin güvenlikli bölge, uçuşa yasak bölge
gibi talepleri ayrı ayrı opsiyonlar olarak değerlendiriliyor. Uçuşa
yasak bölgenin oldukça maliyetli ve zor olduğu belirtilerek, bunun
için devriye gezen savaş uçakları ve uçaksavar rampalarına ihtiyaç
duyuluyor.
KIRMIZI ÇİZGİ 'CERABLUS': Cerablus'u kimin kontrol edeceği
Türkiye'nin kırmızı çizgisi. Görüşmeler burada düğümleniyor. PYD,
buraya girerse Afrin'e kadar koridorun önü açılıyor. Türkiye bütün
sınırın PYD tarafından kontrol edilmesine karşı.
DEMOGRAFİK DEĞİŞİM: Türkiye, nüfus yoğunluğunun Arap- Türkmen
ağırlıklı olduğu bölgelerde Kürtleştirme politikasına karşı sert
tavır gösteriyor.
FIRAT'IN BATISI: Türkiye'nin endişeleri, “Mesele orada PYD'nin
varlığı değil; nereyi ne kadar kontrol ettiği” diye sıralanıyor.
Türkiye, PYD'nin Fırat'ın batısına geçmesini istemiyor. PYD,
Cerablus'a doğru saldırıya geçerse Türkiye, her şeyi göze alarak
oraya müdahale edebilir.
RİSKLER DÜŞÜNDÜRÜYOR: Türkiye'nin Cerablus'a girmesi, şehir savaşı
anlamına geliyor ve bu çok fazla risk barındırıyor.
SICAK TAKİP: Koşullar zorlarsa Türkiye, Ankara anlaşmasından
kaynaklanan, sınırdan 15 kilometre içeriye kadar sıcak takip
hakkını kullanabilir.
ABD'NİN İKNASI: Türkiye, 2178 sayılı BM kararını gerekçe göstererek
IŞİD'le mücadele için hukuki bir zeminde ABD'yi ikna edebilir.
Anlaşma olmadan Suriye'ye girmesi Türkiye'yi uluslararası hukuk
açısından zora sokabilir. (Bülent Aydemir/Habertürk)