“İlk adımı Arnavutluk maçıyla atacağız”
A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, Milli Takımın başarılı olması için ilk adımı Arnavutluk maçıyla atacaklarını belirterek, önce Avrupa Şampiyonası'na ardından da Dünya Kupası'na gitmek istediklerini söyledi.
A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, Milli Takımın
başarılı olması için ilk adımı Arnavutluk maçıyla atacaklarını
belirterek, önce Avrupa Şampiyonası'na ardından da Dünya Kupası'na
gitmek istediklerini söyledi.
Kadroda olmayan isimlere de değinen Güneş, "Şu anda kadroda
olmayanlar, kadroya girecekmiş gibi hazır olmalı"
dedi.
A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, Avrupa Şampiyonası
Elemeleri H Grubu'nda oynanacak olan Arnavutluk ve Moldova
karşılaşmaları öncesinde Riva'da bulunan Hasan Doğan Milli Takımlar
Kamp ve Eğitim Tesisleri'nde basın toplantısı düzenledi. Geçmiş
dönemde milli takıma alınan oyuncularla ilgili sorulan soruyu
yanıtlayan Güneş, "1996'da Trabzon'dan fazla oyuncu vardı,
2002'de Galatasaray'dan fazla oyuncu vardı. Uluslararası arenada
güven yakalamış oyuncuların olması çok önemli. Emre Belözoğlu 20
yaşında A Milli Takım'da yer almıştı, şimdi bir Dünya Kupası daha
oynarsa büyük iş yapar. Bugün oyun olarak da çok verimli olduğunu
düşünüyorum. Oyuncu kalitesi, zamanla olacak bir şeydir. Yeni bir
döneme başlıyoruz. Uluslararası arenada oynayan oyuncularımız var.
Eğer bu grup kendi adına oyunculuklarını birbirine geçirebilirse, o
zaman çok daha iyi olacağımızı düşünüyorum. Dünya Kupası'nda 3.
olduğumuz dönemdeki gibi, 2008'de son 4'e kaldığımız gibi hepsinde
en iyisini aradık. Bugün o günlerden çok daha iyi durumdayız. Ama
var olan değerlerimizi iyi kullanma konusunda sıkıntılarımız var.
Burayı aşacak durumda olduğumuzu düşünüyorum. 2000 senesi bir
sonuçtu ve 2002 de bir sonuçtur. Merdivenin başındayız ve ilk adımı
Arnavutluk maçında atacağız. Geçmişte kalamayız ve geçmişin
başarısıyla övünemeyiz" diye konuştu.
"AMACIMIZ İLK 10 İÇİNDE OLMAK"
Milli takımın FIFA sıralamasında yukarılara çıkması gerektiğini
söyleyerek sözlerini sürdüren Güneş, "İlk göreve geldiğimde
30'uncuyduk, 7. sıraya kadar geldik. Şimdi hedefimiz ilk 10 içinde
olmak. Bunu da başarmalıyız. Ama bu kolay mı? Ne yapacağımızı
ortaya koymalıyız. Hayal kuralım ama hayal satmayalım.
Sorunlarımızı tartışalım ve geçmişte kalmayalım. Geçmiş başarılarla
övünenlere saygı duyalım ama yeni bir yarışa giriyoruz. Burada yer
alan oyuncular yerini garanti görmesin, alınmayan oyuncular da
milli takıma gelmek için hazır durumda olsun" dedi.
Kadroda olan ve olmayan isimlerle ilgili konuşmasını sürdüren
Güneş, "Caner sakatlığı nedeniyle burada değil. Bursasporlu
Umut Meraş'ı da düşünmüştüm. Solda Hasan Ali var. Emre Taşdemir'i
sakatlığı geçtikten sonra alabileceğimi düşündüm. Bütün hocalarla
konuştum. Takip ettiğim bir oyuncu Emre Taşdemir. Sivas'taki Emre
Kılınç da var takip ettiğim. İyi bir Emre, fiziksel özellikleriyle
solda iyi işler yapacaktır. Oğuzhan, benim oynatmadığım bir oyuncu.
Ne güzel bir malzeme çıkarttım. Çok beğendiğim bir oyuncu ve milli
takımın doğal bir parçası olarak görüyorum. Oğuzhan kayıp bir yıl
geçirdi. Selçuk ve Mehmet Topal'ın da burada olmasını istedim. Bazı
oyuncuları takım içinde dinamikler için buraya çağırdım. Burada şu
anda yardımcım yok, bu işi oyuncularla çözmeye çalıştım. Emre
Belözoğlu da bu katkıyı yapacaktır. Oğuzhan'ı, bana biraz
eleştiriniz olsun diye kadroya aldım" açıklamasını
yaptı.
"ÖNÜMÜZDEKİ 4 SENE İÇİN HAYALLERİM VAR"
Yabancı konusunun yeniden değişmesinin gündemde olmasıyla ilgili
sorulan soruya yanıt veren Şenol Güneş, "Yabancı konusunun
şu anda gündemde olmasını doğru bulmuyorum. Bu konudan daha önemli
sorunlarımız var. Kulüplerin idari yapısı var. Bundan önce alınacak
her karar, revizyon isteyen kararlar olacaktır. Futbolcular ve
antrenörler önümüzdeki seneden itibaren vergi vermeli. Kanun olarak
çıkmalı bu. Parayla başlayan olay güvenden çıkar. Biz yanlış
yollara sapıyoruz. Bugün kulüplerin en büyük sorunu yabancı oyuncu
değil ekonomik sorunlardır" diye konuştu.
"YER İŞGAL ETMEYE DEĞİL, İŞ YAPMAYA GELDİM"
Güneş, şu anda Milli Takım'a geçici görev için geldiğini ve bu
nedenle herhangi bir yardımcı olmadan görevde olduğunu dile
getirerek, "Şu anda tek başıma geldim. Sadece analize
ihtiyacım vardı. Federasyondan bir arkadaştan destek aldım. Şu anda
herkes bana yardım ediyor, bu nedenle yardımcıya ihtiyacım yok.
Yardımcıyı bana aldırıyorlar, sonra bana kavga ettiriyorlar. Tayfur
var ve benim talebem. Onu da ne zaman sahaya koymaya çalışsam gol
yerdim. Şimdi yardımcı olarak burada. Burada yer işgal etmeye değil
iş yapmaya geldim. Önümüzdeki 4 sene için benim de hayallerim var.
Avrupa Şampiyonası'na gitmeyi son anda kaçırmıştık. Dünya
Kupası'nda şampiyon olamadık. Birbirini tamamlayan, futbol adına
doğruları uygulayan bir ekip oluşturmak istiyoruz. Zaten yetenekli
oyuncular var ama başka sıkıntılar vardı. Geçmişte bir kadromuz
vardı ve yine alınmayan oyuncular üzerinden tartışma oluyordu.
Şimdi de oluyor. Genç oyuncularımız var, onların iyi niyetleri var
katkıları var ama beklenen başarı gelmeyince güvensizlikleri var.
Milli takımı tarif ederken gol atan takımı mı tarif edersiniz,
savunma yapan bir takım mı tarif edersiniz. İlk göreve geldiğimde
3-5-2 oynatmıştım ve sonrasında ikili savunmaya döndüm.
Alpay-Bülent vardı ve bu beni çok rahatlattı. Mesela benim her
hazırlık maçında kayıplarım vardır ve aslında hep kazançlarım
olmuştur. Hep bir oyuncu görme şansım olmuştur. Ama şimdi öyle bir
durum yok. Kısa zamanda sonuç alırsak işimizi kolaylaştırırız. Bu 2
maçtaki kullanacağım oyuncu kadrosunun performansıyla Fransa ve
İzlanda maçına gidebiliriz" değerlendirmesini yaptı.
"KULÜPLERİMİZİN HASSAS OLMASI BİZİ MUTLU
EDİYOR"
Milli takım kadrosunun açıklanmasının ardından bazı kulüplerin
eleştiride bulunan açıklamalar yapmasını yorumlayan Şenol Güneş,
"Kulüplerimizin hassas şekilde oyuncuları ve milli takımla
ilgilenmesi bizi mutlu ediyor. Sağ bekte Sangare'nin Türk mü yoksa
yabancı statüsünde mi olduğunu bilmiyordum. Bu benim eksiğimdi.
Bülent hocadan öğrendim ben bunu. Elimizde Gökhan Gönül ve Zeki
var. Stoperde Kağan var. Nazım Sangare ile ilgili eleştiri geldi.
Ama bir bakarsınız seneye Nazım gelebilir ve formayı alabilir.
Rizespor'daki Gökhan'ı beğeniyorum. Elimizde Sinan Bolat diye
oynayan bir kaleci var. Serkan, Sinan'a alternatif. Bunun dışında
ligde başarılı olan bir kaleci var, Mert. Bu kısa dönemi
olabildiğince hızlı geçmek istiyoruz. Bu kolay bir şey değil. 2
antrenman yapacağız. Alınmayan kalecilerden Serkan, ligde bize
karşı çok iyi oynadı. Alınan kalecilerden 2'si tecrübeli, diğer
2'si genç. Muhammed ve Uğurcan başarılarını devam ettirmeli. Buraya
gelen her kaleci de kadroya giremeyebilir. Yeniden yapılanma
sloganı yerine, yeniden ayağa kalktığımız bir dönemden
bahsediyorum. Hizmet eden arkadaşlar bir yere getirdiler, ben de
bir şeyler yapmak istiyorum. Ben burada bir görevliyim. Bunun medya
ayağı var, oyuncu ayağı var. Benim hayalime göre, sizin hayalinize
göre ve oyuncuya göre bir şeyler söylüyorum. Elimizde Kağan'la
Çağlar vardı stoper olarak. Ama şimdi Ozan'la Merih de var. Onlar
mı, bunlar mı? Burak ve Cenk var forvette. İkisi de olabilir.
Önemli olan üçüncü kişinin kim olacağını düşünmek. Bizim yapmamız
gereken oyuncuları geliştirmek ve sonra takıma dahil etmek. Şu anda
önemli olan Başakşehir'in orta sahasındaki oyuncuları mı oynatmak,
yoksa uyumu sağlayıp o şekilde mi oynatmak? Her ne kadar
birbirimizi tanısak da küçük ayrıntılar önemli. Milli takımın
başında olup olmamam önemli değil. Biz oyuncu üreten bir ülke
olmalıyız. Arda, Emre, Burak ya da Çağlar. Bu arkadaşların
sayılarının fazla olması, ekonomik olarak ülkeye katkı sağlıyor.
Ama oyuncuların davranışlarını farklı etkenler bozuyor. O zaman
oyuncu, yönetici gibi dolaşıyor. Şu anda Arda ya da eskiden alınan
oyuncuların herhangi bir hukuken suç unsuru var mı, yok. Ben
kimsenin yaşına da bakmam, alır oynatırım. Ben inanıyorum ki Arda
üzerinden spekülasyon da yapıldı, övgü de yapıldı, suçlama da
yapıldı. Arda, Türkiye Cumhuriyeti'nin bireyidir. Benim de önceden
bu yana beğendiğim bir oyuncudur. Tartışmayı oyuncu üzerinden
yapmak doğru değildir, takım üzerinde hiçbir oyuncu yoktur. Emre'yi
takıma alınması gerektiği için aldım kadroya" ifadelerini
kullandı.
"TÜRKİYE'NİN HER SAHASI BİZİMDİR"
A Milli Takım'ın maçlarını İstanbul'da oynamamasını da
değerlendiren Güneş, "Bu konu çok speküle edildi.
Türkiye'nin her sahası bizim sahamızdır. O sözü kullanmak bile
yanlış. Neden Fenerbahçe'nin, Beşiktaş'ın, Galatasaray'ın ya da
Trabzonspor'un sahasına gitmeyeceğiz? Taraftar diyor ki, 'Sen
gidersen, orada görürsün?' Bu suçtur. Zaten ülkemizde terör
sıkıntıları var. Mardin'e gidiyoruz, her yere gidiyoruz,
İstanbul'un göbeğine mi gelemeyeceğiz. Kulüplerin üzerinde olan bir
milli takım var. Her camia da önemlidir. Sizin bir camia ve
kişilerle ilgili görüşleriniz olabilir. Bana bir saldırı olursa
hoşgörüyü yapan benim. 4 büyükler arasındaki rekabet her zaman
olacaktır ama burada bitmiştir. Burada Milli Takım vardır"
dedi.
Yabancı hakem konusuna da değinen Güneş, "Yabancı hakem
tartışmaları olabilir. Ama ‘hakemleri beğenmiyorum, medyayı
beğenmiyorum' gibi bir cümle, dünya görüşüdür. Hakem bir karar
vermiş, o anda tepkin olabilir. Ne kadar eğitebilirsin o kadar iyi.
Mesela bana göre yüzde 100 faul olan faulü vermediği zaman, bunu ne
kadar terbiye edebileceğim önemlidir. Paramı alamadım oynamıyorum
diyorlar, ama sonrasında her şey iyi olduğu zaman sonuçlar
gelmeyince soruyorlar, neden böyle diye. O zaman ne diyeceğiz.
Yabancı hakem de olabilir, yabancı yönetici de olabilir. Dünyaya
açılalım. Bu dediğimiz buz dağının üzerindeki küçük bir görüntüdür.
Biz bu sene geride kaldık ama uzun zamandır hakem konuşmuyoruz. VAR
sistemi ve yabancı konusunda söylediklerim, bugün gerçeği yansıttı.
VAR'ı tartışmayı durdurmak için getiriyorsanız, tartışma durmaz ve
artar. Çünkü insanlar güvensiz. Hakem baskı altında
kalıyor" açıklamasında bulundu.
"TESİS MÜKEMMEL, HER ŞEY DÖRT DÖRTLÜK"
Kadroda olan bütün futbolcuların takımı ateşleyeceğini söyleyerek
sözlerini sürdüren Güneş, "Ait olma duygusu olacaktır. Emre
Belözoğlu ya da Burak, Milli takımı ayağa kaldırmak için heyecan
duyarken, onu gören genç oyuncu da başka bir heyecan duyacak. Geçen
haftaya kadar resmi olarak bir heyecana girmemiştim ama şimdi yeni
bir heyecanım olduğunu düşünüyorum. Buraya ilk kez dün geldim.
Tesis mükemmel, her şey dört dörtlük ve imkanlarımız fazla. Bu
basın toplantısı benim için çok önemliydi. Şimdi heyecanımı başka
bir boyuta taşıyacağım ve şimdi kendimi eskiye göre daha güçlü
hissediyorum. Eskiden eleştiriler alıyordum ve altında ezildiğim
dönemler de oldu. Bugün daha güçlü hissediyorum. Ama bu güce rağmen
kendimi üstte görmüyorum. Kadro olarak da bakarsak, bugün ilk
idmana çıkacağım. Zaman zaman iyi işler yapıldı benim olmadığım
dönemde. Dalgalanmalar oldu, büyüme sancıları oldu. Ülke olarak
büyümeyi de bilmiyoruz ve büyüdüğümüz zaman kaybediyoruz"
dedi.
Milli Takımdaki unvanının teknik direktör ya da futbol direktörü mü
olacağı sorulan Güneş, "Şu anda geçici olarak Milli Takım
Teknik Direktörüyüm. Haziran ayında göreve başlayacağım ve o zaman
da yine bir şekilde açıklarız" diye konuştu.
"YABANCI KONUSUNDA KARARIM OLMAZ, FİKRİM OLUR"
Milli Takım'ın nasıl bir futbol oynayacağıyla ilgili olarak sorulan
soruyu yanıtlayan Şenol Güneş, "Vaatten çok sizin ne
istediğinizi biliyorum. Hücum eden, rakibi baskı altına alan, çok
pozisyon alan bir takım için oynayacağız. Bunun için oynamayacaksan
oynama. Biz oynuyoruz ama gole gidemiyoruz diyorlar. O zaman zaten
oynama. Ya atacaksın ya yemeyeceksin. Bari ikisinden birini yap.
Rakibe karşı kendi oyununu kabul ettirmek için çalışacaksın. ‘Ben
kadroya girmedim ve darıldım' diye bir şey de yok. Herkesin
oynadığı oyunla gurur duyacağı bir takım istiyoruz. Ama şu 2 maçta
önemli olan sonuç olacaktır" dedi. Yabancı konusu ile
ilgili Fatih Terim gibi konuya müdahil olup olmayacağı sorusunu da
yanıtlayan tecrübeli teknik adam, "Fatih Hoca'yla dün akşam
konuştuk. Yabancı konusunda müdahil değil, direkt kendisinin bunu
çıkardığını söyledi. Ama benim bir kararım olmaz, benim fikrim olur
bu konuda" cevabını verdi.
"ALACAĞINIZ SONUÇLAR SÜREKLİ OLMALI"
Güneş, ülke olarak her şeyin bir arada istendiğini ifade ederek,
şunları söyledi:
"Maçı kazanacaksın, az para kazanacaksın gibi her şeyi bir
arada istiyoruz. Biz dünya futbolunda üçüncü değiliz, dünya
futbolunda neredeyiz? Alacağınız sonuçların sürekli olabilmesi için
sürdürülebilir hale dönüşmesi gerekir. Bu kadronun Konfederasyon
Kupası'ndan daha başarılı olacağını düşünüyorum. Ben konum
itibariyle çok fazla medyada yer almak zorundayım. Bu benim için
önemli değil. Benim oyuncum sahnedeyse, benim için bu önemlidir.
Ben Milli Takım'a geldiğimde Ünal Hoca oyuncuydu, jübile yapmadan
hocalık yapmaya başladı. Şu anda bırakacak olan oyunculara
söylüyorum, gelsinler milli takımda çalışsınlar" diye
konuştu. Medyadaki gelişimlere de değinen Güneş, "Medya çağ
atladı çünkü teknolojik değişimler var. Ben Kore'deyken, bugünkü
sosyal medya o dönemde orada vardı. Sosyal medya insanları orada
intihara götürüyor, o kadar etkili. Sizin kendi prensipleriniz
olacak ama doğru fikirlere kapalı olmamak gerekir. Medyayı doğru
kullanarak olumlu şekilde faydalanalım. Bu hafta içinde bütün
gazetelerin takımla birlikte heyecanı artıran bir dönem yaşamasını
isterim. Türkiye'de futbol çok büyük bir iş alanı."
"LUCESCU, YANLIŞ ANLAŞILMAMAK İÇİN TAKIMLA KONUŞMA
YAPMADI"
Turnuva takımı olmak için çok çalışacaklarının altını çizen A Milli
Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, "Sizin bugünkü
katılımınız, iyi niyetli çalışma, bunu başarmak için elimizden
geleni yapacağımızın başlangıcıdır. Lucescu'yla bir araya geldim.
Takımla konuşmak da istedi ancak yanlış anlaşılma olmaması için
sıcak bakmadı duruma. Faydalı bir görüşme oldu, kendisine teşekkür
ederim. Milli birliktelik durup dururken olmuyor. Herkesin birlikte
yapacağı bir iştir bu. Bunun doğru olduğunu ve devam edeceğini
düşünüyorum. Şu anda sizin benden farkınız yok. Ben takımdan
sorumluyum, oyuncu da sahadaki en yetkili kişi, oyunu o oynuyor.
Hepimiz adımlarını doğru atmalı, başarı durup dururken gelmiyor.
Kulüplerin yapısı ayrıca gözden geçirilir. Kulüpler Birliği,
Antrenörler Birliği, STK'lar devreye girmeli bu konuda. Ben şu anda
milli takımın saha sonucu alması için çabalayacağım. Kulüplerin
durumunu da sonra konuşacağız. Ama kulüplerin ekonomik krize
girmesi de durup dururken olmadı. Ben bunları daha önceden
söylemiştim ama daha gür sesli olmak gerekiyormuş. Dünya Kupası'nda
o dönemde o şartlarda gitmemiz büyük başarıdır" şeklinde
konuştu.
1 Haziran'da başlayacak olan kontratıyla ilgili olarak alacağı
ücret ve tazminat konusunda cevap vermeyen Güneş, geçici görev
yapacağı maçlar için ise ücret almayacağını açıkladı.
"FRANSA MAÇLARININ BİRİNİ KAZANIRSAK ÖNE
GEÇERİZ"
Grupta bulunan rakiplerden Fransa'nın çok kuvvetli olduğunu
vurgulayan tecrübeli çalıştırıcı, "Fransa, Dünya Kupası'nı
kazanmasıyla bunu gösterdi. Fransız arkadaşlar vardı, 'Birinci
olduk ama bunu koruyabilecek miyiz?! diye sordular. Üreten ve
yarışan bir takım Fransa. Biz de onlar gibi olmalıyız. İzlanda çok
farklı bir boyutta. Hiç tanımadığımız bir ülkeydi. Bizim
zamanımızda İzmir'de bir maçımız oldu ve 4-0 kazanmıştık. Ondan
beridir kazanamıyoruz. Arnavutluk maçının kıran kırana olacağını
düşünüyorum. İlk maçı iyi sonuçla geçersek iyi olacaktır bizim
için. Kağıt üzerinde Arnavutluk'tan iyi olmamız önemli değil, saha
içinde daha iyi olmamız önemli. Eğer bu iki maçı ve Fransa
maçlarından birisini kazanırsak diğer takımlardan bir adım öne
geçeceğimizi düşünüyorum" değerlendirmesini yaptı.
Takımda genç oyuncuların olduğunu ve kendilerini gösterme zamanı
olacağını söyleyen Şenol Güneş, "Gençlerin kendilerini
gösterme şansı geldiği zaman göstermeliler. Bunu zaman göstersin.
Ben daha takımı yapmış değilim. Arnavutluk ve Moldova maçlarıyla
başlayacağız ama Fransa ile başlamak benim daha işime gelirdi.
Takımın durumunu görmek açısından bu daha önemliydi. Rakip olarak
kağıt üzerinde Fransa ve İzlanda'yı görüyoruz. Nihayetinde bütün
takımlarla maç yapacağız. Şu anda çıkıp Arnavutluk'a karşı üstün
olmak zorundayız. Hedef gruptan çıkmak tabii ki. Forvette sayısal
bir azlığımız var. Kenan da alınabilirdi. Ama Cenk ve Burak var.
Güven'i tanıdığım için aldım. Oynayacağımız oyuna göre değişiklik
olabilir. Benim kadrom şu anda oturmadı, değişiklik
olabilir" diyerek sözlerini tamamladı.
(Bozhan Memiş - Güven Mert Ercan - Uygar Aydın /İHA)