Galatasaray'ın doktorundan Gomis açıklaması
Galatasaray Kulüp Doktoru Yener İnce'den son dakika Gomis açıklaması... Kulüp Doktoru Yener İnce, yaptığı açıklamada Kasımpaşa maçında bayılan Bafetimbi Gomis'le ilgili tartışmalara son noktayı koydu
Galatasaray Futbol Takımı Doktoru Yrd. Doç. Dr. Yener İnce,
oyuncuların sağlık durumlarıyla ilgili GS TV'ye açıklamalarda
bulundu.
Yrd. Doç. Dr. Yener İnce, Kasımpaşa maçında kısa süreli baygınlık
geçiren Bafetimbi Gomis hakkında şu ifadeleri kullandı:
"Tabii bütün herkesi çok korkutan çok da böyle bizim alışık
olduğumuz, yani bütün detaylarıyla bildiğimiz ama doğal olarak
televizyon ekranlarında maç esnasında çok korktuğu, alışık olmadığı
bir görüntü vardı. Gomis ilk gün geldiğinde, İstanbul'a ilk ayak
bastığında bir basın toplantısı yapmıştık. O basın toplantısında
bunları yaşayacağımızı, bunların normal olduğunu söylemiştik. Çünkü
oyuncu ile yaptığımız araştırmanın hem Paris'te hem İstanbul'da
yaptığımız tüm hastane muayenelerinin, konuştuğumuz kardiyolog ve
nörologların ortak kararı olarak söylediğimiz şuydu; bu vazovagal
senkop hastalığında bu oyuncu her an bu bayılmayı yaşayabilir. Bu
bayılmadan sora bir müdahalemiz var, daha önceden senaryolarını
yazdığımız… Dış sahada, antrenmanda, saha içinde olursa ne
yapacağımız şeklinde senaryolarını yazdığımız hazırlıklı olduğumuz
bir tablo bu…"
"Gomis Türkiye'ye ilk ayak bastığında, bir demeç vermiştim.
Bunların hepsinin normal olduğunu ve olabileceğini söyledim. Bu
olay oldu, doğal olarak da bir karar verildi. Karar üzerine çok
fazla spekülasyon yapılıyor. Önceliğinde ona bir cevap niteliğinde
olsun, bunu söyleyeyim. Bilgi sahibi olan insanların, yani konuyla
ilgili lisans sahibi olan insanların hangisi istiyorsa bu konuyu
onlarla detaylıca tartışabilirim. Ama konu o kadar teknik ve tıbbi
bir konu ki bununla ilgili anormal bir bilgi kirliliği var. Konuşan
insanların çoğu 'bence...' şeklinde başlayan cümleler kuruyorlar.
Tabii bu bence veya sence olmuyor. Gomis'in o anda oyundan
çıkmasını arzu ettim. Israr da ettim. Nedeni de şu; kalan sürede
kendini nasıl hissedeceğini bilmiyordum. O da bana çok iyi
hissettiğini, sıkıntı olmadığını ve devam etmek istediğini söyledi.
Bu tıbbi bir karar. Tıbbi bir karar olarak da vazovagal senkop
oyuncunun dinlenme yerine egzersiz sürdürmesini tercih eder.
Gomis'in kendi hayatındaki bu deneyimleme belki 40'ın üstünde.
Burada adres göstermek istemiyorum ama birçok yerde Gomis bu
hastalığı aynı biçimde yaşayıp aynı biçimde de devam etti.
Hem biz, bizim deneyimimiz hem tıbbi gerçekler hem oyuncunun arzusu
bir araya geldiğinde devam etmesine karar verdik. Karar tamamıyla
sağlık ekibine ait bir karardır. Bu karar ile ilgili ‘Oyuncu istese
de şöyle yapılması lazım', ‘Teknik ekip şöyle bir karar vermeli'
tarzındaki spekülatif konuşmalar rahatsız edici. Çünkü bu karar çok
önceden verilmiş bir karar. Gomis bayılırsa, tüm yaşamsal
fonksiyonları, vital bulguları yerindeyse ve biz kendi fikrimiz
buna kanaat getirirsek, oynayabileceğini bir seçenek olarak kendi
arzusuna bağlı olarak bir kenarda, cepte tutuyoruz. Çok önceden
beri tutuyoruz. Tıbbi bir karar olduğu için bizim inisiyatifimizde
olan bir karar. Kaldı ki vazovagal senkop hastalığı sadece
futbolcularda yok. Doktorlarda var. Böyle deneyimimiz de var.
Ameliyat esnasında bayılıp ayıldıktan sonra sterilizasyonunu
sağlayıp ameliyata devam eden doktor var. Her meslek grubunda aynı
şekilde. Burada egzersizin devam etmesi hastalığın tekrar ortaya
çıkmasının önündeki bir engel. Bu bayılma olayından sonra da her
seferinde olduğu gibi tüm hastane raporları tekrarlanıyor. Tüm
tetkikleri tekrar ediyoruz ama bu 40 kere yapılmış, hep aynı sonuca
varılmış, yine aynı sonuca vardık. Dün de hem hocamız da çok net
bir şekilde ‘Tekrar o raporlar gelmeden yeniden bir maça çıkmasına
izin vermem' demişti. Onun üzerine tekrar yaptırdık bu tetkikleri
ve aynı sonuca vardık. Bugün de bayılsa 3 dakika sonra çıkıp idman
yapmasında bir sakınca olmadığına dair elimizde Türkiye'nin en
yetkili kardiyologlarından alınmış raporumuz var. Türkiye'nin bu
konuda en yetkin nörolog ve kardiyologlarından oluşan ciddi bir
konsültasyon daha yapıldı. Konunun speküle edilmesi Gomis'e yardım
etmiyor. Bilgi olmadan fikir yürütüldüğü için, Türkiye'deki en
büyük sıkıntılardan biri bu, aslında bizi ve çocuğu daha çok strese
sokuyor. Bizi geçtim, Gomis'i daha çok strese sokuyor. Şöyle
düşünün; stres kaynaklı bir sıkıntımız var olduğu söylenip sonra
daha çok stres yaratmaktan başka bir işe yaramıyor. Hepimizden daha
rahat Gomis aslında. Çok fazla deneyimlediği bir şey olduğu için,
birkaç yerde daha aynı biçimde maça devam edebilecek düzeyde olduğu
için kendisi bizden çok daha fazla güvene sahip bu konuda. Ama biz
tabii ona bırakmıyoruz kararı. Öyle bir algı da var. Benim orada
'Hayır' deyip hocaya 'Asla olmaz' deme şansım da var. Ama böyle bir
şeye inanmadığım için, o gün orada oyuna devam ederse hiçbir
sıkıntı olmayacağına inandığım için böyle bir karar verdik. Bu
kararı verirken de o anki ruhsal durumumuzla değil geçmişten gelen
çok ciddi bir araştırmanın sonucu olarak verdik.
Bazı arkadaşlarımız 'Bence şöyle olmalıydı' diyebilirler. Saygı
duyuyorum. Hiçbir fikre ben tamamen almadan karşı çıkmam ama bu
fikre ulaşabilmek için çok ciddi bir bilgiye sahip olmak lazım.
Biz, St.Etienne'de altyapı oyuncusuyken Gomis, kendisini takip
eden, bu hastalıkla ilgili ilk teşhisi koyan doktordan başlayarak,
kendisini görmüş doktorlarla çok uzun bir konsültasyon yaparak
buraya geldik. Şimdi de bu konuda Türkiye'de çok yetkin olan
profesör düzeyinde birden çok, belki 8-10 tane konsültasyon
sonrasında bugün oynamasına izin verdik. Bugün bayıldıktan sonra
aynı biçimde aynı konsültasyonlara devam ediyoruz. Bu hem oyuncuyu
riske etmemek için hem de teknik ekibin bu konuda rahatlamasını
sağlamak için. Maç devam ederken oyuncunun bu şekilde tekrar kalkıp
oynaması ilk kez olmuyor. Vazovagal senkop hastalığını gerçekten
bilen hekim arkadaşlar da anlayacaktır ki çoğunlukla buralarda
egzersizin devamını öngörürüz. Bundan sonra da bu konuyla ilgili
yorulmasını ve Gomis'in daha çok üstüne gidilmesini istemiyorum.
Hakikaten bunu biz belki ilk kez yaşıyoruz belki ama o 40 kere
yaşamış ve 'yeter artık' noktasında..."
Yener İnce, kaleci Cedric Carroso, Serdar Aziz, Jason Denayer ve
Fernando Reges'in son durumlarıyla ilgili olarak da şunları
söyledi:
"Cedric'in iç menüsküsünde bir yırtık var. Onu ameliyat ettik,
gayet de güzel geçti. Bugün de taburcu oldu hastaneden. Bir
sıkıntısı yok. Çok kısa sürede, yaklaşık 2-3 hafta içerisinde
idmanlara başlamasını planlıyoruz.
Serdar, penaltı pozisyonu sonrası maç esnasında dizinde bir ağrı
hissettiğini söyledi. Esnemeden dolayı. Yapılan muayene ve
MR'larında korkulacak bir şey yok. O nedenle idmana takımla
birlikte çıkıyor.
Denayer ise ciddi bir sakatlık geçirdi. Üçüncü derecede bir yırtık
arka adalede. Bunlar genelde çok uzun sürer. 2 aya kadar, belki
daha uzun sürebilen bir sakatlık. Ama daha erken dönebilmesi için
elimizden geleni yapıyoruz. Bugün düz koşulara başlatıyoruz. Ama
idmana çıkacak olarak algılanmasın. Sadece süreci
değerlendirebilmek ve test edebilmek için. Daha sonra gelecek olan
sonuca göre konuşabiliriz.
Fernando için bizim söylemediğimiz tarihler üstünden ve hiç
konuşmadığımız konular üstünden çok fazla spekülasyon oldu. İç yan
bağında tama yakın yırtık var. Neredeyse tamamen kopmuş. Bu genelde
cerrahi gerektirmeyen, ameliyatsız çözebildiğimiz bir süreç.
Ameliyat etsek, sezonu kapatma riski vardı. Ameliyatsız da olsa
normal süreleri 10 ila 12 haftayı bulabilen bir sakatlık bu. Burada
bağın iyileşmesinden sonra ağrı kontrolünün doğru yapılıp,
oyuncunun saha içinde oynayabilir hale gelmesi gerekiyor. Çok şükür
bağı iyileşti. 7. haftasındayız. Beklenenden daha erken aslında
aramızda olacak. Çok ciddi çabaladı ve verdiğimiz programı tamamen
uyguladı. Antrenmanda gözlemlenecek. Ne kadar erkene çekebilirsek
sağlığını riske etmeden çekeceğiz…"